chapter eighteen

514 66 32
                                    

jeongyeon: numaramı aldın ama neden kendimi sabahtan beri sorguya alınacak suçsuz olduğu halde suçlanan masum insanlar gibi hissediyorum....

VE İKİ GÜNDÜR BİR ŞEY YAZMIYORSUN KORKMUYOR DEĞİLİM..

nayeon: aslında,

yani,

sadece...

bilmiyorum şaşırdım..

jeongyeon: hangisine?

nayeon: planladığın bu şeylere..

jeongyeon: başka türlü dikkatini çekemezdim, sana bunu söyledim

öyle diğerleri gibi kaba kuvvet uygulayarak seni kendime aşık edemezdim

bilmiyorum nayeon, o okula geldiğim günden beri acayip bir şekilde dikkatimi çekiyordun

insanlara karşı olan samimi tavırların, ayırt etmeyişin, gülüşün, gün geçtikçe güzelliğini tanrı katına çıkarman..

ve sayamadığım ama dikkatli izlediğim diğer tavırların, huyların

sen onlar gibi değildin

yalandan da olsa bana eziyet eden o mallar gibi değildin

nayeon: peki ya bogum?

o neden?

jeongyeon: o bana takıntılı bir manyak

şu dizilerde olur ya

'ya benimsin ya benim'

gibi sözleri söyleyip zorla sahip olan salaklardan o

sana olan duygularımı biliyordu bu yüzden sana sarmıştı

ve seni daha fazla üzmemesi için, bu işi de fazla uzatmadan gerçekleri söylemek istedim

nayeon: vay be..

biraz değişik

tamam ama o zaman o okul sayfası?

o ne?

jeongyeon: okulda ki kimse beni 'girl crush yoo' olarak tanımadı, benliğimi göstermek istemedim

bunu fırsata çeviren jack ve mark sayesinde de planımız tıkır ve kusursuz gitti

ama ben daha fazla yalan söylemek istemedim

ve yapamadığım bu rolü de ortaya çıkarmış oldum

nayeon: hala şoklardayım

yani sen beni seviyorsun

ÇILDIRCAM

jeongyeon: yatakta zıpladığını hissediyorum-

nayeon: evine geleceğim

kucağında zıplarım belki :3

jeongyeon: m

be

nr

n

NE

görüldü

peine d'amour.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin