Gözlerimi açtığımda yumuşak bi zeminde olduğumu fark ettim.Gozlerimi yavaşça açtığımda yatağimda yattığımı fark ettim.
Olanları hatırlatmaya çalıştım ama yerden kaldıran kişiyi hatırlamak zorlanıyorum. Hatırlama işini sonraya bıraktım.
Aşağı indim ve anneme beni kimin getirdiğini sordum o sırada markette olduğunu ve geldiğinde yatagimda uyudugumu söyleyince şaşırdım kimdi bu beni yatağıma kadar yatıran kişi aklıma parti için hazırlanmam gerektiği gelince hemen yukarı koştum.
Sıcak bi duşa girdim o pisliklerini dokunduklari yerleri koparmak istiyodum.Saate baktığımda 5 olduğunu görünce kısa çaplı bi şok geçirdim bu kadar saattir nasıl uyumuş ya hemen üstünü giydim ve saçlarımı kurutmaya başladım dışarıya çıkıp kıyafet bakacak kadar zamanım yoktu malesef o yüzden dolabimdakilerle takılacaktim. Dolabimin kapaklarını açtım ve seçim yapmaya başladım.
Aşağıdan annem seslenince yanina gittim bana bi kutu geldiğini söyleyince hemen elime aldım odama çıkıp kutuyu yavaşça açtım. Şaşkınlıkla ağzım o şekli almıştı. Kutunun içinde siyah çok güzel elbise vardı buna bayilmistim.
Kutunun içinde kimin yolladigina dair not aradım. Aradığım şeyi buldum kırmızı kutuya yakışan kırmızı bi not vardı kendi el yazıma lanetli okuyarak bu el yazısının ne kadar mükemmel olduğunu düşündüm notta:
"Bu elbiseyi gördüğüm gibi sen geldin aklıma. Sana yakisicagina eminim prenses
Elimde böyle bi elbise varken elbise aricak halim yoktu tabi ki hemen üstüme giydim saçlarıma pek de bişey yapmadım doğal halleri iyiydi.
Ayagima da siyah bi ayakkabı giydim makyajimi da yaptım artık hazırım saate baktığımda 7 ye geliyordu az sonra kendini gizemli sanan ama aslında gizemli olmayan burak gelicekti ve ardından biraz bagirdiktan sonra partiye gidicektik partnerle gitme şansım varken tabiki kacirmicaktim.
Camdan baktığımda siyah bi Mercedes'in evin önünde durduğunu gördüm buraklar zengindir ama yeni araba aldığını bilmiyodum.
Neyse bunu umursamicaktim suan aşağı indim anneme geç kalabilicegimi söyledim ve yanağını öpüp dışarı çıktım.
Arabaya yaklastim ve bindim tam ağzını açıp kendimi azar çekme moduna girmiştim kafamı çevirmenler gördüğüm yüz bunu engelledi işte bu tam şaka gibiydi.
Karsimda yeşilin en güzel tonu olan gözlere sahip o kişi duruyordu. Poyrazi görmem kalbimde farklı bi etki bıraktı bu iyi biseymiydi anlamıyodum.
Üzerimde bıraktığı etkiden bir an önce kurtulmaya çalıştım toparladı kendimi ve buraga yapacağım azarin aynısını ona yapmaya karar verdim ama o kadar sert ve yoğun bakiyodu ki soyloyecegim lafların hepsini tuttum. Kafamı çevirdim ve gözlerinin içine bakıp sadece "Neden"dedim.
Gözlerime baktı ve neyi sordugumu anlamış gibi "Borcumu odedim" sadece dedi anlamayan bakışlar atınca açıklama yaptı kısa ve öz bi şekilde "Sabah kurtardigin için yanlız gitmemeni sagladim"
Kendimi fazla ezik hissettim onun yardimina ihtiyacım yoktu sonuçta "Yardım istediğimi nerden çıkardın" sesimi güçlü tutmaya çalışarak. gerçekten konusmasindaki alayı hakedicek kadar ezik miyim diye düşündüm birden ama sonra egoist olduğu geldi aklıma ve ondan nefret etmek istedim.
Ama nedense bişey engel oldu."Bi kaç saat bana tahammül et sonrasında istediğini yap borçlu kalmak istemiyorum dediğinde sesi alaydan fazla uzaktı bi kaç saatten zarar olmaz diye düşünüp "peki "dedim.
Sesimi isteksiz çıkarmaya özen gösteriyorum ama içten içe yanımda duran fazla yakışıklı Çocuk ilgimi çekiyordu onun için sıradan basit bi kız olmamak istedim bi an ama etrafındaki onca kıza rağmen benim gibi birisiyle olmasi ultra saçmalık olurdu fikirler beynime isliyodu. Kafamı cama yasladim ne kadar zaman geçti anlayamadım ama parti alanına geldiğimiz farketmistim her yıl olduğu gibi çok buyuk ve şık bi yerde yapılıyordu.
Yanimdakinin sabahki hareketlerinden bi öküz olduğunu bildiğim için kapımı açmasını falan beklemedim kendim açtım dışarıya adımımı attım poyraz da yanıma gelmişti kolunu uzattı koluna girmemi ister gibi ilk baş afallasam da giriş kapısının orda çiftlerin fotoğraflarını çektiklerini hatırladım ve bu teklifini geri çevirmeden koluna girdim.
Yüzümde oluşan aptal gülümseme engelleyemiyodum Poyrazin yüzüne baktığımda etraftakilrre bakiyodu baktıkça yüzü sertlesiyo ve smokinin altından bile belli olan kasları geriliyor bunu kolundan anliyodum ama nedenini anlayamadım.
Baktığı yöne baktığım da bi grup erkek gördüm yuzleri yine tanıdık değildi okuldan olma ihtimalleri vardı ama her ne kadar okuldakileri umursamasamda gördüğüm insanları pek unutmazdım hafızam kötü olmasına rağmen çocuklardan biri yanımıza yaklaştı arkasından diğerleri de geliyodu ama önden gelende bi lider başkan havası vardı.
"kendini cool zanneden masum köylü" bakışı attım ona sanki dediğim şeyi anlamış gibi siritti ama anlamasinin imkansız olduğunu biliyorum bakışlarimi bi tek Harun anlıyodu çocuk 2 adım önümüzde durunca önce bana ardından Poyraza baktı ve konuştu "Demek o meşhur prenses bu "dedi ve pislik gibi güldü gitti Poyrazin sinirden kendini sıktığını fark ettim onu sakinlestirmem gerekiyordu sanırım yoksa o çocuğa saldiricagina eminim kolunda olan elimi çektim ve yüzünü tutup bana bakmasını sagladim bunu hangi cesaret ile yaptım bende bilmiyorum beni terleme ihtimali çok yüksekdi ama onu sakinlestirmeyi denemek istiyodum. Yüzünü bana cevirdigimde yüzünden önce merhamet sonra sevgi sonrada nefret geçti. Yüzünden geçen duygular o kadar karışık ve kısa sureliydiki bunların aklımın oyunu olduğuna inandım. Ne demem gerektiğini bilmiyordum doğaçlama yapicaktim sanirim bana bişey solememi beklerim gibi baktı ve diceksin bişey bulamadım. "Benimle Dans Eder Misin " dedim söylediğim şeyin saçmalık olduğunu söylerken bile fark etmiştim ama iş işten geçmişti sonuçta dümdüz olan dudaklarından bi kıvrım belirdi ama buda kesin aklımın oynadığı bi oyundu gözlerinin içine baktım ve beni terslememesi için içimden dua etmeye başladım. "Ayagima basmassan bu onuru sana bahşedebilir" deyince içimden ona bela okudum bu ne kadar egoist biri ya.Sinirden kurdurmak üzereydim ama tuttum kendimi keşke biraksaymisim da çocukla kavga etseymis bizde ne güzel izledik periyle diye geçirdim aklımdan aa sahi peri demişken o neredeydi acaba içimi bi merak duygusu sardi ve Poyrazin az önce dediklerini takmadan konuşmaya basladim"Iceri geçelim periyi bulmam gerek sana 2 saat yanlız tahammül edebileceğimiz sanmıyorum dedim.Beni takmadan kolunu uzattı ve ben koluna tutununca yürümeye devam etti girişte her ne kadar çektirmek istemediğimiz söylesem beni umursamaz ve gülümse deyip fotoğrafın çekilmesini sağladı. Umursamaz pic. Ne dediğimi takmıyor bile yine sinir etmişti beni koşar adımlarla serinin bana el sağladığı masaya ilerledi arkamda Poyrazin varlığını hissettim ama umursamasamadim. Tam oturucagim sırada arkadan elimi tuttu ve "dans etmek istediğini söylemiştin"dedi arkada calan slow müzik de onu onaylı gibiydi Hayır diyemezdim çünkü bu fikri ortaya atan bendim ortaya gittik perinin kikirdadigini duydum harunda gülünçe duymamak imkânsızdı zaten insanların en ortasındaki beni yiyecekmis gibi bakan kızları görünce onlara bi orta parmak çıkardım içimdeki sahiplikci kumsal o benim diye bağırmak istese de onu düştüğüm Poyraza baktığımda ellerini belime koydu belimde hissettiğim eller titreme sebep olunca bi anlık utanma yaşadım ama çabuk atlattım ellerimi kaldırdım ve boynuna dolaşım gözlerimi gözlerinden ayirmiyodum değişen kalp ritmime sinir oldum heyecanını fazla belli ediyordu.Dans etmeyi sevmezdim ama onunla yaptığımız dans gibi değildi müzikte belli belirsiz sallaniyoduk biraz yorgunluktan biraz da kendimi tutamayisimdam kafamı omzuna yatırım gülümsedigini hissettim. Bir anda uykum geldi gözlerim zar zor açık duyuyodu ama gitmek ve bu ani bozmak istemiyorum. Bi ses duydum hayal olup olmadığına emin olmayarak "Siyahın sana çok yakisicagina biliyodum prenses " sonra oturduğumu hissettim yanımda toprak kokulu biri vardı ama kim olduğuna kafa yoramayacak kadar yorgun hissediyorum Harun olmasını umarak kafamı gögusüne yasladim ve zar zor açık olan gözlerimi kapadim ve içimden geçen ama neden söylemek istediğimi anlayamadım sözleri soyledim "Teşekkürler kahramanim"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umursamaz
Teen FictionEskileri unutmamak lazım hayatın klasikse bundan Şikayet etme elbet aksiyon olur istemediğin ZAMANDA istemediğin Kadar o toprak kokusu ve Cam ağacını andıran yeşil gözleri hatirlamamam, normal mi ki?