Selamün hOİ
Aleyküm hOİ
💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔
Chara ile beraber Ebott Dağı'na geldik. Buradan atlayan insanlar bir daha yeryüzüne çıkamazlarmış.
Tam istediğim şey de bu.
Biraz zirvede oturup ayaklarını delikten salladım. Sonra kendimi aşağı ittim.
💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔
Chara'nın adımı sayıkladığını hatırlıyorum.
Ben: N-noldu?
Chara: Düşünce bayılmışsın. Bıçağın da ta öteye fırlamış.
Altın renkli çiçeklerin üstüne düşmüşüm. Yoksa ölebilirdim.
Kalkıp bıçağımı aldım. Kınına geri koydum. Biraz yürüdüm.
Karşımda bir çiçek belirdi. Konuşmaya başladı.
Flowey: Howdy! Ben Flowey. Çiçek Flowey.
Ben: Ben Frisk bu da Chara.
Flowey: Benimle dalga mı geçiyorsun
Chara: O beni göremez
Ben: Tamam bişi yok.
Flowey: Kalbi gördü-
Ben: O kadar salak değiliz sadede gel
Flowey: GEBER *korkunç surat*
Ben: Hayır!
Chara: Frisk dikkat et!
Flowey'in attığı mermi yüzünden sadece 1 canım kaldı.
Flowey: Bu dünyada ya ölürsün ya da öldürürsün. Kim böyle bir fırsatı geri teper ki?
Ben: SEN!
Flowey'e bıçağımı tam saplayacaktım ki bir ateş topu Flowey'e isabet etti.
Ben: Wtf ?
???: Ne kadar korkunç bir yaratık. Masum bir gence işkence ediyor.
Chara: O kadar masum değiliz.
Toriel: Adım Toriel. Harabelerin koruyucusuyum.
Ben: Fight atalım mı?
Toriel: Benim tek isteğim sizi korumak.
Ben: Yani bana saldırmicak mısın?
Toriel: Sanmıyorum evladım. Bana anne diyebilirsin.
Ben: Tamam anne
Toriel'le birlikte harabelerdeki bulmacaları geçtik. Bir eve vardık.
Toriel: Burası senin odan. Yorgun olmalısın. Dinlenmene bak (◠‿◠)
Ben: Tamam anne.
Toriel odadan çıktıktan sonra Chara ile sohbete başladık.
Ben: Bana saldırmasını bekliyordum. Sonuçta düşman falanız hani.
Chara: Yine de dikkatli olalım. Daha doğrusu sen dikkatli ol.
Ben: Tamam. Şimdi buradan çıkalım.
Odamın kapısını açtım. Mis gibi karamela turtası kokuyordu.
İçeriye girdim.
Toriel: Demek kokuyu aldın. Gelişini kutlarız diye turta yapmıştım.
Ben: Ellerine sağlık.
Toriel: 1 dilim kesmiştim. Al bakalım.
Ben: Teşekkür ederim.
Turta henüz sıcak olduğu için sonra yerim. Turtayı çantama koydum.
Ben: Buradan nasıl çıkabilirim?
Toriel: Aşağıda bir tane kapı var. Ama dışarısı çok tehlikeli.
Ben: Bana bişe olmaz ki
Toriel: Olmaz!
Ben: Ama lütfeeen
Toriel: O kapıyı yok etmeye gidiyorum. Sen de uslu çocuk ol ve yukarıda kal.
Ben: Olmaz.
Toriel:*bezmiş bir şekilde* Ufff Kral Asgore öldürür seni. Bu yüzden kendini kanıtlamalısın.
Savaş ekranı belirdi. Toriel ile savaşacak mıydık yani?
Ama o bana annelik etti. Ben onu incitemem. Sadece merhamet edicem.
*Savaş şeysinden sonra*
Toriel: Eğer gerçekten harabeleri terk etmek istersen seni durdurmicam
Toriel: Ama terk edersen lütfen geri dönme. Umarım beni anlarsın
Toriel ile sarıldık.
Toriel: Güle güle evladım.
Dedi ve gitti. Yoluma devam ettim. Ve ileride yine Flowey vardı.
Flowey: Neden ona merhamet ettin?
Ben: Çünkü o bana yeryüzünde görmediğim merhameti gösterdi.
Ona anne diyorum-
Flowey: Ne? A-ama o. . .
Ben: Bir sorun mu var?
Flowey: Sana birşey anlatmak istiyorum.
Ben: Dinliyorum
Chara: Sana yaptığı şeyi ne çabuk unuttun!
Flowey: Ben eskiden bir keçiydim. Toriel, annem, o kraliçeydi.
Asgore da babam. Yeraltına bir insan düşmüştü. Yaralanmıştı.
Ona yardım ettim evimize getirdim.
*Hikâyesini anlatır*
Flowey: Sonuç olarak bir ruhum yok. Ve eski halime gelebilmek için 7 insan ruhuna ihtiyacım var.
Ben: Bende sadece 5 tane var -_-
Flowey: Aslına bakarsan sadece 1ini vermen yeterli. Babamda 6 tane olcaktı.
Ben: Oraya kadar yürümek isterim. Hem yeraltını gezmiş olurum.
Flowey: O zaman kalede görüşürüz
Ben: Güle güle
*Flowey Gider*
Chara: Önce saldır, sonra yardım iste pftt
Ben: Herkes 2. şansı hak eder. Değil mi?
Chara: İyi öyle olsun bari.
💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔
Bölüm biraz kısa olmuş.
Neyse
602 kelime💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔💔
bOİ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben İyi Olabilirim! [ASKIDA]
FanfictionBen kötü bir insan mıyım? Bir katil? Vahşi? Ben bunlardan biri olamam! Kendi Pacifist rotamdan gitmeliyim. Soykırım yapamam!