MUTLULUK

1.7K 98 20
                                    

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

22.Bölüm

Özgür
Bugün benim için çok önemli bir gündü. Çünkü aileme Ceyhundan bahsedecektim. Ilk kez aileme sevgilimi anlatacaktım ve çok heyecanlıydım. Ceyhun'a çok fena aşık olmuştum. Bana 'Zümrüt gözlüm' dedikçe içim coşuyordu. Kalbim kanat takmış uçuyordu sanki.

Ailemiz akşam yemeğinde bir arada oluyordu genelde ve ben her ne kadar sevmesem ve görmezden gelsem de Özge de oluyordu. Ceyhun'la mesajlastiktan sonra yemeğe indim. Maaile bir aradaydık. Yemek sakin bir şekilde geçti. Özge de bir sorun çıkarmamıştı, şimdilik. Yemek sonrası çay içmek üzere odaya geçtik. Özge kendini bizden soyutladığı için akşamları çay içmezdi bizimle. Genelde odasında takılırdı. Sadece yemek ve kişisel ihtiyaçları için çıkardı odasından. Bu benim için daha iyiydi.

Annemle babam hem televizyon izleyip hemde çaylarını yudumlarken sahte bir şekilde öksürerek dikkatlerini çektim ve konuşmaya başladım.

"Anne, baba sizinle konuşmam gereken bir mesele var..." dedim ve tamamen bana odaklanmalarını sağladım. "Bu biraz... Nasıl desem? Ilk kez oluyor ve bunu bilmeniz gerekiyor." dedim. Niye bu kadar gerildim ki? Ailem zaten yönelimimi biliyor. Içimden kendimi rahatlamak için telkin ederken annemin meraklı sesi ulaştı kulaklarıma.

"Oğlum neler oluyor? Ne demeye çalışıyorsun?" dedi annem. Ardından babamın sesini duydum.

"Bize herşeyi anlatabilirsin biliyorsun değil mi oğlum?" dedi babam anlayışlı bir şekilde.

"Biliyorum baba. Bu yüzden sizinle konuşmak istedim. Beni anlayacağınızı biliyorum. Hep yanımda oldunuz. Varlığınızı hep hissettim. Bundan sonra da değişmeyecek bu eminim." dedim ve duraksadım. Annemle babamın yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. "Beni biliyorsunuz. Kızlardan etkilenmiyorum. Uzun süredir ilgimi çeken biri var. Başlarda düşman gibiydik. Ona hissettiğim şey o kadar kuvvetliydi ki bunu nefret sandım. Ama aşkta en az nefret kadar güçlü bir duygu ve ben bu ayrıntıyı atlamıştım. Her fırsatta kavga ediyorduk ve ben neticede ona aşık olduğumu anladım." dedim ve susup yüzlerine baktım. Tebessüm hala terketmemişti yüzlerindeki yerini. Konuşmaya devam ettim kaldığım yerden. "Geçenlerde geziye gittik biliyorsunuz. Gezide yüzleşme vaktimiz oldu ve birbirimize açılmış bulunduk. O da benimle aynı hisleri paylaşıyor. Yani benim bir sevgilim var." dedim, derin bir nefes aldım. "Aslında bir sevgilim var diye kısaca da söyleyebilirdim ama bazı şeyleri bilin istedim." dedim ve susup annemle babamdan gelecek cevabı bekledim.

"Biz sana hiç karışmadık. Sen bizim oğlumuzsun. Seni, olduğun için,sen olduğun için seviyoruz. Olmadığın biri gibi davranmak zorunda da değilsin. Sen mutlu ol, o bize yeter."dedi babam. Gözlerim dolmuştu babamın duygusal konuşması karşısında.

"Babana katılıyorum. Seni seviyoruz oğlum. Asla kendin olmaktan vazgeçme." dedi annem de. Yerinden kalkıp yanıma gelip yanağımdan öptü hafifçe. " Bu arada, şu sevgilin kimmiş tanışalım bir. Bakalım benim oğluşum kime aşık olmuş." dedi tatlı tatlı gülümseyerek.

"Adı Ceyhun. Geçen eve yaralı gelmiştim ya hani. O beni buldu önce. Evine götürüp yaralarımı temizledi. Belki o olmasaydı ölecektim orada." dedim.

"Onun ailesi biliyor mu seni?" diye sordu babam. Ama ben ailesi hakkında pek birşey bilmiyordum bile.

"Aslında biz onun ailesi hakkında pek konuşmadık. Daha yeniyiz. Önce sizler bilin istedik. Zamanla tanıyacağız birbirimizi. Hatta babası ailecek yemeğe bile davet etmişti geçenlerde." deyince annemle babam anlamsız bir ifadeyle bana bakıyordu. "Yani geçen gün okula giderken yolda denk geldik. Ceyhun arabaya davet edince babasıyla kısaca tanıştık. Sizinle tanışmak istiyor. Ceyhun'un bütün arkadaşlarının ailesini tanıyormuş." dedim.

TUTSAK (B×B) MUCİZEM SERİSİ 2. KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin