Umut: kolyen bende kalmışUmut: bugün müsaitsen onu vereyim
Eylül: bende sana yazacaktım kolyem sende mi kalmış diye
Eylül: müsaitim bugün
Umut: tamam o zaman ilk gittiğimiz kafeye gidelim istersen birazda otururuz
Eylül: evet güzel olur
Umut: napıyorsun
Eylül: kardeşimle film izliyorduk
Umut: o kadar konuştuk bir kardeşin olduğunu yeni öğreniyorum
Eylül: daha önce söylemedim mi ya
Umut: deseydin unutmazdım
Umut: ne izliyorsunuz
Eylül: harry potter ateş kadehi
Umut: o zaman ben tutmayayım
Eylül: hayır konuşalım yani konuşabiliriz
Eylül: zaten çoğu kez izledim yani rahatsız etmezsin konuşabiliriz
Umut: o zaman ateş kadehinde seni etkileyen bir şeyi söyle
Eylül: buna cevabım asla değişmeyecek
Eylül: Cedric'in ölümü
Eylül: adamı zaten her rolünde seviyorum ilk izlediğimde baya üzülmüştüm gözlerim falan dolmuştu
Umut: hadi ya hahahshhahs
Eylül: sevdiğin bir film?
Umut: ya ben hiç bir zaman en sevdiğim şey diye bir şey söyleyemem
Umut: çok fazla dizi film izler ya da çok fazla kitap okurum
Umut: yani hiç birini birbirinden ayırt edemem
Eylül: yani aslında evet bende birbirinden ayırt edemem
Umut: fark ettimki çok fazla 'yani' kelimesini kullanıyoruz ikimizde
Eylül: hahahah evet bende fark ettim onu
Eylül: farkında olmadan söylüyorum ama
Umut: bende öyle yazarken ya da söylerken farkına varmıyorum
Eylül: zaten kendimizi kasmamıza gerek yok diye düşünüyorum
Eylül: normalde nasılsak öyle davranalım ekstra bir çabaya gerek yok
Umut: zaten ben öyle davranıyorum sen de öyle davranıyorsun gibi
Eylül: tabi ki öyle davranıyorum
Eylül: ahh şu an Cedric ölüyor bir saniye
Umut: hahshhahs
Eylül: gülme lütfen bu konu önemli bir konu
Umut: pekâlâ gülmüyorum
Eylül: yaa resmen öldü inanabiliyor musun
Eylül: ben hala inanamıyorum
Umut: ne desem bilemedim ki şimdi
Umut: öldürenler utansın güzelim sen takma kafana
Eylül: ne
Eylül: şey
Eylül: evet öldürenler utansın
Umut: utan diye söylemedim Eylül içimden geldiği için söyledim o kelimeyi
Eylül: evet biliyorum ama ne yapayım utanıverdim işte
Umut: utanma ve eğer hoşlanmadıysan bir daha söylemem
Eylül: ama elimde olan bir şey değil ki
Eylül: ve hayır hoşlanmadım diyemem
Eylül: yani söyleyebilirsin :)
Umut: sevindim :)
*****
456 beğeni 29 yorum
@eylüloğuz: poz ver diyince dayanamadım bir sürü çektirdim @umutayder@umutayder: sıkılamıyorum da şirinliğinden
@eylüloğuz: upss utandım@arzuçiftçi: duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini
@eylüloğuz: kahverengi?
@arzuçiftçi: aferim unutmamışsın@erensarı: İzmir seni bekliyor bilmiyordum deme sonra
@eylüloğuz: ah hayatım beni bu kadar özlemem gözlerimi yaşartıyor@anılcanertaş: kekoş İstanbula gidince elitleşmişsin
@eylüloğuz: aşk olsun ben her zaman bir İstanbul Hanımefendisiydim
@anılcanertaş: çıkardım külahımı anlat@umutayder: 2 fotoğraftan birini seçmek o kadar zor olduki anlatamam @eylüloğuz
@eylüloğuz: bana laf mı çarpıtıyorsun bana mı öyle geliyor
@umutayder: haşa güzelim öyle yapar mıyım@deryayılmaz: oha oha güzelim mi dediğğğiiiin
@umutayder: benim laflarım sana mı düştü kardeeşş@ezgihare: kamera burda alooo
@umutayder: biliyorum bağırmana gerek yok@candemir: façan yansın be
@umutayder: yansın kardeşim yanacaksa façam yansın«»«»«»
Yeni bölüm geldiii
Neyse okuma sayısı yok abi delirtmeyin beni burda mükemmel aklımı çalıştırıp siz okuyun diye bölüm yazıyorum. (Abart)
Neyse bebişlerim
Kendinize iyi bakın🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Bir Kahve? | Texting
Short Story0534 *** ** **: bir kahve? 0541 *** ** **: buyrun? 0534 *** ** **: benimle bir kahve içer misiniz?