4. Bölüm

104 10 2
                                    


Tam yastığa başımı koyucaktım ki birden karşıma flo-wey çıktı.



Frisk: F-f-flowey sen burada ne yapıyorsun?


Flowey: Eğer seni korkuttuysam özür dilerim.

Frisk: Ha-hayır önemli değil.


Flowey: Sana hikayemi anlatsam sorun olur mu? Birileriyle paylaşmak istiyorum.

Frisk: Eeehh tabi anlata bilirsin.


Flowey: Biliyor musun? Eskiden bir çiçek değildim. Ben, ben eskiden soylu bir keçiydim. Ama... Ama...



Flowey biraz durdu. Sonra konuşmaya devam etti.


Flowey: Ama chara ile yaptığımız plan başarısız olunca bir çiçeğe dönüştüm. Eskiden, ismim asriel'di. Şimdi ise flowey, çiçek flowey.


Frisk: Nasıl yani? Hangi plan? Chara Kim?



Flowey: Chara yer altına düşen ilk insandı. Onunla çok iyi arkadaş olmuştuk. Sonra annem ve babam, yani kral asgore ve toriel chara'yı evlatlık edindi. Chara ile bir plan yapmıştık. O  düğün çiçeklerinden yicekti bende o öldüğünde ruhunu alıp bariyerden geçerek canavarları özgür bırakıcaktım. Onun benden son isteği köyündeki çiçekleri son defa görmekti. Öldüğü zaman ruhunu alıp bariyerden geçtim. Sonra onu köyüne götürüp çiçeklerin üzerine yatırdım. İnsanlar chara'nın ölü bedenini ve beni görünce onu benim öldürdüğünü sandılar ve bana saldırmaya başladılar. Chara onlara saldırmamı söylüyordu ama ben onları incitemedim. Chara'yı alıp yer altına geri döndüm. Sonra çiçeklerin üzerine yığılıp toza döndüm. Ardından kendimi tekrar yaşar bir şekilde buldum. Ama sorun şuydu ki, kollarımı ve bacaklarımı hissetmiyorum. Çok ağladım 'anne, baba, biri bana yardım etsin!' diye bağırdım ama hiç kimse gelmedi. Sonunda babam benim sesimi duymuştu. Tekrar tekrar üst üste iyi son yaptım ama sonunda sıkıcı gelmeye başladı. Ve sonra sen geldin. Chara'nın mezarının üzerine düştün. Ruhun kararlılık değil mi? Chara'nın ki'de kararlılık'dı. Ruhlarımız birbirine bağlanmış olabilir. Bu yüzden büyük ihtimalle birini öldürdüğün zaman garip birşey hissedersin.


Frisk: Yani senin adın asriel'dı. Toriel ve kral senin anne ve baban'dı.Sen yer altının prensiydin. Chara diye biri vardı. Ve şimdi çiçeksin öyle mi?

Flowey: Daha deminden beri bunu anlatıyorum zaten -_-.


Frisk: Peki toriel'in bundan haberi var mı?

Flowey: Hayır.

Frisk: Peki seni tekrar asriel yapmanın bir yolu var mı?

Flowey: Bilmem.

Frisk: Bekle şansımı denicem.


Flowey'in yanına gidip ona sıkı sıkı sarıldım. Beyaz bir ışık çıktı ve karşımda sarı çizgileri olan yeşil bir kazak ve lacivert pantolon giyen bir keçi vardı. Sanırım bu asriel.


Asriel: Frisk sen başardın! Geri döndüm!

Asriel: Çok teşekkür ederim!



Asriel bana sıkıca sarılmaya başladı. Sonra onu toriel'e götürmek geldi aklıma.


Frisk: Hadi toriel'in yanına gidelim.

Asriel: Tamam.

Odadan çıkıp toriel'in yanına geldik. Yine kitap okuyordu.


Frisk: Aamm toriel.


Toriel: Evet evladım~

Toriel:...

Asriel:...

Frisk:...


Toriel: Asriel oğlum!

Asriel: Anne!

Toriel ve Asriel birbirine sarılmaya başladı. Ardından içimde garip birşey hissettim. Ama pek takmadım. Asriel ve toriel birbirine sarılmayı bırakmıştı.


Toriel: Tamam asriel sen koridorun sonundaki odada kal. Frisk, Sende odanda kalmaya devam et.

Frisk: Birdakika. Eğer sen asriel'in annesiysen ve banada annelik yapıyorsan o zaman~

Asriel, Frisk: Biz artık kardeşiz!

 

Frisk: Bir kardeşim daha olduğu için çok mutluyum!

Asriel: Seni kardeşin mi var?

Frisk: Evet. İsmi susie. Aramızda 10 yaş var.



Asriel: Tamam.

Toriel: Hadi odalarınıza geçip yatın. Sabah size tarçınlı karamela turtası yaparım.

Asriel, Frisk: Tamam Anne/Toriel.


Odalarımıza geçip yattık.





___________________________________


Asriel'i çok mu erken getirdik? Neyse.

____________________________________

Hayatımın tek anlamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin