(gif için bir dakikalık saygı duruşu)
SİRİUS BLACK
Az önce Syltherinlilerin canını okuyacak derecede mükkemmel bir şaka yapmıştın ve şimdi koridorlarda yakalanmamak için deli gibi koşuyordun. Öğrencilerin çoğu kendi Ortak Salonlarında olduklarından rahatça koşuyordun tabi bütün öğrencilerin salonlarında olmadığını az önce Kütüphaneden elinde kurtadamlarla alakalı bir defter ile çıkan Sirius Black ile çarpıştığında anlayacaktın.
''Ateş nerede*?'' Black gülerek bunu söylediğinde kendisinin sesinin titrememesine şaşırmıştı. Sen tatlıydın ve Sirius bunun olabileceğini biliyordu ama bunu belli edeceğini düşünmüyordu.
''Slytherin Ortak Salonunda'' bu yakışıklı yabancının sorusunu görmezden gelmek istememiştin.
''Bir dakika ben şaka yapıyordum''
''Gerçek bir yangın değil tabi ki...ama kesinlikle tahliye etmek için geçerli bir sebep. Başının derde girmesini istemiyorsan bu çevreden uzaklaşmanı öneririm'' Koridor neredeyse bitmek üzereydi
''Ne yaptın ki?'' Büyük bir gülümseme ile bunu sordu.
''Dünyadaki en büyük tezek bombası her an patlayabilir.'' demiştin kaybolmadan önce
Sirius koridorun ortasında bir süre durup gidişini seyretti. Gördüğü en güzel kızdı ve Slytherine şaka yapmıştı!
Keşke sana ismini sormayı akıl edebilseydi.
REMUS JOHN LUPİN
Remus koridorda yürürken James ve Siriusun genel tartışmasını izliyordu. Hogsmaede deki en iyi dükkan hangisiydi?
''Peki Balördekler bütün tatlılara ve çikolatalara sahipler ama Zonko şakalara ve sonsuz eğlenceye sahip. Çikolata kurbağaların ömrü sen onları düşürünceye kadar. Şakalar her zaman bir adım daha öndedir.'' Sirius bunu dediğinde James kaşlarını çattı
''Ama bir tezekbombası yiyemezsin. İstersen dene ama bir Couldron keki kadar güzel olmayacağına eminim.''
Remus elleri cebinde yerdeki taşı ileri iterek yürüyordu. Biraz fazla savurmuş olmalı ki taş senin ayağına doğru sekti. Sen arkadaşlarınla beraber Bitkibilimi sınıfına doğru yürüyordun ve ne ayağının altındaki taşı ya da gürültücü çocukları fark etmiştin.
Ama o gürültücü çocuklardan biri seni fark etmişti.
Remus bir süre durup sadece güzelliğine baktı. Yanından geçerken utangaç bir şekilde de olsa sana bakmaya devam etti. Seni bir daha göremeyeceği korkusu ile bakışlarını kaçırmıyordu. Ne yazık ki dünyadan fazla soyutlanmış Remus sana bakarken önündeki kolonu fark etmedi ve kolona yüzünü geçirdi (RWKOTIEWJPFIEPJGOEQ)
''Hey Aylak dikkat etsene!'' James endişe ile arkadaşına baktı ''Kolonu görmedin mi?''
Remus elini alnına götürdü ve hafif acı ile kanı hissetti. Yine de kafasını hızla yan tarafa çevirerek seni görmeye çalıştı ama sen hiçbir iz bırakmadan yok olmuştun.
JAMES POTTER
James değişilik için kütüphaneye gitmişti çünkü ortak Salon çok kalabalıktı ve ders çalışmak çin fazla gürültülüydü ki James ve Sirius zaten Tılsımı anlayamayanlardandı o kalabalıkta hiç anlayamazlardı.
Büyük bir gümbürtü ile kafalarını kaldırdılarında seni ve Madam Pince görmüşlerdi. Kütüphanedeki çoğu kişi bakıp sonrasında kafalarını çevirse de James hala sana bakıyordu.
James seni gördükten sonra Tılsım adeta kafasında buhar olmuştu. Seni daha önce hiç görmüş müydü? Gördüğü en güzel kızdın ve gözlerini senden alamıyordu. Jmaes bunun ne kadar apaçık yaptığını fark etse de umurunda değildi. Arkadaşları onla alay etse de Jamesin gerçekten umurunda değildi. Remus kafasına buruşturduğu kağıt parçaları atsa da Sirius onu sürekli dürtse de hala eli çenesinde seni izliyordu.
''Pekala' demiş ve Jamesi ensesinden sürükleyerek dışarıya çıkarmaya başlamıştı ''Eğer biraz daha burada kalırsak James Tılsımdan Zayıf bile alamayacak''
James ise sürüklenirken hala sana bakıyordu.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
imagine with| the marauders
Fanfictiontumblr marauders era headcanons, one shots ve bir sürü şey. çevirihatalarıvardır valena.