Babam anneme olan aşkını hep
" O benim her salisem." diye açıklardı. Ve eklerdi.
"Onsuz hiçbir şey düşünmedim düşünmem. Hayatım onun elinde nasıl isterse öyle şekil alır. Elinden bırakırsa ben biterim. Annensiz ben hiçim , jongin. Zamanı gelince senin de böyle sevdiğin biri olacak. Her ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin onu hep sev. Aşık isen her şeyin üstünden gelirsin , gelirsiniz. Bunu unutma." Babam , abime de bana da hep aşk için her şeyi yapmamızı söyledi. O annem için herşeyi yapmış , öyle diyordu annem. Bunların babamın abartısı olduğunu düşünüyordum. Aşkları hep gözümün önünde olsada kıymetini bilememiştim. Hep bize böyle aşık yönlerini gösterdiklerini , asla böyle bir aşkın var olacağını düşünmemiştim.Bundan tam dört sene önce.
Dört sene.
Her şeyin bitişi , her şeyin başlangıcı.
En acı günüm , en büyük kaybım.
On sekizinci yaş günüm.
Annemi trafik kazasında kaybettiğim gün.
Ölüyorum demişti babam ölüm günüm demişti.
Yavaş yavaş oldu her şeyin gözümüzün önünde. Sanki acısını çıkarırcasına.Annemin ölüm haberi eve geldiğinde babamın gözümün önünde yıkılışı , bağışları.
Unutamadım ,unutamayacağım.
Daha sonraki sene içinde ise yas halinde
yaşadık. Babam ölüyordu bunu görüyorduk. Her intihara kalkışı , her engel oluşumuz bir hataydı.Babam biz evde yokken , bakıcısını atlatarak polisi arayıp cinayet ihbarı yapmış ve kendini aşmıştı. Polislerin gözü önünde ikinci kattan , annemin çiçeklerinin üstüne doğru aşmıştı. Daha sonra da yangın çıkmış, kendi ile birlikte evi de bizden almıştı.
∆∆∆∆∆∆∆∆
" Hala engellenemedi. Hale cinayet işliyor. Her ayın on ikisinde biri öldürülüyor. Hepsi aynı
şekilde öldürülmüş. Bir çoğu polis. Hepsi aynı liseden. İki yıldır kimse durduramadı ve yirmi dört kişiyi öldüren bir seri katilimiz var.
Ve biz hala yakalayamadık. Kimi başa atadıysam altıncı ayında öldürüldü. Hemde vahşice . "" Hiç bir iz yada bir ipucu yok mu?"
"O kadar profesyonel ki öldürdüklerinin hepsinin akciğerlerin söküp yerine zehirle kaplı ölü , şakayıklar bırakıyor. Zehirli olduğunu muhteşem ekipman arkadaşımız Lee kwang soo eline aldığı gün vücudu yanarak, nefes alamayarak gözümüzün önünde öldüğü için acı şekilde öğrendik. Kwangsoo ile birlikte yirmi beş kişi öldürdü diyebiliriz."
"Hiçbir parmak izi yada kesik açarken bir hatası yok mu ? Hiç mi hata yapmamış?"
" Yapmamış. Akciğerle kalsa iyi gösterdiğim fotoğraflara iyi bak. Üç kişi vahşice kalpleri sökülüp yerine taş doldurulmuş ve bunu yaparken yaşıyorlarmış. Her acıyı hissetikleri aşikar. Tırnak uçları kanla kaplı başta katilin olduğunu düşündük ama hepsi kendi kanları. Acı o kadar yükselmiş ki ses telleri patlamış, vücutlarını elleriyle yırtan caniyi durdurmak istemişler. Üç kişiden biri temizlik görevlisi otelde , diğer ikisi ise öğretmen. İki kişi intihar etmiş ikiside polis.Biri yurt dışında okumuş ama son iki senedir Kore'de yaşıyormuş. Kim Jong Kook criminal de polisti ve kendisini tanıyorum sakin bir adamdı. Evinde kendini asmış daha sonra ise evi patlamış. İşin garip yanı eski polis eşi Kim Sohee ise trafik kazasında hayatını kaybetmiş. Biz onunda bizim seri katilin yaptığını düşünüyoruz. Yurt dışında okuyan polisimiz Kim Sohee'nin abisi. Yedi kişinin , dörtü kadın hepsinin ağzı dikilmiş ve gözleri çıkarılmış. Çıkarılan gözler ağızlarından çıktı. Ve cinsel organları köpeklere yedirilmiş. Köpekleri cesetlerin başında bulduk."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAKAYIK ∆SeKai
FanfictionSeni şakayıklar cennetinde bekliyorum. Her salisemsin Sehun. Her gördüğüm , duyduğum , kokladığım , dokunduğum sensin Jongin. Sen benim için her şeysin. Bir seri katili yakalamak isterken aşkı yakalayan Sehun hangisini seçecekti?