yoongi'nin ağzından;
kapı açılma sesini duyduğumda ifadesizce gözlerimi kapıya diktim. hapishane hayatından daha şimdiden bıkmıştım. burada olmayı hak ediyordum. ama bıkmıştım sadece.
ben sadece insanlara kötülük yapan insanları öldürürdüm. ölmeyi hak ediyorlardı bana göre. nefes verdim ve herkesle beraber sıraya girdim. sayım yapıldıktan sonra yemek sırasına girdik.
kimse önümde veya arkamda olmak istemiyordu. veya sadece yalakalık yapıp arkadaşım olmaya çalışıyorlar, böylece onları herkesten koruyacağımı sanıyorlardı.
yemek yerken boş boş düşündüğüm şeylerden sonra herkese mektupları dağıtılmaya başlandı. bana gelen mektupları alıp sakin bir yere geçtim ve nefes verdim. tabi ki hepsi açılıp okunmuştu.
gelen saçma saçma mektupları okumaya başladım. bazı gazeteciler hayat hikayemi yazmamı istiyorlar, bazıları ise benimle konuşmak istiyorlardı.
bir tane resimli mektupa gelince kaşlarımı kaldırdım ve resimdeki çocuğu inceledim. öncelikle çocuk çok güzeldi. dolgun dudaklı ve bebeksi bir yüzü vardı. siyah saçları her tarafa dağılmıştı.
yazdığı mektupu okuduğumda yutkundum. sanırım gay olduğumu bilmiyordu. birazcık oynayıp onu buraya çağırıp cinsel ilişkiye girebilirdim belki? aşık olacak kadar geri zekalı değilim, şükür.
dudağımı ısırıp resmine tekrar baktım.
jimin demek.
aceleyle bir kağıt çıkardım ve jimin'e bir şeyler yazmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
murderer / yoonmin
Fanfiction"seni seviyorum yoongi." "ben de seni seviyorum jimin. görüşürüz."