Merhabaaa!!
Bu hikayeyi taa yıllar önce pandemide can sıkıntısından dolayı yazıp yayınlamıştım. Sonra da meşguliyetten dolayı aylarca bölüm yazamayıp en sonunda kaldırmıştım. İnanın ki okunur mu okunmaz mı, devam eder miyim etmez miyim bilmiyorum. Sadece şu sıralar çok boşa çıktım ve eski hikayelerimden birini yayınlasam da devam mı etsem diye düşündüm. Aslında bunu yayınlamayı düşünmüyordum ama gerçekten hayatımın çok boş bir dönemindeyim ve belki biraz moralim düzelir, uğraşım olur diye yayınlamaya karar verdim. Dediğim gibi devam etmeyip geri taslağa alabilirim hikayeyi henüz karar veremiyorum açıkçası. Gidişata göre bakacağım sanırım. Neyse sizin kafanızı bunlarla ütülediğime göre artık iyi okumalar dileyebilirim:))
Not: Hikaye iki erkeğin arkadaşlığını ve aşkını içermektedir. Ayrıca küfür de içermektedir. Okurların dikkatine.
Öztürk - Umut
Öztürk: Umut bir bakar mısın, konuşalım biraz.
Umut: Tabi ki de 😊
Bir sorun mu var?
Öztürk: İpek'le tartışmışsınız sanırım.
Neden?
Umut: Öztürk yanlış anlama lütfen.
Küçük bir şeydi.
Öztürk: Gelip kaba bir şeyler mi dedi sana?
Umut: Yok ya öyle değil...
Öztürk: Umut bak bir şeyden korkmana gerek yok. Onu kırarım falan diye de üzülme tamam mı bir tanem?
Hadi söyle.
Ne dedi gelip sana?
Umut: Ohoo sen dünden razıymışsın kızı bırakmaya amk |
Kız zaten seni hak etmemiş valla kusura bakma. |
Ya biz seninle iyi arkadaşız ya hani. O da benim erkeklerden hoşlandığımı biliyordu zaten. Kıskanmış işte öyle.
Öztürk gerçekten seni üzmek istemem. Hem ben de çok üzülmedim zaten. O da sinirliydi hem, boşluğuna denk gelmiştir.
Kavga etmenizi istemiyorum.
Yiyin birbirinizi. |
Öztürk: Lan anlamıyorum ki senin gibi birine nasıl gelip bağırabilir.
Şuna bak. Gerçekten onun adına çok özür dilerim. Bir daha seni rahatsız etmeyecek.
Sen rahat ol, tamam mı?
Umut: Peki.
Uzak dur falan dedi...
Nasıl uzak duracağım ki ama sen benim arkadaşımsın. Değil mi?
Öztürk: Kıskançlık işte. Kafayı yemiş.
Kafana takıp dinleme onu sen, tamam mı Umut'um?
Umut: Peki.
Sen de kızma ona lütfen.
Dediğin gibi kıskançlık işte.
Neyse ben gidip süt hazırlayacağım, sonra da annemle bir şeyler izleriz.
Sonra görüşürüüüüüzz.
Öztürk: Görüşürüz bir tanem.
Umut Senin Amk
Umut: Bu grup adı nedir çok afedersiniz?
Sefa: Duyumlarımıza göre İpek'le kavga etmişsin.
Ayıracak mısın lan yine onları?
Amk günah günah dur artık.
Umut: O gelip yüzüme karşı orospu diye çığlık atarken günah değil de benimki mi günah oluyor be?
Şırfıntı Öztürk'ü alacak elimden.
Babayı alır.
Ceyhun:
Umut: Bana ne ya.
Ayrılsınlar.
O Öztürk için iyi birisi değil.
Ceyhun: Ya senin şu melek suratına nasıl kanıyor amk kelleri ya.
İçinde taşıdığı şey şeytan halbuki.
Gidip tüm bunları anlatsam ne olur peki?
Sefa: Ben anlattım btw.
Öztürk ve kankitoşkoları boğazıma yapışıp dediler ki,
"Sen onun arkadaşıyım diye nasıl geziyorsun yanında? Düzgün konuşacaksın Umut hakkında."
Aq boğazımda beş parmağının izi çıktı yeminle.
Umut: Yaaa kıyamam.
Sefa: Tamam tamam üzülme affettim hadi.
Umut: Parmakları falan acımıştır onun.
Sefa:
Ceyhun: kjdksdfksdpofwefspodğlsğdf
Ya kanka İpek gelip ağzına sıçarsa ne yapacaksın peki?
Umut: Sıçamaz çünkü sen beni korursun biricik arkadaşım benim.
Ceyhun: Ne alaka?
Umut: Eğer korumazsan Cenk hocanın dolabından çaldığın sınav kağıtlarını alt sınıflara para karşılığı sattığını söylerim çünkü.
Ceyhun: Bazen sizinle çocukluk arkadaşı olduğum için kendimi o kadar kötü hissediyorum ki.
Sefa: Eeee İllegal Ceyhun,
Bir gün o döner sapı dönüp götüne girecek zaten.
Umut: Haklı.
Dua et benim elimden olmasın.
Neyse hadi gelin bize de çikolatalı süt eşliğinde dizi izleyelim.
Ceyhun: ...
Benimki çilekli olsun.
Umut: Peki 😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut | bxb
JugendliteraturKoray: Herkese şirin ve masum görünmen bir şey değiştirmez. İçinde taşıdığın yılanı biliyorum ve onu açığa çıkarmadan hiçbir yere gitmiyorum. Umut: İyi de Koray, benim yılanla ne alakam olur? Korkarım ben.