KISIM 1

198 4 1
                                    

Sadece nasıl böyle oldu anlamıyorum. İnsanlar nasıl bu duruma gelebildiler?

Sence çok mu normal..

Kalk, etrafına bak, gözlemle

Ulaştığın sonuçtan tatmin oldun mu ?

Yoksa sadece sanrı olduklarını mı düşünüyorsun?

Hayat nasıl?

Doğduğuna, yaşadığına değer mi ?

Komik geliyor, gülüyorsun..

Gülümsemelerin kahkahalara bırakıyor yerlerini..

Gözlerin doluyor, yakarıyorsun..

Sende farkındasın sadece kendine bile kabul ettiremiyorsun..

Şşhht.. kapat o gözyaşlarını

Neden böyle düşünüyorsun ki?

Etrafındakiler, çevrendekiler

Seni tatmin etmiyorlar mı?

Zevk almıyor musun?

Hissetmiyor musun?

O zaman hadi kalk git.. Şimdi, toparla eşyalarını gidiyoruz

Gelmiyor musun?

Olduğun yerde kalıyorsun.

Canın yanacak..

Haydi diyorum ''Haydi''

Toparla eşyalarını gidiyoruz..

Rüyadan çıkan ÖZET: 1

SAKLAMBAÇ

Saklambaç oyununu hatırlar mısın? Hani küçükken delicesine etrafta koşturarak o kadar kişi arasından seçilmiş olandan kendini saklayabilmek için can attığın.

Öyle insanlar vardır ki seçilmiş kişinin kendisi olduğunu bildiği halde saklanmak için deliren. Bedenini o sayımı yapacağı duvarın önünde bırakıp ruhunu(benliğini) saklamak isteyen. Oynanan oyunları oyun diye geçiştirmek o zamanlara göre bir davranış.

Farklı olduğunu bildiğin halde kendine bile kabul ettiremezken karşındaki kişilere nasıl anlatacaksın bunu?

-"Haydi sayıyorum!! 1,2,3..."

Hazırlıklar tamam kendini duvarın önünde sayımı yaparken görüyorsun, bedenini terkettin. Ruhun o kadar büyük ki etrafında seni gizleyebilecek bir şey yok. Çaresizlik içinde etrafına bakıyorsun. Piç gibi ortada kaldın. Terliyorsun, gözünde büyüttüğün ruhun normal bir insan bedeniymiş gibi soğuk terler döküyor... Etrafındakilere bakıyorsun, zar zor seçebiliyorsun kim olduklarını. Suratları neredeyse birbirine karışmış, çevrende dönüp duruyorlar..

Anlam biçemediğin sesler çevreliyor etrafını.. gidecek yerin yok diyorlar nankörce.. Kahkahalarla sanki kamp ateşiymişsin gibi etrafında ayin yapıyorlar.. Nefes alamıyorsun, ruhun nefessiz kalıyor... Ne ruh ama küçümsediğin insan bedenlerinin bütün özelliklerini taşıyor. İnsan olmaktan kurtulamıyorsun.. zayıf nokta arıyorsun ayinlerini acımasızca sürdüren bedenlerde.. o kadar büyüksün ki ellerinde kayboluyor ittirmek için uzandığın bedenler...

" 19, 20..."

Sayıların ardı gelmeden sayıldığını duyan bedenler hızlıca çekiliyorlar önünden... tek başına kalıyorsun.. Derin nefes al.. sağ tarafından bir dalga sana doğru geliyor çünkü. Kaçmak için sola bakıyorsun bütün her yer ateş içinde... yer sallanıyor üstüne bir hava akımı çöküyor..

Sence farklı olmanın cezası mı bu ? Yoksa oyunun kuralı mı? Saklambaç ne zaman bu kadar acı verici bir oyun oldu?

"41, 42, 43.."

SAKLAMBAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin