HARRY POTTER VE ELENA HOLMES

HARRY POTTER 7

Harry dışarda geziyordur. İçeri giricektir. Tam bu sırada Cho dışarı çıkacaktır. Karşılaşırlar.

Harry: Cho

Cho: Harry. Merdivene dikkat et basamaklar buz tutmuş.

Harry: Tamam, sağ ol. Cho

Cho: Evet?

Harry: Ben ben düşündümde acaba acaba baloya benimle beraber gelmek ister misin?

Cho : Özür dilerim, anlayamadım.

Harry: Şey, ben dedimki acaba beraber baloya gidebilir miyiz?

Cho: Oooo Harry ben üzgünüm ama başkası davet etti. Bende bende daveti kabul ettim. Üzgünüm...

Harry: Öyle mi? Güzel, harika, çok iyi, sorun değil. Tamam hoşçakal.

Cho: Harry! Üzgünüm, gerçekten.

Akşam...

Ginny: Tamam, Ron. Sakin ol, sakin ol, geçti. Önemli değil.

Harry: Ron sen iyi misin?

Ginny: Fleur Delacour' a çıkma teklifi etti.

Hermione: Nee?

Harry: Ne dedi peki?

Hermione: Tabiki hayır.

Ron başını salladı.

Ron: Yoksa evet mi dedi?

Ron: Saçmalama. Fleur yanımdan geçiyordu. Yürümesine bile bayılıyorum biliyosunuz. Kendimi tutamadım. Ağzımdan kaçıverdi.

Ginny: Aslında kıza bağırdı, biraz korkutucuydu.

Harry: Sonra ne yaptın?

Ron: Ne mi yaptım, ordan kaçtım. Bu işler hiçte bana göre değil. Neden böyle yaptım bilmiyorum. Arkalarından bakmak çok daha kolaydı. Böyle yapamalıydım.

İkizler: İşte burda. Merhaba Harry.

Harry: Bekleyin!

Kızlar yatakhanesi...

Hermione: Neden baloya gelmek istemiyorsun?

Elena: Cedric' le kavga ettik.

Hermione: Neden kavga ettiniz?

Elena: Ben onu buluşmak için çağırdım. O da tamam gelicem dedi. Ben her zaman buluştuğumuz yerde tam yarım saat bekledim ama o gelmedi. Sonra bunu ona söyledim. O da bana unuttum dedi. Galiba biraz fazla çıkıştım. Bu yüzden kavga ettik. Bu aralar Seamus' ın bana karşı bi ilgisi var. Cedric' te bunu biliyor. Ben de sinirle ona baloya Seamus' la beraber gidiceğimi söyledim. O da bana "Baloda çok eğlenin, benim yerime de." dedi. Sonra öğrendim ki Cho' yu davet etmiş. Benim Cho' dan nefret ettiğimi çok iyi biliyor. Bunu bilerek yaptı.

Hermione: Ama o sana kötü birşey yapmamış ki sadece buluşmayı unutmuş.

Elena: Buluşmayı unutmuş demek; beni unutmuş demek. Buluşmayı unutmuş demek; beni eskisi kadar önemsemiyor demek.

Hermione: Sence de biraz abartmıyor musun?

Elena: Abartıyor muyum?

Odadaki ses düzeyi giderek artmaya başlar.

Elena: Ya o, buluşmaya Cho ile konuşmak için gelmediyse!

Hermione: Ne!

Ginny: Sakin olun kızlar. Gerçekten de Seamus seni baloya davet etti mi?

Elena: Evet, ama salak gibi ona Cedric' le gidiceğimi söyledim. O da bana eğer senle gitmiyiceksem hiç kimseyle gitmem dedi.

Hermione: Ne güzel işte, Seamus' la git. Seamus kötü bi insan değil ki.