huening kai yıllardır aşık olduğu choi soobin'in peşinden hotel california'ya gitmiştir ancak beklemediği bir durumla karşılaşır. choi soobin'in her yıl bu oteli tercih etmesinin tek bir nedeni vardır: kanada'da yaşayan ilk aşkı choi julia'yı görebi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@kangthyun işlerimizi bitirdik partiye hazırız ama simülasyon buga girdi, bu mevsimde bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. zeus sinirli, thor da her an çekiciyle gelebilir.
@leeryeongchae, @choibinsoo, @l.hwangyeeji ve 511 kişi daha beğendi.
@choibinsoo zeus, thor, tanrım ve hazreti kim varsa, şu an hiç sırası değil. manitayla dans edemeyecek miyiz ya ↪️@kangthyun @choibinsoo kötü şansını da al terk et profilimi
@c.yeonjun konum hotel california bebeğim, burada partiyi hiçbir şey durduramaz ↪️@kangthyun @c.yeonjun tavırlara bak, sanırsın annesi burada doğurdu
@juliachoi 💜💜 ↪️@choibinsoo @juliachoi 💞💞
@leeryeongchae muson asyasındayız. konunun zeus'la, thor'la alakası yok ↪️@kangthyun @leeryeongchae her şeyi de bil zaten ↪️@sshinyuna shipledim
***
Yağmur yüzünden bir süre önce kara bulutlar ardına çekilmiş, güneş parlaklığını da yanında götürerek şehri karanlığa boğmuştu. Yelkovan ve akrep birbirini kovalarken saatler geçmişti belki ancak yağmur biraz olsun azalmamıştı. Buna rağmen otelin bahçesinde yanıp sönen renkli parti ışıkları her şey normalmiş gibi hissedilmesine sebep oluyordu.
Yağmurdan kaçmak için üstü tahtayla korunan bara kaçan Yeji, bir hafta öncekinden farklı değildi. Yine armut koltuklara oturan, ıslanmaktan çekinmeyen arkadaşlarından uzakta duruyor, ara sıra içkisinden bir yudum alıp karşısındaki iki gence bakıyordu. Partide olanlar umurunda değildi, bakışları yalnızca iki kişideydi. Baktığını onlara hissettirmiş gibi Aisha ve Yeonjun daha da yakınlaştı. Bir koltuğu ikisi paylaşıyordu, yeterince sıkışık bir alandaydılar. Yeonjun, tek kolunu Aisha'nın omzuna atmıştı, Aisha ise Yeonjun'un yanağını sıkmaya çalışıyordu; bu da yüzlerini birbirine yaklaştırıyordu istemsizce. Öncelikle, can sıkıcı olduğunu kabul etmeliydi. Müdahale etmesi gereken bir durum değildi ama Yeji tam tersini hissediyordu. İçkinin verdiği özgüven miydi bilinmez, Yeonjun'u oradan çekmek ve yanında götürmek istedi. Bir kez daha, tepetaklak olmuş hislerini hiç düşünmeden ateşe atacaktı onu.
Yeji bitmiş bardağı masaya bırakıp ayağa kalktı. Ne konuşacağını bilmiyordu, tamamen aklından geçenler diline dökülecekti. Lia birkaç gün önce ona korkmayıp yüzleşmesi gerektiğini söylemişti. Teoride kolay olabilirdi fakat pratiğe dökmek çok zordu. Hislerini ifade ettiğinde yanlış anlamasından ya da yeniden kavga etmelerinden korkuyordu, bu çok utanç verici olurdu.
Yine de kendine engel olamadı ve şimdi bedeni tam olarak Yeonjun'un önündeydi. Yeonjun bakışlarını Yeji'ye çevirdiğinde yüzündeki gülümseme yerini ciddiyete bıraktı. Havada garip bir gerilim vardı.
