BÖLÜM 1 : Uyanış~

493 22 12
                                    

Makinadan duyulan kalp ritmimin garip ve rahatsız edici sesi odada yankılanıyordu. Birinin gelip şu makinadan kurtulmasını diledim. Cidden. Bu sesin kesilmesini istiyordum. Algılayabildiģim tek şey, sinir bozucu kalp ritmimdi.

Göz kapaklarım açamayacağım kadar ağır geliyordu. Önce parmaklarımı oynatmayı başardım. Yavaş yavaş uğultular duymaya başladım. Daha sonra gözlerimi hafifçe açmaya çalıştım ve gözlerimi yakan bir ışıkla karşılaştım. Birkaç kez kırpıştırdıktan sonra sonunda açabilmiştim. Bulanık görüşümün düzelmesini beklerken uğultular da netleşiyordu. Televizyon muydu bu! Tanrım. Kısın şunu.

Gözlerimi tamamen açtığımda kolumdaki ince sızıyla irkildim. Yanıma baktığım zaman esmer bir kız oturuyordu. Hayır, sanırım uyuyordu. Ben olayları kavramaya çalışırken kapı açıldı ve esmer kız gözlerini kırpıştırdı. Kapıda ki sarışın çocuk ve kızıl saçlı kız, ellerinde kahvelerle içeri girdiler. Bunlar kimdi ve ben neredeydim?

Uyuyan esmer kız gözlerini tamamen açtığında ona bakabilmiştim. Güzeldi. Simsiyah saçlarının arasında bir kaç tutam kırmızı baş gösteriyordu. Gözleri bal rengindeydi ve bu ona tatlı bir hava katıyordu. Fakat gözlerinin altında mor halkalar vardı ve gözleri kıpkırmızıydı. Belli ki çok ağlamıştı. Ellerinde kahve olan ikili ise fazla dalgın görünüyordu. Kızıl saçlı olan "Uyandı , Alya uyandı !" diye bağırdı ve koridora fırladı.

Birkaç dakikaya kalmadan etrafımda "tanımadığım insanlar kümesi" oluşmuştu.

Doktorun serumuma bir şey kattığından adım gibi emindim. Ağrılarım -özellikle kolumdaki sızı- azalmıştı ve kendimi çok yorgun hissediyordum. Evet, kesinlikle serumuma bir şey katmıştı.

Uyumamak için kendimle savaşırken kızıl saçlı kızın "Doktoru duydunuz."
durakladı ve tekrar devam etti. Zorlanıyor gibi bir hali vardı."Anlaşılan küçük hanım kazadan sonra hafıza kaybı geçirmiş."Kızıl saçlı, doktorun söylediklerini tekrar ederken ,ben uykuyla savaşıyordum. Bir dakika.Hafıza kaybı mı? Ben kaza mı yaptım? Kaç gündür hastanedeydim? Sorular beynimi işgal ederken kızıl kızın 'Ne yapacağız!' diyen yarı boğuk yarı ağlamaklı sesini duydum. Bu, uyku beni ele geçirmeden önceki duyduğum son şeydi.

***************

Uyandığımda kendimi çok daha iyi hissediyordum. Kolumdaki ağrıyı neredeyse unutmuştum. Yeni yeni kendime gelirken kapı açıldı ve içeri kızıl saçlı girdi. Sanki konuşmaktan korkar gibi bir hali vardı.

"Merhaba" dedi gülümserken, karşılık olarak bir şey söylemedim. Hafif bir tebessüm kondurdum dudağıma.

"Nasılsın?" Dedi gözleri kolumdaki alçıya bakarken. "Sen kimsin? Ve daha önemlisi ben kimim?" Konuşurken zorlanmıştım. Ağzım kupkuruydu ve sesim uzun zamandır kapalı kaldığını belli edercesine kısık ve boğuk çıkmıştı.

Kızıl, başını önüne eğdi. Gözlerime bakmaktan kaçınıyor gibiydi. Devam etti. "Ben Ecrin." Gülümsedi ve bana baktı. Gözleri dolmuştu. "Ama sen bana hep kızıl dersin." Durakladı ve devam etti. "Alya." Biraz bekledi. Bunları sindirip yenilerini hatırlamaya çalışmam için bekledi.

Adının Ecrin olduğunu söyleyen kızın söylediklerinden başka bir şey bilmiyordum ve hatırlamadığımı belli edercesine kafamı çevirdim. Gözlerinden hafif bir kırgınlık parıltısı geçti. Ardından devam etti. "İsmin Helin Alya Küçük." Güzel isim diye düşündüm. "Helin ismini kullanmıyorsun çünkü, Alya daha dikkat çekici... Yani sen öyle düşünüyorsun."

Ben ifadesiz bir şekilde adının Ecrin olduğunu söyleyen kızıl saçlı kıza bakarken kapı tekrar açıldı ve içeriye uyumadan önce kapıda gördüğüm sarışın çocuk ve uyandığımda yanımda iki büklüm gözlerini dinlendirmeye çalıştığını düşündüğüm esmer kız girdi. Beni uyanık görünce sarışın çocuk gamzelerini göstermek istermişçesine gülümsedi. Esmer kız ise yüzüne gözlerine kadar ulaşamayan bir gülümseme takındı.

"Demek uyandın güzelim."dedi sarışın çocuk . Ya çok yavşaktı ya da eskiden çok yakındık.

"Ne oldu bana? Neden hastanedeyim? " Diyerek zihnimdeki bir çuval sorudan kurtulmaya çalıştım . O kadar boş hissediyordum ki ... Sanki ne yaparsam yapayım , ne olursa olsun o boşluk kalacakmış gibi.

Bu sorumu bekledikleri yüzlerindeki ifadeden anlaşılıyordu. Hepsi birbirine bakarken adının Ecrin olduğunu öğrendiğim kız öne atıldı ve derin bir nefes aldı . İşte 'önemli bilgi' geliyor dedim içimden.

"2 hafta önce , her zaman gittiğimiz bara tek başına gitmişsin. Neden o kadar sarhoş oldun bilmiyorum fakat barmen bizi aramak için arkasını döndüğünde sen çoktan bardan çıkıp birisiyle birlikte  arabana atlamışşın. Biz yola çıkmışken-" durakladı. "Sen kaza yapmışsın." Konuşmak ya da bu konuyu acmak istemediği çok belliydi. Sanki tekrar o anı yaşamak istemiyordu.

"Yoldayken bir sürü polis arabası ve Ambulansa tanık olduk. Tam bara doğru ilerlerken arabanı gördük. Paramparçaydı. İçinde olmaman için her şeyi yapardım.." Durakladı. Ne kadar çok duraklıyordu! "Arabanın halini gördüğüm zaman inanamadım. Sonra seni arabadan çıkardılar. Bu arada bize de sakinleştirici yapmak zorunda kalmışlar." Sözü aniden kesildi . Sanki ortamdaki gergin havayı emmek istercesine söyleyecek bir şeyler aramaya başladı.

Sonra gülümsedi ve"Bunları da Arda anlattı tabi" derken eliyle odadaki sarışın çocuğu gösterdi. Bu sanki beni sakinleştirmek için "her şey yolunda" imalı gülümsemeydi.

Affalamıştım. Hafızamı kaybetmem yetmiyormuş gibi bir de bu çıkmıştı. Zihnimde yeni sorular belirmeye başlamıştı. Neden o kadar çok içmiştim? Kaza nasıl olmuştu? Ailem varmıydı? Neredeydi? Kaç gündür baygındım? Aslında bunu hemen sorabilirdim.

Sarışına döndüm ve mırıltı gibi çıkan kısık sesimle "Ne kadar zamandır uyutuluyorum?"

"Kazadan sonra dört gün komada kaldın ve mücadele ettin. Ardından acı çekmemen için on iki gündür uyutuluyorsun. Yaraların iyileşmeden uyanırsan canın çok yanacaktı. Bu yüzden seni ameliyattan çıktığından beri uyutuyorlar."

Sesi, sonlara doğru kısılmıştı. Elini ensesine götürüp vereceğim tepkiyi bekledi. Tam diğer sorularımı soracaktım ki, kapı birden açıldı.

EKSİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin