kim baskın

2.9K 87 92
                                    

!¡!¡!¡!

Arzu kokan odada üç gencin derin nefes sesleri birbirine karışırken, aralarındaki en büyüğünün elleri, kucağında kendini hareket ettiren sevgilisinin bacaklarında dolanıyordu yavaş yavaş.

Gözleri zevkten arkaya kayıyor, iradesini zar zor tutarak hemen yanı başında bulunan çocuğun dudaklarını öpmeye çalışıyordu bütün dikkatiyle.

Taehyung'un zevk dolu dadikaların sonlarına geldiğini hiseeden Jennie, kendini sıkılaştırarak hemen gelmesini sağlamış, yanakları kıpkırmızı olan gencin dudağını öptükten sonra yanına uzanmıştı.

Şimdi üç gençte derin nefesler eşliğinde sakinleşmeyi bekliyorlardı.

Kısa sessizliğin ardından Jungkook dizleri üzerine oturup ikiliyi incelemeye başladı. Aralarında en az yorulan o olduğu için, içinde hâlâ enerjisi bulunuyordu. Yani gece daha bitmemişti.

Taehyung'un bacaklarının üzerine oturarak hafif öne eğildi. "İkinizde fazla yoruldunuz, farkındayım. Fakat gecenin daha bitmediğini hatırlatmak isterim gençler." dedi bir elini Taehyung'un kasıklarında gezdirirken.

Jungkook, Jennie'nin hem kendinden, hemde Taehyung'dan fazla yorulduğunu bildiği için onun üzerine fazla gitmeyecekti, tabii bu onunla eğlenmeyeceği anlamına gelmiyordu, ama Taehyung henüz iyi durumda olduğu için şimdiki hedefi o'ydu.

"Jungkook, bugünlük bu kadar yeter. Başka gün devam ederiz." dedi Taehyung, anın getirdiği mayışıklıkla. Bir kolunu Jennie'nin başının altına koydu ve onu kendine çekerek göğsüne yaslanmasını sağladı. Diğer elini de Jungkook'un kaslı baldırına koyup olduğu yeri okşamaya başladı. Kendini şu an çok iyi, ama bir yandan çok yorgun hissediyordu.

"Bugünlük Jennie'ye yeter, doğru. Ama seninle daha yeni başlıyoruz, Taehyung."  dedi Jungkook, yan ağız sırıtırken.

"Eğer başlarsak, burada kaybeden sen olursun Jeon Jungkook."

"Şu an ki pozisyona göre," dedi Jungkook ve dizlerinin üzerine geldikten sonra, elleriyle Taehyung'un bacaklarını kavradı ve iki yana açarak arasına oturdu. "kimin kaybettiği belli, Kim Taehyung."

Taehyung, gözlerini şaşkınlıkla büyütürken, aklından geçirdiği tek bir şey vardı, böyle bir şeyin olması mümkün değildi. Burada üstte olacak biri varsa, o kişi de kendisiydi. Belki 'bir' kereliğine izin verebilirdi ama o an, bu an değildi.

Taehyung, boştaki elini Jungkook'un karın kaslarına koyup onu itmeye çalıştı. "Jungkook hayır. Buna asla izin vermem."

"Hadi ama Taehyung. Asıl baskının kim olduğunu bebeğimize göstermemiz gerek. Öyle değil mi bebeğim?" diye sordu Jungkook, kendinden bir yaş büyük sevgilisine bakarken.

Taehyung'un göğsüne başını yaslamış, büyük gözlerle onu izleyen Jennie'ye eğilerek, dolgun, koyu kiraz dudaklarını ıslakça öpmeye başladı.

Jungkook, bir elini Taehyung'un bacağının üstüne koyup okşamaya başlarken, diğer elinin parmağı Taehyung'un girişinde yer bulduğunda, Taehyung, Jungkook'un omuzlarında onu itmek için duran elleriyle omuzlarını sıkmış, aynı anda bacaklarını birbirine bastırmak adına Jungkook'u bacak arasına hapsetmişti.

Bu hareketiyle Jungkook hafifçe sırıttı. Taehyung'un bu kadar çabuk yelkenleri suya indireceğini hiç düşünmemişti. Gururu okşanmıştı.

Parmağını hareket ettirmeye devam ederken, Jennie'den uzaklaşıp Taehyung'a yaklaştı, ve kesin bir tonda fısıldadı kulağına.

"Burada artık kim baskın belli, değil mi Kim Taehyung?" diye sordu erkeksi tonu insanı baştan çıkarırken.

Taehyung'un başıyla onaylamasıyla, odadaki sıcaklık oranı giderek daha da artmaya başlamıştı.

Thrill | JenTaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin