Aşkla Karşı Karşıya

Şimdi sıçtım ağzına

Medyadaki Asel

     

     Ilk ders zili çalmıştı. Hoca gelmek üzereydi. Herkes uyumak için hazırlanıyodu fakat ben yiyeceğim şeyleri hazırlıyodum. Farklı biriyim napiyim. Hoca geldi telefonumu sessizi almadığım aklıma geldi ve herkes ayağa kalkınca bende telefonumu sessize aldım. Aslında kapatmamiz lazımdı ama tabiki kimse kapatmıyodu telefonunu zaten hocalarda alıp geri veriyolardi. Hoca derse başladı tabi bizde hemen yemeye başladık Sercanla napalım sabahın köründe okul var diye yemek yiyemiyoruz. Biz böyle tıkınırken hoca farketmedi diye seviniyoduk herzamanki gibi ama birinin bizi ispitliyeceği tuttu işte şimdi sıçtım ağzına kendin kaşındın. Beni tanımıyo heralde bu mal, aslında bende onu tanımıyorum aynı sınıftayız ama adının bi önemi yoktu bence onun hakkında bildigim tekşey vardı. Bi düşman kazanmıştı. Hemde hayatında yapabileceği en büyük hatalardan birini yaparak benim yemek yememi bölerek. Ben bu kızı nasıl dövüceğimi planlarkan hoca yanımıza geldi ve sıranın altına baktı yiyecekleri aldı çöpe attı (ama ama ama ben onlari yiycektiiiim nimet lan nimet çarpılcan şimdi aq karısı aaagagagaaaaggaaaaaaa) içim kan ağlarken hoca bizi idareye gönderdi amk karı alt tarafı az yemek yidik sabah sabah aç karnına dersi hiç dinleyemeyiz ki hiç düşünmüyo. Biz Sercanla idarenin yolunu tutmuşken (tabiki ilk değil bu alışığız) ben hala o kızı nasil dövüceğimi hayal ediyodum ki Sercan düşüncelerimi sikti ve konuşmaya başladı "acaba bana çok yakışıklısın diyen kız kimdi e yani haklı tabi ama biraz tuaftı zaten sınıfa da geldi kesin bana çok asik" dedikten sonra egoist bi şekilde siritti sikmisim aşkını Sercan hayır tabiki kıskanmiyodum o benim öz kardeşim gibiydi ama yinede her seferinde düşüncelerimi sikmek zorunda değil demi? Düşüncelerimden siyrilmamı tabiki Sercan sağladı "Asel biraz daha kapıylq bakışırsan kıskanmaya başlıycam 5 dk.dir kapıyla bakisiyosun" dedi ve kapıyı çaldı. Çok rahattım çünkü derste bişeyler atıştırdık diye idare ceza vermiycekti onlarda alismislardi artık eşlerinden çok beni görüyolardi zaten. Idareye girer girmez Sevim abla sordu "kavga mı ettin yemek mi yedin" ay yerim yaaa nasılda taniyo beni ben ciddi bi sesle "yemek" dedim ve Sevim abla çıkın anlaminda elini salladi ve bizde tepkisiz bi sekilde çıktık Sercan "insan biseyler söyler bari hayvan bu kaçıncı oldu kari hiçbişey söylemeden geri gönderiyo" dedi tabi ben o sırada piç smile yapmakla meşguldüm kızım şimdi sıçtım ağzına zaten o hocayida unutmadım onlada ilgilencem bi ara. Allahım bu koridor niye bu kadar uzun yürü yürü bitmiyo Yarabbim. Dersin bitmesine daha 15 dk vardi biz Sercanla birbirimize baktık ve dışarı koş sıpaydi bakışları attık tam çıkıcakkan birşeyin beni çektiğini hissettim Sercan'a döndüm ama Sercan nerde tam Sercan diye bağıracağim sırada Sercan'ı gördüm içim rahatladı. Bizi tutan kişi kendine çevirdi ve müdür bey amca olduğunu anladım.  Bize "hayırdır nereye böyle" dedi ve bizde "idareye gidiyoruz hocam" dedik (cok sacma bi sistemle idarenin bikaç metre ilerisinde çıkış kapısı vardı) hoca bunu duyunca "ne yaptınız" demeden dururmu haaayyyiiiirrr bende hemen " yemek yedik hocam" dedim hocada tabiki "tamam boşverin idareyi sınıfa gidin bu seferlik affettim" dedi seviyorum bu adamı ya hem çok saf hemde çok saf gerçekten çok saf herşeye inanıyo bu seferlik diyerek beni 939282636929292726  kere affetmiştir heralde. Biz sınıfın yolunu tuttuk kapıyı çaldık hoca bizi görünce amcamin oğlunu tecavüz ederek öldürdüm demişim gibi bakıyodu aslında benden beklenirdi ama amcamın oğluna yapmam canım o kadarda değil heralde. Biz yerimize geçerken bizi ispiyonlayan kıza ölümcül bakışlarımı attım güzel bi suratı vardı yazık olucak kendi kaşındı. Kimse ben ve yemeğim arasına giremez...