2 '' Dostluklar.'' ♕

298 9 1
                                        

ASRIN

Gözlerimi araladığımda kendimi yine hastane odasında bulmuştum. Kendi odamda uyandığım günler sayılıydı aslında. Kendi evimden çok hastanelerdeydim. Yanımda olan tek bir kişi vardı, öz kardeşimmiş gibi sevdiğim Yasemin. Ben 22 yaşındaydım o 19 yaşındaydı. İlk kez birini korkmadan dövmüştüm,Yasemin içindi. Ama o günün sonunda da adam benden şikayetçi olduğu için abimden dayak yemiştim.Ona karşı koyamazdım,koyamıyordum.Bana istediği kadar söverdi sonrasında cevap vermek için dudaklarımı araladığımda 'Sen bana cevap mı vereceksin lan? ' deyip dövmeye başlardı. Kolumun dürtülmesiyle bakışlarımı sol tarafa çevirdim. Yasemin endişeli gözlerle bana bakıyordu. Yıllarca her dayak yediğimde onun gözlerindeki endişe değişmemişti.  '' İyi misin?'' dediğinde burukça gülümsedim. '' Evet.'' diye kısa bir cevap verdikten sonra bi anda bana sarılıp ağlamaya başlamıştı. Her ne kadar vicdanlı olsamda bunu dışarıya yansıtmazdım. Her zaman soğuk kanlıydım.  '' İşlemleri hallettiysen çıkalım.'' dedikten sonra üzerimi değiştirmek için dolaba yürüdüm. Dolabın yanındaki aynaya gözüm çarptığında gözümün altındaki morlukları görmemle şaşırmam bir oldu. Aniden arkama dönüp ''Gözüme ne oldu?'' dedim Yasemin'e. '' Asrın'' diye gevelenmeye başladığında '' Söyler misin?'' dedim. '' Sen yine krize girince hemşirelere zorluk çıkardın,koridordan geçen bir kız da sana yumruk attı.''  dediğinde ilk defa olmasa da yine kendimden nefret ettim.  Bi kızdan bile dayak yiyordum. Buydum işte ben. Asrın Gürsoy bu kadardı.  '' Gidelim.'' dediğimde hemen koluma girdi ve hastane odasından çıktık. Koridorda ilerlerken kafamda yankılanan söz ''koridordan geçen bir kız da sana yumruk attı.''  Hastane kapısında bekleyen taksiyi gördüğümde yürümek istediğimi farkettim. ''Yasemin'' dediğimde sanki cevap vermek için bekliyormuşçasına '' Efendim?'' dedi. '' Ben yürüyeceğim,sen de evine git.'' dedim. Yüzü düşmüştü. ''Hadi.'' dediğimde taksiye binip bana el salladı. Aşağıya doğru yürümeye başladığımda montumun cebinden kulaklıklarımı çıkardım. Müzik listesine girdiğimde açtığım şarkı '' Halil Sezai-Üşüyorsam'' olmuştu. Sokakta ilerlemeye devam ederken ileride bir kalabalığın olduğunu görmüştüm. Pek umursadım sayılmaz.Bir adam vardı ''Yaklaşırsanız kendimi öldürürüm!'' diye bağırıyordu. Öyle birşey yapamayacağı bariz ortadaydı. Aynısını 17 yaşımda abim beni dövecekken yapmıştım. Dayaktan kaçmak isterken iki kat dayak yemiştim.Adama doğru yaklaşırken herkes bana bakıyordu. Adamın yanına gittiğimde '' Napıyorsun lan sen!'' diye bağırdı. '' Beni bıçakla.'' derken adamın gözleri neredeyse yerinden çıkacaktı. Adam boynumdan tutup bıçağı boynuma bastırdığında kalabalıktan sesler yükselmişti. Siren seslerini duyduğumda yine bu siktiğimin dünyasından kurtulamayacağımı farkettim. Polis arabaları etrafımızı sardığında polisler hızlıca arabadan inip silahlarını bize doğru çevirmişlerdi. Kalabalığın arasından '' Asrın!'' diye bağıran abimin sesini duyduğumda cidden şanssızlığın everesti olduğumu birkez daha anladım. Bakışlarımı abimden kaçırmaya çalışıyordum, o da polislere hareketli şekilde bişeyler anlatıyordu. Anlattığı şey muhtemelen benim deli olduğumdu.  '' Buradan ya ben,ya da o sağlamm çıkacak!'' diye bağırdığında adam bakışlarımı gökyüzüne çıkardım. Tek istediğim oraya gitmekti.

 

HAZAL

Koşmayı bıraktığımda kendimi göl kenarında bulmuştum. İlk defa geldiğim bir yerdi. Ama son olmayacağı kesindi. 21 yaşımda olmama rağmen hala çocuk gibiymişim gibi davranılmasına tahammül edemiyordum. Babamda bu huyundan vazgeçmiyordu. Bir şeyi yaparken sonuçlarınıda düşünenlerden biriydim ben. Genel de kızlar böyle değildir ama farklı olduğumu birkez daha kanıtlamış oluyorum. Hırkamdan karnıma doğru gelen titreşimler gülmemi sağlamıştı. Hırkamın cebinden telefonumu çıkardığımda '' Özürlü''  yazısını görünce açıp kulağıma götürdüm. '' Napıyon lan mal?''  diyen Feryal'in sesini duyduğumda '' Hiç bilmediğim bir yerde oturuyorum,sen?'' dediğimde  '' Neyin var dengesiz?'' dedi. Sesimdeki ton farklılıklarından iyi veya kötü olduğumu anlayan tek kişiydi. Bu yüzden onu ayrı bir seviyordum. Zaten tek arkadaşım oydu. '' Babamla tartıştık biraz hastanede bende koşarak uzaklaştım sinirden.'' dedim. '' Ha aynı şeyler bende birşey sandım lan.'' dediğinde cidden sesli bir kahkaha atmıştım.  '' Ya sen cidden özürlüsün.'' dedim. '' Sinemaya gidelim Hazal,çok sıkıldım.'' diye yakınmaya başladığında '' Antreman yapacağım yavrum.'' dedim. Konuşmasına izin vermeden tekrar  konuşmaya başladım. '' Gel seni de çalıştırayım,sıkıntın geçer.'' dedim. '' Düşünüyormuş gibi sesler çıkardığında sonunda cevap vermeyi akıl edebilmişti. '' Ya ben kafamı gözümü kırarım.'' dediğinde '' Ya zorlamıyacağım seni, 1 saate antreman salonunda ol.'' deyip cevaplamasına izin vermeden telefonu suratına kapadım. Telefona ardı ardına mesajlar gelince yine Feryal'den olduğunu gördüm. Bi sus be kızım. Mesajları tek tek açtığımda '' Demek suratıma kapatıyosun,işte şimdi sinirlendim. Antremanda işini bitircem heheyt.'' yazdığını gördüm. Aptal felan ama seviyorum kitapsızı.

 

 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ASLA PES ETME.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin