1.

9 1 0
                                    

20.09.2020

YUSUF KARACA'DAN

"Duam da belli, duyan da belli..."

《Yusuf Karaca》

    Marifet aşık olmak değil, körükörüne sevdalana bilmekmiş...

Yolda yürürken ansızın karşına çıkan kadına veyahut adama aşık olabilirsin. Hayvanları, çiçekleri seven bir kadına veyahut adama aşık olabilirsin. Çarpıştığın bir kadına veyahut adama aşık olabilirsin. Yani demem o ki aşık olmak kolay aşık olmak için sebep bulmakta kolay, kaşa, göze aşık olmak ile sevdalanmak arısındaki farkı anlatmaya mürekkep yetmez.

"Sevdalanmak her yüreğe nasip olmaz." Derdi bir büyüğüm. "Herkes sevdayı taşıyamaz ağır yüktür sevda." Derdi

Ben ona, bir anda aşık olmuş, acımasız  zaman ömrümden koprdıkça sevdalanmıştım. Ben onu hem seviyor hem tapıyordum, taparcasına seviyordum "Sol yanımı"

Huzur gözlüm, sana nasıl yandığımı bir bilsen, Cehennem ateşi sönerdi sevdama. İçimi nasıl huzurla doldurduğunu bir bilsen Cennet sadece bize bahşedilirdi.

Seni öyle güzel seviyorum ki, yüce rabbim seni bana imtihan kıldı benim yüreğim sana yanarken sen başkasının yüreğine su serpiyorsun.

Bu beni mahvediyor!

Yine, günlerden pazar, aylardan eylüle girdik dışarda hafif rüzgar içimde ise cayır cayır yanan yangın. Kahvemin. Dumanı tütüyor elimde ise fırçam önümde karalanmayı bekleyen boş tuval. Seni resmedeceğim yine! Yaratıcının nakşettiği gibi yapamam hâşâ  bu seven gözlerin gördüğü kadarıyla yetinmelisin...

Kusursuz yüz hatlarını fırça darbelerimle tuvali renklendirdim. Allah'ım hayallerimdeyken bile kalbimin ritmi değişiyordu, bu kadın beni öldürüyordu. Saat gecenin bir yarısı gözlerimde uykunun zerresi yok onun resimleriyle dolu atölyemde yine onu çiziyordum asla bıkmadan.

Bir gün olur da beni sever misin? O güzel gözlerin görür mü sana yanan ruhu mu? Kalbin titrer mi benim için?  En güzel duam...

"Duam da belli, duyan da belli..."

Sen başkasını severken ben ölüyorum. Ben sana ölürken sen başkasına yaşıyorsun! Sen yaşa o güzel nefesin hiç solmasın. Gönül isterdi ki beraber yaşayalım. Marifet ölmekte değil zaten yaşamak.

Huzur gözlüm, sana ilk aşık olduğum zaman gelir hep aklıma asla unutmam. Biliyor musun? Hani küçükken, on yaşındayız henüz koşarken yere düşmüştüm, dizlerim kanamıştı ve sen gönül ağrım, öpmüştün yaramı o küçük dudaklarınla şifa olmuştun dizlerime "Annem öpünce geçer der hep."  Demiştin bana benim annem yoktu ki o an sen vardın ondan sonra da hep sen oldun.

Ve ben o günden sonra hep yere düştüm 'sen öp diye.'

Düşmüşüm aşkının naarına seninle uyuyor seninle uyanıyorum, seninle nefes alıyorum seninle yaşıyorum şayet ölürsem bir gün yine seninle öleyim iki gözümün çiçeği.

Fırça darbelerim onun güzel yüzünü tamamen ortaya çıkarınca gülümsedim zaten bir ona böyle gülümsüyordum geride kalanlar umrumda bile değildi.

Saatin kaç olduğunu merak edip telefonuma uzandım saat ikiyi çeyrek geçiyordu telefonumu masaya geri bırakmamla çalması bir oldu "hayırdır inşallah?" Diye baktım ekrana restoranttaki çalışanımdı arayan telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Gecenin bu vakti hayırdır Ali? İçimde oluşan kötü hissin temeli belli olmuştu. "Ağabey kusura bakma rahatsız ediyorum ama bilmen gerektiğini düşündüm." Dedikten sonra kısa bir es verdi sabrım tükeniyordu. "Söyle oğlum ne söyleyeceksen?" Diye bağırdım "Ağabey, Zeynep abla az önce ağlayarak çıktı restoranttan." Demesiyle telefonu kapatıp yerimden fırlamam bir oldu. Çıkarttığım gömleğimi üzerime geçirip arabamın anahtarını ve telefonumu alıp  dışarı çıktım. O piç kurusu kesin onu üzecek bir şey yapmıştı atölyeden ayrılmamla içimde, endişe, öfke ve merakla restoranta gelmem sadece onbeş dakikamı almış ve ben bu onbeş dakikanın her saniyesininde ölüp ölüp dirilmiştim.

"Nerede Zeynep?"

DEVAM EDECEK!

A.D

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 20, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin