⑥ Almanya'ya Hoşgeldin

185 68 32
                                    

Yeni bölüme başlamadan önce yeni bir döneme girdiğimizi tekrar hatırlatmak isterim. Artık her şey sil baştan, tamamen değişiyor, hazır olun. 

Kitabın atmosferini tamamen hissetmeniz için kitap için seçtiğim medyadaki şarkıyı açmayı unutmayınız. 

İyi okumalar

#buyoldaberaberiz

Kitabın sonunda Angeline dan bir fotoğraf var.

-----------------------------------------------------------------------

14 Ağustos 2020 Almanya yolunda: Saat sabah 9:30

''Kafam her zamandan daha karışıktı, yaşadıklarım... tecrübe ettiklerim... Sonunda Almanya ya kaçak bir şekilde olsa da girebilmiştim. Geçmişi hatırlamıyorum, geleceğim ise belirsiz. Arkadaşım yok. Virüsten kurtulup huzurlu bir yaşam sürmek istiyorum. Türkiye ye gitmek için uğraşıyorum fakat Türkiye de beni bekleyen kimsem yok. Şizofreni hastasıyım, bu yaşadıklarımın gerçekliğinden bile emin değilim. Belki de şu anda bir nakliye aracının arkasında değilde, bir uçaktayımdır, ailemle beraberimdir... Belki de virüs hiç yoktur ve genç bir kızın kurguladıklarını yaşıyorumdur. Bilmiyorum. Tek bildiğim şey ise ismimin Angeline olması. Bir Fransız olmam. Ailemi bile hatırlamıyorum. Onlara ne olmuştu? Yarın bugünlerimi aramaktan çok korkuyorum. Çünkü bugünlerde dünleri arar oldum.''

*Ne yapacağımı nereye gideceğini daha önceden hep düşünmüştü Angeline. Almanya ya gitmeden önce her şeyi planlamıştı. Yolculuk esnasında hiç tedirgin değildi aksine rahat ve yolu izlemeyi seven birisiydi. Nakliye aracının içinde, dezenfektanlarla ile beraber görüş açısı çok fazla net olmasa bile yine de etrafı seyretmekten keyif alıyordu. Almanya nın sınır kapısı Kehl e geleli henüz çok uzun zaman olmamıştı. Atların yoğun olduğu, eski arabaların dolu, gürültülü  bir şehirdi Kehl. İnsan sesi hiç eksik olmazdı.  Her biri keçi büyüklüğünde sokak köpekleri boylu boyunca uzanmış, kimsenin onlara dokunmayacağından emin, derin derin uyuyorlardı. Çevre sakinlerini görmüştü Angeline. Hepsi harap elde, fakirlikle mücadele eden insanlardı. Üzerlerinde doğru dürüst giyecek bir şeyleri bile yoktu. Ayakkabııları patlak ve kir içindeydi.  Çekingen insanlara benziyorlardı. Mazlum, yalnız... Çoğu ihtiyardı, köpeklerle araları ise muhtemelen bozuktu. Köpekleri rahatsız etmemek için yollarını değiştirdiğini, kenarlarından geçtiğini ya da üstlerinden atladığını görmüştü. Bahçe duvarlarından kuru ağaçlar, limon vermeyen limon salkımlarını görmüştü. Fakat Kehl de hala  yaz kokusunu alabiliyordu. Şehrin basamak basamak saklı bahçelere indiği bütün sokakların eninde sonunda yeşilliklere açıldığı, araya yolun girmediği şehirdi Kehl. Evlerin perdeleri olmadığı için evlerin içini rahatlıkla görebiliyordu Angeline. Aniden çıkan şiddetli bir rüzgar herkesi uçurmuş gibi, hala dayalı döşeli durumdadır. Evlerden birinde akşam yemeği için kurulu sofra vardır. Başka bir evde ise ev sakini yatmaya hazırlanıyormuşcasına yatak örtüleri... Herkes bütün işini bırakmış sokağa dökülmüş gibiydi. 

*Son teslimat noktasına ulaştığında hızlıca aracı terketmeliydi Angeline. Arabada bir kişi vardı sadece. Sorun yaşamak istemiyordu, fakat her ihtimale karşı da tedbirli olmalıydı. Everly dün geceden ona 2 kutu sarjör vermişti. Mermiden yana bir sıkıntısı yoktu. Sarjöre ek olarak, döner bıçağını andıran bir pala vermişti. Uzun ve keskindi. Çantasına ise taze su ve alabildiğine kadar yemekle doldurmuştu. Yolunu kolay bulabilmesi için bir tane de navigasyon vermişti. Böylelikle kaybolmayacaktı. Everly çocuğunu seyahate uğurlayan anne gibiydi.*

*Hayallerinin içinde kaybolup giden Angeline, arabanın fren sesiyle tekrar gerçeğe döndü. Son teslimat noktasına ulaşmışlardı, fakat aracı zamanında terkedememişti.*

İçimizdeki Ses: Geride BıraktıklarımızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin