final
Jimin'in aylardır, Taehyung'un da birkaç haftadır birbirlerinden sakladığı birkaç minik sırları vardı ve tesadüf odur ki, ikisi de sırlarını açıklamak için oldukları günün akşamını seçmişti.
Taehyung, evi temizleyeceğini söyleyerek, o hiç sevmediği deterjan kokusundan rahatsız olmaması için biricik eşi Jimin'i parka gezmeye gönderirken, minik sırrı için evi ve yemek masasını hazırlamaya başlamıştı bile.
Bu esnada da Jimin, parkı beşinci defa turlamaktan yorgun düşmüş bir şekilde, iki eli oldukça belirgin büyüklükte olan karnının üzerindeyken, oturduğu bankta bu akşam açıklayacağı minik sırlarını yüzündeki geniş gülümsemesiyle düşünmekteydi.
Birkaç saatin ardından güneş batmış, gökyüzü ilk turuncuya, daha sonra da yavaş yavaş laciverte boyanmaya başlamıştı.
Jimin, sevgilisinden saatlerdir haber almamıştı ve içine doğan endişe ile merak duyguları büyümeye başlayınca, oturduğu banktan kalkıp ağır adımlarını ev yoluna doğry çevirmişti.
Bu sefer kalbinde, her gün bir tanecik sevgilisi Taehyung'u gördüğünde oluşan heyecandan farklı bir heyecan yer edinmişti. Elleri terliyor, kalbi neredeyse bir kelebeğin kanat çırpması kadar hızlı çarpıyordu.
Ellerini, büyük ve hareketli karnının üzerine koyarken derin bir nefes almıştı. Bu durumunun sebebini biliyordu, bütün bu heyecanı akşam sevgilisiyle konuşacağı özel konu içindi.
Jimin, evlerinin bulunduğu küçük apartmandan içeri girdiğinde bile Taehyung'un o eşsiz kokusunu alabildiğini fark etmiş ve gülümseyerek merdivenleri olabildiğince dikkatli bir şekilde çıkmaya başlamıştı. Hamileliği ona, yeryüzünde özgürce dolaşan kokuları duyma konusunda hassaslaşma gibi bir sürü süper, bazen Jimin bu güçlere lanet ediyordu, güç vermişti fakat sevgilisinin kokusu ona her zaman her kokudan daha da olağanüstü bir güzellikte gelirdi.
Jimin bazen o kokuyu duymasa ne yapacağını bilemez, sakinleşemez bir hâle gelirdi.
Hamile olan, elinde tuttuğu anahtarına rağmen zile basmıştı fakat eşinin normalde kapıyı açma süresinden daha da uzun bir sürede beklemiş olmasına yavaşça kaşlarını çatmıştı. Anahtarıyla söylenerek kapıyı açtığında hiçbir ışık olmaması onu yavaştan tedirgin etmeye başlarken sessizce içeri girmiş ve kapıyı ardından sertçe kapamıştı. Bu gürültülü hareketiyle, eğer varsa içerideki hırsızları korkutabileceğini düşünmüştü.
Tam o sırada da, sevgili eşi, Taehyung hırsız sayılır mıydı bilinmez fakat, duyduğu ani gürültüyle korkmuş ve elindeki tabağı yere düşürmüştü.
Evinin salonundan yükselen kırılma sesinin ardından sesli bir küfür işiten Jimin, eşinin sesini duyduğunda derin bir nefes vermiş ve rahatlamıştı fakat içinde hâlâ minik gerginlik, gitmemek üzere yer edinmiş gibiydi. Yavaşça az önce patırtı sesini işittiği salona doğru ilerlerken görüş açısına parıldayarak yanan mumlar girdiğinde bile rahatlamamıştı, kaşları hâlâ çatıktı ve karnı üzerinde birleştirdiği parmaklarıyla oynuyordu.
Kapıdan geçtiğinde mumların bütün salonu kapladığını görmüştü. Fazla geniş olmayan oda, abartı olmayacak şekilde süslenmişti ve zeminin bir kısmında gül yaprakları yer edinmişti. Jimin, ortamın güzelliğinde kaybolurken gözleri odağına sonradan dahil olan, hayatının en güzel ayrıntısına takılmıştı uzunca bir süre.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
come back to us
Short Story"Her şey çok güzeldi, biz çok güzeldik. Neden gittin bizden?" kim taehyung & park jimin | 020119.070920