I was riding shotgun with my hair undone in the front seat of his car
açılmış saçlarım ve tüfeğimle arabasının ön koltuğumda oturuyordum
Hes got a one-hand feel on the steering wheelo
birine sahipti-eli direksiyon üstünde hissediyorum
The other on my heart
Diğeri kalbimin üstündeydi
I look around, turn the radio down
Yola baktım ,radyoyun düğmesini çevirdim
He says baby is something wrong?
O şöyle söyledi:bebek bir şeyler yanlış mı?
I say nothing I was just thinking
how we dont have a song
hiçbir şey söylemedim sadece nasıl bir şarkımız olmadığını düşünüyordum
And he says…
Ve o şöyle dedi:
Our song is the slamming screen doors
,Bizim şarkımız parçalıyor kapalı kapıları
Sneakin out late, tapping on your window
Gece gizlice kaçıp camını tıklatıyor
When were on the phoneyou talk real slow
Biz telefondayken ve sen yavaşça konuşurken
cause its lateyour mama dont know
Çünkü geç ve senin annen bilmiyor
Our song is the way you laugh
Bizim şarkımız senin gülüşün
The first date “man, I didnt kiss her,I should have
”İlk gün ”adamım kızı öpemedim ve yapmalıyım
’And when I got home … before I said amen
Ve eve gittiğimde….amin demeden önce
Asking God if he could play it again
Tanrıya sordum eğer o tekrar yapabilirse
I was walking up the front porch steps after everything that day
Bugünkü her şeyden sonra verandada yürüyordum
Had gone all wrongbeen trampled on
Her şey yanlış gidiyordu ve çiğneniyordu
And lostthrown away
Ve kaybolmuş ve kavrulmuştu
Got to the hallway, well on my way to my lovin bedHole
gittim,iyi yol sevgili yatağıma gitmekti
I almost didnt notice all the roses
Neredeyse bütün güllerin farkına varmayacaktım
And the note that said…
Ve not şöyle diyordu
Ive heard every album, listened to the radio
Her albümü duydum,radyoda dinledim
Waited for something to come along
bir şeylerin ortaya çıkmasını Bekledim
That was as good as our song…
bizim şarkımız kadar iyiydi
Cause
çünkü
I was riding shotgun with my hair undone
bir tüfek ve dağılmış saçlarla biniyordum
In the front seat of his car
arabasının ön koltuğuna
I grabbed a penan old napkin
bir kalem ve eski bir peçede yakaladım
And I wrote down our song
ve bizim şarkımızı yazdım.