Yıl 624.
Yer Bedir.
Aylardan Ramazan-ı Şerif.
Günlerden Cuma.
Bir yiğit savaş meydanında yürüyor.
Göğsünü gere gere.
Müşriklere karşı mümin gururu ile.
Bir elinde Zülfikar bir elinde siyah sancak.
Başkomutanın sancağı.
Alemlerin efendisinin sancağı.
Siyah sancak.
Üzerinde bir hilal var.
Siyah renk fezayı temsil ediyor.
Hilal ise o fezadaki yıldızları ve gezegenleri.
Ki o sancak Peygamberimize ait.
Sadece o kullandı.
Gün geldi Abbasilerle Mısır'a getirildi.
Ezelde takdir edilen Hadimi ile buluşmak için.
Ve sin şın'a dahil olup
Yavuz Mısır'a girince,
Belde-i Tayyibe İstanbul o sancak ile şereflendi.
1400 yıldır o sancak hiç açılmadı.
Bir peygamber emaneti olarak korundu.
O peygamber ki hadis-i şeriflerinde müjdeledi.
O sancak bir gün açılacak.
Şimdi kutsal emanetler dairesinde bekliyor,
Onu dalgalandıracak sancaktarı,
Hadis-i şeriflerde müjdelenen yiğidi.