birinci bölüm'

6 2 5
                                    

Medya:Tual 🍂

                            🎈🎈🎈

"Teyze kızı, hadi kalk bak okula geç kalıcaz"

Gözlerimi ovuştururken gardırobumun başımda kıyafetlerimi kurcalayan Meliperi'ye döndüm. Kuzucuklu pijama takımı ile bütün karizmasıyla karşımda duruyordu.

Kollarını iki yana açıp " Günaydın sarışınım" derken oldukça mutluydu. Bende ona karşılık odamın penceresini açarken "Günaydın Meliperi" dedim.

Şimdi size bu neşeli böceği tanıtayım,

Meliperi benim teyze kızım. Teyzem ve Eniştem Ege kıyısında bir kasabada yaşıyorlar. O'nun da daha iyi bir eğitim alması için Istanbul'a yani bizim yanımıza getirdiler. Bu arada ismi Meliperi değil, Melisa peri aslında ama biz ismi uzun olduğu için Meliperi diyoruz.

Aşağı inip, gazete'de ekonomi haberlerini takip eden babam'ın yanağına kocaman bir buse kondurdum. Annem ise tabakları masaya koyarken o güzel sesiyle şarkı söylüyordu. Sesimin kime çektiği belliymiş.

"Günaydın kızlar"

"Günaydın annem"

"Günaydın teyzem"

Ege usulü kahvaltımız bittikten sonra sofra kaldırmadan kaçıp okulun o güzel yolunu tuttuk.

...

Herşeyim: Günaydın..

Herşeyim: Okulda biraz konuşalım mı.

Tual: Sanada günaydınn.. tabiki şuan yoldayım ders öncesi konuşuruz bitanem.

Herşeyim: peki bana uyar.

(Görüldü)

"Enişte mi?"

"Hı.. evet"

"Nasıl herşey yolunda mı bari"

"Evet yolunda da birşey konuşucakmış"

"Öğreniriz okulda"

"Aynen"

Kısa bir konuşmanın ardından bizi girişte bekleyen Asu'yu gördük.

Mavi gözleri bıkkınlıkla etrafa bakarken kısa saçlarını eliyle geri attı.

Nihayet bizi görünce nefes aldırmadan konuştu.

"Nerede kaldınız acaba, hayır yanı hep ben bekliyorum, bir kere de siz bekleyin. "

"Tamam meleğim kızma gari"

Meliperi'nin şivesine gülerken sınıflara geçtik.

...

Sınıfa girdiğimde tüm bakışlar üstüme yönelmişti, erkeklerin hayali olurken, kızların kıskançlık krizleri olabiliyordum.

Arka sırada oturan Kaan'da bana bakıyordu. Kaan ile yaklaşık dokuz aydır beraberdik ve okulun bomba çiftiydik.

Kaan ile yan yana oturduğumuz için insanların arasından geçip yanına gittim. Her zaman dağınık olan saçları bugün ayrı bir düzenli olması dikkatimi çekmedi değil.

Düşünceli ve moralsiz bir şekilde oturuyordu. Herşeyi boşverip güler yüzümle yanına gittim.

Omuzuna hafifçe dokunup " Anlat bakalım yakışıklı ne konuşucaksın merak ettim " dedim. O ise benim tam tersime omuzunda ki elimi indirip geri çekildi. Bu hareketine her ne kadar bozulsam da toplum içinde olduğumuzdan birşey demedim. Aksina gülmeye devam ettim.

"Tual.. ben.." bana ilk defa ismimle seslenmişti. Kendimi gereğinden dahs fazla tuhaf hissettim nedense.

"Evet sen"

"Bak biliyorsun ki seninle aramız haftalardır bozuk. "

Dediğine karşılık ciddi birşey zannedip dikleşip konuştum.

"Evet haftalardır aramız biraz limoniydi ama son zamanlarda barışıp hallettik sanıyordum"

Elini saçlarına götürüp konuştu " İşte bu yüzden Tual, geçen hafta konuştuğumuzda sen konuştun ben dinledim sen karar verdin ben onayladım o gün bana ne hissedip ne diyeceğimi sormadın bile"

Bu tarzda beni vicdansız, acımasız kalıbına koyarken sinirlendim.

" Nasıl böyle konuşabiliyorsun sen! Şuana kadar her kararı beraber vermedik mi biz Kaan"

"Aaa düzeltmeliyim ama sen karar verdin dikdatörlüğünle beni bastırıp susturdun. Sen karar verdin bana fırsat veremediğin için mecbur kabul ettim"

Kasılarak konuştum " Kaan, şuan sesini fazla yükseltiyorsun insanlar bize bakıyor bunu ders çıkışında sakin bir yerde konuşalım lütfen"

"Ay pardon Tual hanım sizin popilerliğiniz var değil mi. "

"Kaan yeter artık millet bize bakıyor"

"Peki yine ve yine senin dediğin olsun.. Konuşalım demiştim ya hani işte o konu senden ayrılmamdı"

Ayrılmak..

Şimdi ben terk mi ediliyorum..

"Ayrılmak mı?"

"Evet ayrılmak. Lütfen konuyu uzatma. Bitsin bu ilişki. Hem.."

"Hem ne" dedim.

"Bu ayrılık kararını bir haftadır düşündüm ve o ara başka biri ile tanıştım. İsmi Simge. "

Ağlamamalıyım. Ağlamamalıyım. Hayır şuan olmaz onun yanında olmaz..

"Gitmek isteyeni.. zorla.. tutamam değil mi.. eğer.. istersen yol şurda"

Konuşurken sesim haddinden fazla titrerken istesemde kendimi durduramıyordum.

Kaan ise en nefret ettiğim şeyi yapmıştı bana acımaklı gözlerle bakıyordu.

Halime acıdığı yetmezmiş gibi birde sakinleştirmek istiyordu.

"Bak Tual, biliyorum sen kendine acınmasını sevmessin ama.. ben sana acıyorum. Yani eğer bir gün yardıma ihtiyacın olursa.."

Lafına kesen benim "yardıma ihtiyacım olmaz" dememdi.

Başını salladı " Üzülme, Tual Sarsılmaz"

Güldüm. "Asla üzülmem aklının ucundan bile geçmesin fakat şunu da bil pişman olucaksın beni bıraktığına bin pişman olucaksın. "

Gitti. Arkasına bile bakmadan gitti. Öylece bırakıp gitti.

Tüm sınıfın gözleri bendeyken " Ne bakıyorsunuz mal mal dönün önünüze" diyip sınıftan çıktım. Anlaşılan bugün bana okul falan yoktu.

Ne olmuştu şimdi. Ayrıldık. Benden nefret ediyormuş meğer. Hele o en son soyadım ile seslenmesi..

Biz dokuz ay boyunca birbirimize asla adımız ile seslenmedik. O bana 'sarı civcivim' ben ona 'herşeyim' derdim. Şimdi soyadlar araya girdi.

Ama ben ona pişman olucaksın dedim. Ben dediğimi yaparım Kaan Yıldırım bilirsin..

                         🎈🎈🎈

Umarım beğenirsiniz..
İyi okumalar..
Öptüm 🖤

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 26, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ANLAŞMALI SEVGİLİ | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin