Ve... Şaşkın bir şekilde çobana baktı bir süre daha sonra şaşkınlığından kurtulup Çobanın elinden matarayı alıp suyu içti ,çobana bakıp
- " otursana evlat " dedi.
çoban başını iki yana hayır anlamında saladı, aran çobanın bu haline ne, yapaçağına şaşırıyordu artık ya dilsizdi ya da koktuğundan konuşmaya çekiniyordu.
Gerçi buralarda onu tanımayan pek fazla kimse yoktu. Ama bu çocuğun davranışları tuhaftı halbuki aran çocuk yabancı diye biraz sohpet etmek istemişti düşüncelere dalarken çobanın yanında olmadığını
Farketi etrafına bakınırken çobanın ilerde iki ineğininde alıp gitiğini gördü oda
Elinde ki mataraya bakıp hafif tebesüm eti içindeki duyguyu anlamlandıramıyordu bu çoçuk ona çok samimi gelmişti eve gitme vakti olduğundan artık .
Atını alıp konağa doğru yol aldı .
Konağa vardığında kız kardeşi asya karşıladı onu kardeşine selam verip içeriye geçti ortalıkta ne annesi ne de babası vardı meraklı bakışlarını kız kardeşine çevirip- " bizimkiler nereye gitiler. Ortalıkta kimse görünmüyor" dedi asya abisini yanına yaklaşıp cevap verdi.
-" babam işim var deyip giti annem de mendebur songülün evine giti o cadıda ne bulduysa artık gelinim olacak diye tuturdu."
Aran, çobanın yanında bulduğu huzuru duyduğu bu haberle yerle yeksan oldu. İsyan eden ses tonuyla
- annem neyi anlamıyor istemiyorum dedikçe inadıma gidip istiyor"
"Bilmiyorum abi. O songül denilen kız anneme ne yaptıysa kadın ondan başka gelin almam diyor."
" o kızı istedikleri gün ben burdan giderim. Ama öyle bir giderim ki bir daha kimse yüzümü bile görmez"
Diyerek kız kardeşine içini döktü resmen ,asya da abisi için çok üzülüyordu bu ailede en değer verdiği kişiydi abisi onun için canını bile vermeye razı biriydi
Ama bu durumda elinden hiç birşey gelmiyordu , annesi takmıştı kafaya songülü alıcam diye abisine baktı yorgun gözüküyordu en iyisi dinlenmesi için odasına yolamasıydı- "Abi yorgun gözüküyorsun istersen odana git dinlen." dedi
Aran kardeşinin dediğini dinleyip odasına geçti
Yatağa kendini yorgun argın atı ancak bugün gördüğü çobanı düşündü onun için üzüldü konuşmuyordu yada konuşamıyordu merak duygusu onu ele geçirmişti artık ,
Çoban için birşey yapmak isterdi ama ne?Sonra aklına çobanın matarasının onda kaldığı geldi yarın yanına onun bahanesiyle gidebilirdi.
En azından ona yardım edecek bir yol bulurdu veya güvenmesini sağlayıp ondan kormasını engelerdi belki en iyisi böyle yapmaktı başka türlü olmayacaktı dedi aklından
Kalkıp kiyafetlerini değiştirdi tekray yatağa girdiğinde gözlerini kapatmadan önce yarın ,ola hayır ola deyip uykuya yumdu gözlerini&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Havinin de arandan pek bir farkı yoktu bilmiyordu ama hep aklında bugün ki yanına gelen adam vardı,
onunla konuşmadan yanından ayrılıp hayvanlarını sürerek eve gelmişti tabi, matarasınıda almamıştı adam ayıp olur diye;
Adamın onu düşünmesi hoşuna gitmişti ama sonuç olarak o bir yabancıydı ne olursa olsun kimseye güvenemezdi aklında ki düşünceleri,bir kenara bırakıp son defa adamı ( yani aranın ) yüzünü hayal ederek uykunun kolarına pıraktı kendini ....Hayat ne zaman ne olacağı beli olmaz havin nerden bilebilirdiki bu düşündüğü şeylerin boş. olacağını arana tutulacağını ,
Aşkın rüzgarında arana sığınacağını .kim nerden bilebilirki hayat oynunu..Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen ...❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Havin
RomanceHavin dağların çobanı ,Aranın küçük kadını HAVİN... Aran mardin' in zengin mert ağası, Havinin koca yürekli sevdiği... - Aran konaktan atıyla gezmeye çıkmış dağ bayır alt ust etmişti dinlenmek için biraz ileride çobanlık yapan çoçuğa doğru ilerledi...