4. Bölüm: KAFESTEKİ KELEBEK

45 3 1
                                    

Uzun bir aradan sonra yeniden birlikteyiz. Burda çok aktif değiliz ama instagram hesabında konuşabiliriz. Bazen orda hikayeyle ilgili spoiler veriyoruz.

Fark ettiyseniz geçen üç bölümde zamanda atlamalar oldu. Hepsi bu bölüm içindi arkadaşlar. Şimdi aşağıya kaydırarak hikayenin asıl bölümünü okumaya başlayabilirsiniz. Yorumları tek tek okuyoruz bu yüzden lütfen paragraf arası yorumlar bırakın. 5. Bölüm de çok yakında:)

İyi okumalar...♥








Rihanna- Talk To MePVRIS- Thank You

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rihanna- Talk To Me
PVRIS- Thank You




[ 4.Bölüm: Kafesteki Kelebek ]


Aklımın en ücra köşelerinde bir oda vardı. Pek fazla eşyası yoktu ama pencerenin karşısındaki tahta dolabı hatırlıyordum. Bir giysi dolabı falan değildi. Annem ya da başka biri iki kulbunu birlikte olacak şekilde zincirlemişti. O oda da kimse uyumaz hatta temizlenmedikçe girilmezdi bile. Ama hep küçüklüğün verdiği merakla o odaya girer saatlerce bir şey bulmaya çalışırdım. Ne aradığımı bilmeden.

Babamı o zamanlar hiç evde görmezdim. Yüzünü biliyordum. Hatta kokusunu bile odama girdiğinde hissederdim. Babam benimle hiç ilgilenemezdi ama ben onu adım seslerinden dahi tanırdım. Bilmese de onu annemden çok severdim.

Annem beni istememişti. Babam sürekli kendine zarar vermesinden bahsederdi. Henüz kundakta bir bebekken beni aç bırakır hizmetlilerin de benimle ilgilenmesine müsaade etmediğini anlatırdı. Annemi pek tanımıyordum fakat onu gördüğünüz anda hakkında bir çok şey öğrenebilirdiniz. Annemin acımasızlığı yüzünde şekillenmişti. Onu sakince otururken hatırlamıyordum. Ya hep gergindi ya da hep kızgındı. Öyle ki eve gelen hizmetliler bile en fazla bir ay anneme tahammül eder sonra giderlerdi.

Ve ben onun kızıydım.

Bana herkese davrandığının on katı davranırdı. Oysa ki bir çocuktum onun karşısında.

Altı yaşımda beni bilmediğim yerlere sürüklediğinde babam yurt dışındaydı. Ne olduğunu o kadar parça parça hatırlıyordum ki birleştirmeye çalıştığımda başım ağrıyordu. Ağzımı bir bez parçasıyla bağladıklarını biliyordum. Boşuna bağlamışlardı çünkü korkudan sesim içime kaçmıştı zaten. Ellerim ve ayaklarımı bir süre sonra çözmüşlerdi fakat ondan sonrası yoktu hafızamda.

Korkmaktan nefret ederdim. Babam bana kıyamazdı bu yüzden etrafımda bana tehlike yaratacak her türlü şeyden uzakta yaşardım. Fakat şimdi omurgamdan yükselen o sebepsiz his kulaklarıma değdiğinde ürperiyordum. Ben babamdan korkmazdım.

ŞEYTANIN MASKESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin