Okuyan kesim yorumlarını esirgemezse sevinirim.
-
Yoongi elindeki çantayla odadan çıktıkdan sonra borcunu ödeyeceği için huzurla evine doğru yol aldı. İçindeki rahatsız edici duygular yok olurken üzerine atılan iftiradan kurtulup tefeciye iş yerinde çalışarak rahat bir şekilde borcunu ödemeyi planlıyordu. Hava iyice kararmaya başlarken daha fazla yollarda oyalanıp geç saatlere kalmamak adına adımlarını hızlandırdı.
Sabah 7:21
Gözüne yeni doğmuş gün ışınları çarparken bu durumu sorun etmeden yatağından ayaklandı. Güne bir ilkle gülümseyerek uyanmıştı. Bu da Taehyung sayesinde gerçekleşmişti.
Yüzündeki sırıtışı eksik etmeden mutfağa inip kahvaltı etmeye başladı. Ardından tefeciden almış olduğu para dolu çantayla evden ayrılarak şirkete gitmişti.
"Gir."
Kapıda dikildiği esnada içeri girmesi için onayı alırken hızla odaya girdi.
Jungkook ise Yoongi'nin yüzünü gördüğünde ne kadar dövmek istesede bu isteğini bastırıp kendini tutmaya çalıştı.
"Ne var?"
Soğuk bir şekilde kestirip atarcasına söze girdi. Yoongi onun bu mesafeli davranışlarına aldırmayıp hevesle öne atılmıştı.
"Efendim parayı getirdim."
Elindeki çantayı masanın üstüne koyup parlayan irislerini Jungkook'a dikerken bu kadar erken getirdiği paraya karşı Jungkook şaşkınlık içerisinde çantaya bakıyordu.
"Beklediğimden erken getirdin."
Onun bu şaşkınlığına karşı memnuniyetle gülümseyip başını yere eğdi.
"Efendim parayı getirdiğime göre işime koyulayım. "
"Ne işi?"
Bu sefer şaşırma sırası Yoongi'ye geçmişti. Anlamayan bakışlarını Jungkook'a yöneltip alaylı bir şekilde güldü.
"Şirketin işleri."
"Hâlâ burada çalışabilceğini mi sanıyorsun kovuldun."
Jungkook'un dedikleri yerinden sarsılmasına neden olurken korkuyla başını iki yana salladı.
"Kovuldum mu?"
Kabullenmeyen sesiyle duyduklarının doğruluğu için soru yöneltti. Buradan başka bir şansı ve seçeneği olmadığı için tutunacak dalı tek burasıydı. Jungkook elini masaya vurarak sertçe sesini yükseltti.
"Aptal mısın kovuldun. Şimdi şirketimden defol."
Genç çocuk donmuş vaziyette onun dediklerini algılamaya çalıştığı sıra göz yaşları yanaklarını ıslatmaya başlamıştı. Titrek sesiyle kendini dizginleyerek kısıkça konuştu.
"Efendim lütfen yapmayın. Söz veriyorum bir daha sizden izinsiz odaya girmeyeceğim."
"Yaptıkların için artık çok geç. Seni şirket lobisinden çıkardım buranın çalışanı değilsin."
Duydukları karşısında bir kez daha yıkılırken bir şey demeden odadan çıkıp kapıyı ardından çarparak gitmişti. Merdivenlerden hızla inip kendini dışarıya atarak derin nefesler alarak soluklanmaya başladı. Aklına doluşan tefeciyi düşünüyordu. Elindeki tek fırsatı olan işten kovulma durumu yüzünden içi daralmaya başlarken o sırada Taehyung'la aralarında geçen konuşmada dedikleri aklına gelmişti.
"Bak yoongi.. hiç tefeciğe gitmediğin belli oluyor. Sana üç ay mühlet vereceğim eğer bu süre içerisinde paramı getirmezsen iyi şeylerin olmayacağını bil."
Islak yanaklarını eliyle sertçe silip donuk bakışlarını şirketin bahçesinde gezdirdi. İçini yoğun çaresizlik kaplarken bugünlerde üzerindeki bu belaya karşı ağlamaktan çatallaşmış sesiyle mırıldandı.
"Tanrım beni duyuyorsan yalvarırım yardım et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cat Boy | Taegi
Random"Neden insan şiddet gördüğü kişiden hoşlantı duyar Taehyung?" ❍2020