› yeni antrenör

131K 4.9K 4.5K
                                    

Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.

Ter kokulu soyunma odasından nihayet çıktığımda derin bir nefes aldım. Orayı hiç temiz kokulu görmemiştim. On beş erkeğin soyunduğu bir oda genelde temiz olmazdı zaten.

Çıktığım gibi yüzüme vuran öğle güneşi sebebiyle gözlerimi hafifçe kısıp etrafı süzdüm. Çimlerin üstünde kendi kendine takılan kişilerin arasında sahanın kenarındaki banklarda oturan Ersin ve Melih'i fark ederek onlara doğru ilerledim. İkisini de iki senedir tanıyordum, en başından beri beraberdik takımda.

Yanlarına gittiğimde bir baş selamı verip gri-turkuaz kramponlarımdan tekini banka yasladım ve bağcıklarını bağlamaya başladım. Sağımda ayakta duran Selim heyecanlı bir sesle "Oğlum antrenörün gelmesine az kaldı lan, acayip heyecanlıyım!" dediğinde tüm hislerime tercüman olmuştu resmen. Heyecandan hafifçe titreyen ellerimle beyaz bağcığa fiyonk şeklini veriyorken benden önce Melih "Harbi anasını satayım, koskoca Lodos Çetin nasıl bizim takımı çalıştırmayı kabul etti?" diye sordu. Sesi dün benim aksime güzel bir uyku çektiğini gösterircesine dinç çıkmıştı.

İçimdeki tüm o tatlı gerginliğe rağmen düz bir sesle "Adam parasına bakıyordur, bizim başkan da vermiştir. Geçen sene son anda yenilince inada bindirdi zaten illa bu sene kazanalım diye amına koyayım." dedim. Bu son derece doğruydu, başkan hepimize yüzlerce kez bu sene kazanmamız gerektiğini söylemişti. Sezon daha yeni açılmasına rağmen bitmeyen gazlar vermişti ve şimdi de Lodos Çetin'i antrenörümüz yapmıştı. Aslında bu bile ne kadar takıntılı olduğunun bir kanıtıydı.

Lodos Çetin. Senelerdir antrenörlük konusunda bulunduğumuz bölgede en ismi bilinen kişiydi, inanılmaz sert ve sıkı bir programı olduğu söylendiği gibi ceza konusunda da acımadığı konuşulanlar arasındaydı. Onun emri altında çalışmanın bizi zorlayacağı kesindi fakat on iki-on üç yaşlarımda ona hayran olan ben bunun için canını bile verirdi.

Futbola profesyonel olarak başlama sebebim olan bu adam ergenlik yıllarımın idolü olduğu gibi bana o yıllarda sadece videolarıyla çok farklı şeyler hissettirmiş, kendimi keşfetmemi sağlamıştı. Bu sebeple şimdi onun öğrencisi olmak beni geriyordu.

Kramponumun bağcığını bağlamayı bitirip doğruldum ve "Bu sene zor geçecek." dedim sıkıntıyla. Sezon başlayalı üç haftadır antrenörümüz yoktu, her hafta başka birisi gelip çalıştırıyordu. Devamlı antrenör olması hepimiz için daha iyiydi fakat böyle disiplinli bir antrenörle çalışmanın da hepimizi zorlayacağı belliydi. Kendi kendimize çalışmak belki bizi çok ilerletmiyordu ama daha rahat bir ortam oluşturuyordu ortada.

İkisi de dediğimi başıyla onaylarken antrenman saati yaklaştığı için sahanın ortasına doğru gittik. Gece boyu içimdeki saçma heyecan yüzünden uyuyamamıştım ve iki saatlik uykuylaydım, bu yüzden ikide bir esniyordum. Bunun verdiği uyuşukluktan sıyrılmak için gözlerimi ovuşturdum ve oluşturulan düzgün sıranın en soluna geçtim.

Yaklaşık on dakikalık bir bekleyişin ardından kapıdan sportif bir beden girince tüm bakışlar o yöne döndü. Gördüğüm manzarayla kaşlarım havalandırken ben daha bir şey düşünemeden sağımdan birisinin "Siktir." diye mırıldandığını duydum.

Hayatımda gördüğüm en yakışıklı on kişinin arasına koyacağım adam, ağır çekimde yürüyormuşçasına bize yaklaşıyordu. Adımları yere basarken sağlam, yüzü ifadesizdi. Daha önceki güler yüzlü, babacan antrenörümüzünkinin aksine çatık duran kaşlarının şimdiden tüm takımın sesini içine kaçırdığını anlayabilmiştim.

Kamera altında gözükenden biraz daha koyu orta uzunlukta sarı saçları, kemikli yüzü ve fit bedeniyle yunan tanrıları misali karşımızda durduğunda ancak fark etmiştim gözlerindeki sert bakışı. Fakat bu bakış bile gözlerimi ondan ayırmamı sağlayamadı. Güneş altında rengi iyice belli olan gri hareleri, parlayan saçlarıyla adeta tüm odağımı kendisine çekiyordu.

"Dikkatinizi toplayın!" dedi, o gözlerle özellikle bana bakarak. Ses tonu aynı röportajlarındaki gibi kaskatı ve buz gibiydi, buna rağmen sürekli duymak istenecek bir tınısı vardı. Takımdaki herkesin irkildiğini göz ucuyla görebilirken gözlerimi hızla yere çevirdim.

"Ben yeni antrenörünüz, Lodos Çetin. Bilmeniz gerekenler çocukluk, saçma şakalar, kaytarma ve benzeri şeyler olduğu anda kim olursanız olun karşınızda kapıyı bulacağınız. Normalde haftada bir antrenman yapıyormuşsunuz, üçe çıkartıyorum. Pazartesi, çarşamba, cuma sabah ondan öğle dörde kadar. Şimdi on dakika ısının."

Öylesine kurar gibi kurduğu cümlelerden sonra hepimizin yüzü nasıl şaşkınlık içine girdiyse, "Hemen!" diyerek sesini yükseltti. Birkaç saniye içinde herkes gibi ben de hızlıca ısınma hareketlerini yapmaya başlamıştım, bu tamamen refleksif bir hareketti.

Haftalık beş saatten on sekiz saate çıkmıştı. Ayrıca bu adam eminim ki bizi daha da zorlayacaktı. Daha şimdiden onun hakkında söylenenlerin doğru olduğunu görebiliyordum, kesinlikle oldukça sert bir mizacı vardı.

Takımda genelde ciddi olmazdık, hepimiz genç olduğumuz için ortam da hâliyle eğlenceli oluyordu. Fakat bundan sonra bunu yapabileceğimizi sanmıyordum.

Ofladığım sırada onun sesini tekrar duydum. Birilerini azarlıyordu, gözlerimi ona değdirmemeye özen göstererek önümde tuttum. On dakikanın sonunda iyice ısınmış bir şekilde tekrar sıraya girdik.

Sert yüzünü hepimizin üstünde gezdirdi. Tam bu sırada tekrar hafifçe esneyince gri harelerin odağı ben oldum. Gergince sert gözlere bakmaya başladığımda, çok beklemeden hafif alayla "İstersen yatak yorgan serelim yere de rahatça uyu?" dedi. Bir iki kişi kıkırdarken o yine sert yüzüne büründü ve "Burası yatak odanız değil! Antrenman olacağı günler uykunuzu iyi alın! Eğer bir dahakine uykulu birisini görürsem bu seferki gibi olmaz!" diye bağırdı. Dişlerimi sıkıp herkes gibi istemeyerek de olsa başımı onaylar anlamda salladım. Son kez sert bir bakış atıp odağını değiştirdi. Arkasından dil çıkartmak istesem de sadece ters ters bakmakla yetinebildim.

Sanırım gerçekten de bu sene zor geçecekti.

••

26

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

26.08.20 | Linda Lewis

Antrenör [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin