Frans

Yeni Arkadaşlar

Chara kıkırdamaya başladı ona çok sinir olmuştum aklıma fikirgeldi bunu hemen Chara'ya söyledim       Frisk:Chara şey dışarı çıkabilirmiyiz dolaşalım biraz.                                            Chara:Olur ama önce annemize soralım o izin verirse.                                         Chara ile annemizin yanına gittik.                                            Chara:Ana.                                   Toriel:He poh yiyenin uşakları.                                       Cahara:Ana biz dışarı çıkcaz. Toriel:Tamam eve geçkalmayın.                              Chara:tamam biz çıkıyoz.        Chara ile dışarı çıktık çok üşümüştük yürümeye devam ettik ve birden arkamızdan bir ayak sesi geldi.                     Frisk:(fısıldayarak)C-chara arkamızda biri var.                   Chara:(fısıldayarak)Tamam ben üç dediğimde arkamızı dönüp üstüna atlicaz o afallicak bizde kaçacaz(nası demeyin işe yarıyo biz beni takipeden adama öyle yaptık adam afalladı bizde tüydük takip edildiğimizide aynı yerden 3 kez geçince anladık.) Ben tamam diye kafamı salladım ve Chara saydı birden dönüp üstüne atladık neye uğradığna şaşırdı biz koşarken o hala yatıyodu ve gariptirki hala gülüm süyodu.                           Frisk:Chara acaba bişeymi oldu hala kalkmadı.                  Cahara arkasına bakıp durdu gerçekten kalkmadı yanına gittik bu bir iskeletti ve çok şirindi kısa boylu mavi kapşonlusu vardı çok tatlıydı ama galiba bayılmıştı ben bi kolundan Chara bi kolundan tuttu kaldırdık kafasının arkasında taş varmış ama kafası kırılmamıştı ve yürümeye başladık tek umudumuz birinin onu tanımasıydı devamettik ama neden ise iskelet olmasına ramen çok yumuşaktı. Devam ettik bir süre sonra uzun boylu bir iskelet gördük o bize doğru koşuyodu.                                    ???:Sans Sans geliyorum meraketme muhteşem papayrus seni kurtarıcak nah nah nah.                              Birden o taşıdımız iskelet uyanır ama halsiz görünüyodur. Sonra biz papayrus'a olayı anlatırız o sırada papayrus acıktımızı düşünüp bize spagetti yapar ama Chara ne olursa olsun papayrus'tan gözünü ayıramıyor ben güldüm yemekten sonra Sans odasına gider ben onu merak edip yanına giderim ama hangisi onun odası birine girerim burda yok öbürüne girerim orda tamam buldum yanın gittim uyumuştu çok tatlıydı sonra birden bir yataktan fırladı bir kabus gördü galiba beni farketmedi Sans:Ah yine aynı kabus hep aynısını görüyom ama nedense hep birşeyler değişiyo.                                       Kalkıp dolabın yanına gider çekmeceyi açar ve eline bir bira şişesi alır ne ne dur o içkimi içiyo sonra arkasını döndüğü anda beni görür ve şaşırır birde masmavi kesilir utandı garibim ben bişey demeden odadan çıkarım ve Chara'ya kalk gidiyoz bakışı atarım Chara bana daha yeni geldik bakışı atar okuyucularda yazara nası bu bakışı atıyolar bakışı atar ve Chara ile eve doğru yürümeye başlarız.                   Cahara:Neden hemen çıktık daha uzun kalsak olamazmıydı.                              Frisk:Hayır orda Sans'ın odasına girdiğimde birden uyandı beni fark etmedi ve dolaptan bir bira aldı beni fark ettiğinde ben sizin yanınıza geldim işte.                 Chara:O bacaksızdan beklemezdim baya kısa sence hangisi yaş olarak daha büyük bence Papayrus sence.                                            Frisk:Bencede yanı boyu daha uzun büyük ihtimal odur büyük.                                Chara ile evin önüne geldik ve kapıyı çaldık(ya niye çalıyonuz o espiri bana ayit demeyin çünkü herkez espirileri kulana bilir)kapı açıldı ve annemiz bize güler yüzle baktı biz içeri geçtik ve olanları anlattık bira olayı dahil annemiz onun çok acı çektiğnı çok işkence gördüğnü söyledi oyüzden rahatlamak için içiğni ve çok sevecen olduğunu söyledi bizde uykumuz geldiği için yattık.                                           *SON*                                           YORUM İSTEMEK BEN YAZMAK SİZ.