2. Bölüm

119 8 4
                                    

Kendimi sarı çiçeklerin üzerinde buldum. Kendime gelmem biraz zaman aldı. Kendime gelince çantamın yanına gidip zarar gören birşey var mı diye baktım. Hiçbir şey zarar görmemiş. Çantamı alıp ayağa kalktım. İleride mor kapı gibi bir şey vardı.  Kapı gibi şeyin yanına gidip içeri girdim. Karşımda sarı bir çiçek vardı. Bekle, bu çiçeğin yüzü var! Ama nasıl? Dur bir saniye. Burada canavarlar yaşıyor, değil mi? O zaman yüzü olan bir çiçek olması çok normal. Çiçeğin yanına gittim. Beni fark etti ve bana dikkatli bir şekilde bakmaya başladı.

Çiçek: Howdy. Ben FLOWEY. Çiçek flowey.

Frisk: Yani, aslında bir çiçek olduğunu göre biliyorum.

Flowey: Yer altında yeni olmalısın. Birinin sana buranın işleyişini öğretmesi lazım.

*Savaş ekranı belirir*

Flowey: Kalbi görüyor musun? O senin ruhun. Var oluşunun bir simgesi. Burada sevgi paylaştıkça büyür. Biraz sevgi istersin değil mi?

Frisk: Şeeyyy, evet sanırım.

Flowey: Bunlar sevgi tohumları. Olabildiğince yakalamaya çalış.

O tohumlardan birine dokundum ve canım 1'e düştü. Flowey isimli çiçeğin yüzünde korkunç bir gülümseme oluştu.

Flowey: Seni aptal! Burada ya öldürürsün yada öldürülürsün!

Flo-wey: hihahahaha!

Flowey bana birkaç tohum daha fırlatımaya hazırlanıyordu ki bir ateş topu Flowey'e isabet etti. Flowey birden fırlayıp gitti. Ardından yürüyen bir keçi yanıma geldi.

Toriel: Ne kadar da korkunç bir yaratık. Masum ve zararsız bir gence işkence ediyor. Korkma evladım. Benim adım toriel. Harabeleri koruyucusuyum. Her gün burdan geçer ve bir insan düşmüş mü diye bakarım.

Flowey yüzünden en başta biraz korkmuştum ama kadın hiç kötü birine benzemiyordu. Hatta beni o korkunç yaratık dan kurtarmıştı. Elini uzatıp ayağa kalkmama yardım etti.

Toriel: Gel hadi seni evime götüreyim.

Frisk: Pe-peki.

Yürümeye başladık. Bana harabelerde çokça bulmaya olduğunu ve onları nasıl geçeceğimi falan anlattı. Sonra sarı, sevimli bir eve geldik.

Toriel: Burası benim evim. Rahatına bak ve kendini evinde gibi hisset.

Frisk: Tamam.

Toriel: Ah neredeyse unutuyordum. Birşey olursa diye,işte numaram. Şuradaki oda senin.

Frisk: Teşekkürler toriel.

Toriel: Bu yanık kokusumu? Hemen dönerim. Bu arada sofrada tarçın yada karamel görsen yememezlik yapmassın değil mi?

Frisk: Hayır yapmam.

Toriel: Güzel.

Toriel mutfağa geçti. Bende bana gösterdiği odaya geçtim. Odadaki dolaba çantamdaki eşyaları koydum. Sonra toriel'in numarasını kaydedip kitaplarımdan birini okumaya başladım. Bu kitap ilgimi gerçekten çok çekiyor. Gelecekle ilgili ve ben bu tür şeylere bayılırım.

Toriel: Evladım hadi gel yemek hazır!

Frisk: Tamam Tori!

Kitabı en heyecanlı yerinde bırakıp toriel'in yanına gittim. Tarçınlı karamela turtası yapmıştı. Masaya oturup yemeye başladım. Gerçekten güzel yapıyor. Karamela'yı tarçına tercih ederim ama yinede güzel.

Toriel: Eeee nasıl olmuş evladım. Sevdin mi?

Frisk: Evet bayıldım.

Toriel:... Söylesene buraya neden atladın?

Frisk: Hayır Ben Buraya atlamadım. Bir kitap okumuştum ve merak edip buraya geldim. Yoksa kötü şeyler yaşamadım. Muhteşem bir ailem ve harika arkadaşlarım var. Ama ben merakına yenik düşen biriyimdir. Genelde arkadaşlarım bana yürek yemiş der çünkü öyle kolay kolay korkmam.

Toriel: Peki senin adın ne evladım?

Frisk: Frisk.

Frisk:...

Toriel: Bana birşey mi söylemek istiyorsun Frisk?

Frisk: Toriel. Burada bu evden ve harabelerde başka bir yer var mı?

Toriel: Evet var. Ama gitmene izin veremem.

Frisk: İyide neden? Kendime dikkat ederim lütfen. Biraz dolaşıp geri dönerim. Lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfeeeeeeeen!

Toriel: Haaah tamam. Ama kendine dikkat ediceksin.

Frisk: Tamam Tori.

Masadan kalkıp telefonumu almaya odama gittim. Telefonumu alıp merdivenlerden aşağı indim. Biraz yürüdükten sonra karşıma bir kapı çıktı. Kapıdan geçtim. Biraz ilerledikten sonra karşıma flo-wey çıktı.

Flowey: Sanırım gidebilmek için onu öldürdün. Söylesene hiç farklı hissetin mi?

Frisk: Onu öldürmedim.

Flowey: Ne!? Ama o asla böyle birşeye bukadar çabuk izin vermez!

Frisk: Ama verdi. Şimdi lütfen yolumdan çekil küçük çiçekçik.

Flowey: Iııııh.

Flowey yerin altına girdi. Bende yoluma devam ettim. Kapıdan çıkınca soğuk biryere geldim. Ağaçların arasından dümdüz ilerledim. Bir dalın üzerinden atlayıp yoluma devam ettim. Birkaç saniye sonra dal kırıldı. Arkama baktım ama kimse yoktu. Yada ben öyle sanıyorum. Önüme dönüp yürümeye devam ettim. Geçitimsi birşeyin yanına geldiğimde ise arkamda bir ses duydum.

????: İ n s a n....

Hayatımın tek anlamıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin