Moonbin, saatin gece 12'i geçtiğini görmesine rağmen aldığı karardan geri dönmeyecekti.
Eunwoo ile konuşacak ve konuyu kapatacaktı. Son 3-4 gündür Eunwoo çok garip davranıyordu. Kardeşinden kaçıyordu, 'eski' sevgilisinden kaçıyordu. En önemlisi Moonbin'den kaçıyordu...
Sanki aralarına soğuk girmiş gibiydi. Eunwoo ile asla konuşamıyorlardı. Ancak en azından mesajlaşıyorlardı. Tanrıya şükretti bunun için.
Moonbin, Eunwoo ile konuşmayınca çok üzülmüştü. Eskisi gibi değillerdi. Bunu ikisi de fark etmişti. Nedenini çok merak ediyordu.. Neden eskisi gibi değillerdi?
Kardeşi ile çıkmaya başladığından beri Eunwoo ne korumaya kalkıyordu, ne de başka bir şey yapıyordu. Değişmişti ama bu iyi miydi bilmiyordu..
Sujin'i seviyordu, hatta ona aşıktı..
Ama neden son zamanlar da ondan uzak durmak istiyordu?Eskiden olsa Sujin'in ismi geçince karnında kelebekler uçuşurdu. Şimdi ise...
Her neyse dedi Moonbin.
Eunwoo'u aşırı derecede merak ediyordu. Ne telefonlarını açıyordu ne de mesajlarına bakıyordu. Hoş, Moonbin'i engellemişti.
Eunwoo, duygularını dışarı yansıtan biriydi. Üzüldüğünde, mutlu olduğunda, heyecanlandığında... Duygularını dışarı yansıtmaktan korkmazdı. Ağladığında, insanlar görür diye kaçmadı. İnsanlar, erkekler ağlamaz dediklerinde umursamadı.
En sevdiğim özelliği de buydu sanırım. Ona hayran kalmamın sebebi...
Kim ne derse desin Eunwoo umursamazdı. Bazen, keşke bende öyle olabilsem dedi Moonbin.
Moonbin, Cha evinin önüne gelince, durdu. Derin bir iç çekti. Sujin'e ne diyecekti? Onun için gelmemişti değil mi?
Yalan uyduracaktı... Yalan söylemekten nefret ederdi.
Kapıyı çaldı ve derin nefes aldı. Kapıyı açan, Bayan Cha'di.
"Moonbin?"
Bu saatte geldiği için özür dilerken eğilmişti.
"Efendim, bu saatte rahatız ettiğim için özür dilerim. Ancak benim acilen Eunwoo ile konuşmam gerekiyordu. Kendisi... Evde mi?"
Moonbin, stresden dudağını dişliyordu. Yakın da kanatarısa şaşırmayın.
Niye stresli olduğunu bile bilmiyordu!!
Bayan Cha, mükemmel gülümsemesi ile Moonbin'e cevap verdi.