Kaosun çocuğuydu Kardelen.
Yok etmek onun en büyük hazzıydı.
Ondan daha güçlü birine tahammül etmezdi.
Okuluna gelen bir grup öğrenciye savaş açtığında ne kaybedeninin ne de kazananın o olacağından habersizdi.
O her gün tatmadığı duyguları öğreni...
Harcanmış yıllar, harcanmış gençlik Hoş yalanlar, çirkin gerçek Ve öldüğüm gün geldi çattı Sadece canlandığımı bulmak için Bakire bir saf olmak istiyorum Bir 21. yüzyıl orospusu Bekâretimi geri istiyorum
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2014/ Kasım
1.Bölüm: "Reddedilmek"
Yaşam göz alıcı renklerden oluşan bir yanılsamaydı; herkesin ulaşmak istediği renk ise beyazdı. Hep iyi olduğumuzu kanıtlamak için girdiğimiz amansız bir savaştı, bu savaşı kazanan kimse olmayacaktı. Yine de kökümüzü kurutmaktan, yapraklarımızı koparmaktan çekinmiyorduk, her yeni gün olmamız gereken kişiden daha çok uzaklaşıyorduk. Hepimizin rengi belliyken neden hala başka bir rengin peşindeydik?
Ben ruhum aynaya yansıdığında gördüğüm şeyden umutlu değildim ama mutluydum. Benim ne rengim vardı ne de olduğum bir yer. Ben her yerde olmayı, herkesle olmayı seviyordum. Ben herkese göre zıttım, kötüydüm, çıkarcıydım. Yine herkes yanımda olmayı seçerdi çünkü ben herkesin istediği gücü onlara sunabilirdim. Benim köküm sağlamdı, yapraklarım kimse için dökülmezdi ve ben hep aynı yerdeydim.
"Amma da soğuk," diye homurdanan Ferda'ya gözlerim kaydığında ters bir bakış attım. Saçları yediği rüzgardan dolayı havalanırken ellerini eteğinin açık bıraktığı dizlerinin arasına almış ve ısıtmaya çalışıyordu.
"Dayan biraz," dedim, tatsız bir sesle. "Gelir birazdan."
Bana anlamsızca baktı. "Okulun içinde de bekleyebiliriz yalnız."
Kolumu bankın arkasına doğru atarken okulun bahçesindeki kalabalığa öylece göz gezdirdim. "O kadar soğuk değil, abartıyorsun."
Ferda uçuşan saçlarını kulağının arkasına sıkıştırırken şüpheli gözlerle bana baktı. "Ne yapacaksın bu kızla?" diye sordu, merak içinde. "Bilge senin ayarında bir kız değil, uğraşacak başka birini bulalım."
"Elbette değil," dedim, kibirli bir sesle. "Ama beni geçecek gibi duruyor, okul birincisi olabilir. Ve ben buna izin veremem."
Ferda başını iki yana sallarken güldü. "Kimse seni geçemez."
Keyifsiz bir şekilde gözlerim okulun büyük girişindeydi. "O kızda o potansiyeli görüyorum, o salak kız yüzünden ikinci olamam."
"Kardelen," dedi, yavaş bir sesle Ferda. Başımı çevirip ona baktım. "Kız salak değil, ayrıca öyle kızlar bizimle arkadaş olmaz."
Alayla güldüm. "Bana hayır diyecek kimse yoktur, bunu sakın unutma."
"Hadi erkekleri güzelliğinle yanına çekiyorsun, bahsettiğimiz kişi kız farkındaysan..."