Mısır-2

7 2 0
                                    

Oktaryus Hogsmeade'de Maestro Motele geldi
Oktaryus içeriye girip şöylece bir etrafa bakındı. Siyah tahta döşemeler ve askılı Lambalar ile içerisi eski ama şahane bir görüntü veriyordu.
"Doğru yerdesiniz' diye bir ses duymasıyla başını çevirdi, Uzun saçlı saçlarına ak düşmüş bir adam ellerini birleştirmiş gülümseyerek Ona bakıyordu.
" Büyücüler ve Cadılar için en uygun kalacak yer burasıdır Kalitede sınır tanımayız" oktaryus gülümsedi ve şapkasını çıkartarak başını hafifçe eğerek

" O halde söyleyin Bay Petros hangi dairede kalıyor?" Otel sahibi istifini bozmayarak

"Malesef Beyefendi size böyle bilgi veremem"diyince Oktaryus birkaç saniye etrafına bakarak düşündü. " O halde bana uygun bir oda ayarlayınız bay......Hmm"

"Maestro efendim buyrun lütfen" diyerek onu düzeltti ve Oktaryus'un önünden yürümeye başladı. Oktaryus'da onu takip  ediyordu.
Merdivenler dönengeçli ve Tahtadandı, siyaha boyanmışlardı bukadar siyahlık Oktaryus'un gözüne hoş görünüyordu. İki kat yukarıya çıktıklarında Koridorun başında sandalyeye oturmuş bir adamın elinde kahvesiyle gazete okuduğunu gördü, Sonra bir kat daha çıktılar. Maestro koridorara geçip birkaç kapının önünden geçtikten sonra

"işte buyrun efendim"

  diyerek cübbesinin cebinden anahtarlık çıkararak tek tek anahtarları inceledi ve bir tanesini çengelden çıkarak Oktaryus'a uzattı. Oktaryus Anahtarı tutup

"Sadece iki gece kalacagım 30 galleon mu? İşte buyrun"  diyerek paltosunun cebinden biraz galleon çıkarak Adama uzattı. Adam reverans yaparak oradan uzaklaştı. Şapkasını ve paltosunu askılığa astıktan sonra perdeyi azcık aralayarak dışarıya baktı. Hogsmeade'de sokakta insanlar yürüyor ve güvercinler yan pencereye yuva yapmıştı. Kasvetli bir hava vardı, güneşi bulutlar kapatmıştı, İçerisi az ışık alıyordu.Akşam vakitlerine geldiginde Oktaryus bir kulağını duvara dayayıp sol elinde de asayı tutarak başına yerleştirdi ve

"Homenum Revelio" diye fısıldadı. Petros ile alakalı bir şeyler duymayı umuyordu fakat yan odada bir çiftin sesleri ve koridorda yürüyen biri ve tekerlek sesinden başka bir şey duymadı, İgrenmişti. Kapıyı açıp dışarıya çıkmasıyla biranda başına Püsküllü bone geçirmiş beyaz kıyafetli bir kadın'ın

"Oda servisi efendim" dedigini duydu. "Hayır" diyerek Yürümeye devam etti alt kata inip koridorda uygun bir yer aradı. Kimseyi göremeyince tekrar başını duvara dayayıp aynı büyüyü yaptı, önce bir fare duvarlar arasında yürüyordu. Bu sesi duydu daha sonra Horlama sesi duydu ve en nihayetinde bazı kimselerin konuştuğunu...

"Lütfen yapmayın acıyın bana"
Diyordu tiz bir ses, kimle konuşuyorsa

"Petros ya konuşacaksın ya konuşacaksın al bunu" diyerek petrosun homurdamalarında ağzını bantladıkları tarzı bir şey olduğunu anladı ki hemen ardından "Cruciatus" lanetini duymasıyla Odanın kapısına geldi. Asasını bir kılıç tutar gibi kaldırıp birkaç saniye bekledi ve "KÜÜT" kapıya omuza atarak içeriye daldı. "Experillamus" diye bağırarak Petrosa asa tutan kişinin asasının fırlamasına neden oldu yanında biri daha vardı ki Onun elinde asa yoktu.
Kişiler ellerini havaya kaldırmış "çocuk çocuk sakin ol burada senlik bir şey yok" diye Oktaryus'dan aman diliyorlardı. Oktaryus "Asanı ver köpek! Seni öldürürüm" diye bağırınca diger kişi belinden asasını çıkardı, tam oktaryus'a doğrultucakken lanetten kurtulan Petros kişinin elinden asasını kaptı ve birkaç adım geri çekildi. "Çekin gidin buradan Defolun!" Diye bağırarak iki kişinin kıçlarına tekme atmaya başladı. Kişiler hızlıca çıkıp uzaklaştıklarında koltuğa oturup,
Oktaryus'a baktı ve kekeleyerek.
"S...Se...Seni ta....ta..ta Tanıyorum Ço..Çoo..cu.cu..cuk Se....Se...N Oktaryus'sun"
Oktaryus asasını indirip teyit amaçlı kapıdan dışarıya baktı ve tekrar gözlerini petrus'a çevirip
"Beni nereden tanıyorsunuz Bay Petrus?"

"Se..Se..Sen Ne..Ne..Neden Hogwarts'dan A...A.A.A.atıl...atıldın?" Diye sordu petros "Ne.. ne.. ne..ne.. ne. ne olacak? Jason'un notlarını On...On..Onlara söy...ledim bende de...de..degil" dedi.

Kekeleyip duruyordu ve Oktaryus bu durumdan sıkılmışa benziyordu. Daha fazla konunun uzamamadı için
"Bay Petros evet. Şimdi bana Notların yerini söyleyeceksiniz ki canınızı bağışlayayım" diye soğukkanlı  bir şekidle sitem etti. Petros hiç de şaşırmışa benzemiyordu, aksine sanki ölüm tehtidi almaya alışmış bir hâli vardı ki "Ye...ye..Yeter Artık tu....tut Kolumu" diyerek kolunu uzatınca Oktaryus sıkıca tuttu ve Mısır'da bir yere cisimlendiler.

Karanlıklar LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin