Onsuz ikinci, can dostumun olmadığı ilk günümdü. Bu kadar az şeye sahipken hepsini iki günde yitirmiştim. Ailemin silahlı saldırıda ölüşünü saymıyorum bile. Sokağa çıktım doğruca sönmez'e yürüdüm. Bu sefer kolumdan çekip indirenim yoktu, ağladım ve tek başıma indim. Rafların arasında gezindim, daha iki gün öncesi gözümün önüne geldi. Yere oturdum, bacaklarımı karnına doğru çektim ve ağladım. Dakikalarca. Sadece ağladım. Daha sonra Hakan'la gittiğimiz her mekanı dolaştım. Turuncu'daydım. Yanıma eski sevgilim Burçin geldi. "Yine mi ağlıyorsun g*t oğlan!? Yoksa yine sevgilin mi terketti? –dalgacı tavırlar– neyse baksana konuşalım mı biraz ?". "Dalga geçmeye devam edeceksen s*ktir git!". "Tamam be sen de ne g*toş çıktın.". Yanıma oturdu. Dakikalarca anlattı durdu. Ben ise hâlâ Hakan yoldaşımı düşünüyordum. Gözlerimin önünde ölmüştü. Burçine tam lafını bitirecekken kulak verip dinleyebildim. "Size gidelim mi ?" demişti.
Bize gittik. Ve tahmin ettiğim şeyi yaptı. Bir kasa bira söyledi, yatağın kenarına oturduk, içtik ve ikimizi de soymaya başladı. Hayatımın en güzel s*kişlerinden birini yaşattı bana. Kendimi öldürmeliydim. Şerefsizin teki olmuştum. Meryemin ölüsünün üzerine Burçin'le yatmıştım. Ama yapacak bir şey yoktu. O geri gelmeyecekti. Hakan da öyle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
O'nların Anısına
RandomHayatın aşk hayatına ilk darbeyi ölümle koyuşundan itibaren Rüzgar adlı bir gencin yaşadıklarını anlatıyor.