Pre 2012

805 13 37
                                    

Nazlı ve Ergun evlenmiş ve herkesi her şeyi karşılarına alıp aşklarıyla her şeyin üstesinden gelmişlerdi. Ama sorunlar onlar kavuşunca da bitmemişti.Evlerinde yalnız kalıp huzurlarına doyamıyorlardı bile.Özdemir ailesi,Fehmi,Rukiye,Sarı ailesi,Hasan ve Ergun'un dayısı....En son Ergun'un onu o yapan renkli hayata karşı neşesini aşkını,dostluğunu kendini,sanatı gösteren tarzından,kendi benliğinden,bağımsızlığından vazgeçirilip önce iç güveysi olması sonra ssk lı bir işte düz kıyafetlerle bir patronla sabahtan akşama çalışması dükkanıjndan vazgeçmesi onu sevdiceğinin de duymadığı sıkıntılara itmişti.Hele dükkanı düşmanı ,Niyazi soysuzu alınca iyice bitmişti.Sanki gücü bile kalmamıştı Ergun'un.Nazlı ise Ergun'un dayısına katlanamıyordu,Ergun ise kendi dünyasına gömüldüğünden hem dayısının hem de iki ailenin yükünü çekip bunalan Nazlı'yı görüp duyamıyordu.  Her şeyi diğeri üzülmesin diye içine atıp depresyona girdiler.Aşklarını korumak isterken bir gün patladılar.Birbirlerini kırıp döktüler.Anlamsız bir gurur yapıp aşklarını yuvalarını,hayallerini,ailelerini feda ettiler Nazlı ve Ergun...Ergun yalvarmıştı sonra...Ama Nazlı'nın kırgınlığı geçmek bilmedi..Geçtiğinde ise artık çok geçti Ergun denemekten yorulmuş ve onu sonsuza kadar kaybettiğine inanıp kendini sürgün etmişti oralardan.

 Nazlı onu özleyip yaptığı anlamsız nazdan bin pişman olsa da bunlar daha iyi günleriydi.Ergun'a haksızlık yaptığını yeni yeni anlıyordu..Onsuz uyandığı her sabahtan nefret ediyordu...Uzaklarda bir yerde hala onun hırkasına sarılıp uyuyan,Ona şarkılar yazan hayaliyle konuşup bu yüzden psikoloğa giden ergun da aynı şeyleri hissediyordu.İkisi de her günlerine bu bir kabus olsun ve sevdiğimin yanında uyanıp ona sarılayım diye başlıyorlardı.Oysa bu daha başlangıçtı.Daha çok pişman olacaklar...Daha çok şey kaybedeceklerdi.

Aradan 2 ay geçmişti.Nazlı acıdan olduğunu düşündüğü iştah kesintisi ve mide bulantılarıyla baş ediyordu.Üstelik vücudunun dengesi de şaşmıştı.Nasıl şaşmasındı ki...Kendi dengesi düzeni her şeyi şaşmıştı bir takım sonuçları olacaktı elbet.Ama ilk defa o gün fark etti bu duygu değişimleri,mide bulantıları ve 2 aydır şaşan biyolojik saatinin nedeninin başka bir şeye daha işaret edebileceğini...Korku mu heyecan mı anlayamadığı ama aslında ikisini de barındıran bir hisle gidebildiği en uzak hastaneye gitti Nazlı.Tahliller yapıldı.Ertesi gün sonuçları aldığında hem onu hayatının en çaresiz durumuna sokan hem de bir yandan deli gibi istediği bir durumun içinde buldu kendini.Hamileydi.

 Nazlı o gün sahile gidip hıçkıra hıçkıra ağladı.Ne yapacaktı şimdi ? Korkuyordu...Boşanmıştı ve kocası ortalarda yoktu.Bu bebeği nasıl doğurabilirdi ki ? Babasız bir bebek...Ergun'u bulabilir miydi ? Balıkçı kasabasında mıydı ,ormanın birinde mi dünyanın öbür ucunda mı ? Onu bulup söylemesi lazımdı ama nasıl  bulacaktı ve ne kadar sürecekti.Duldu ve küçük bir mahallede yaşıyordu.Ah o dedikoducu mahalle...Nazlı'ya kalsa bebeğini aslanlar gibi tek başına da büyütürdü aşık olduğu adamı ,bebeğinin babasını bulup söyleyene kadar ama hasta babası,abisi ve elalemi kızının mutluluğundan çok önemseyen ailesi ne derdi ? Babası kalp krizi mi geçirirdi ,abisi ters konuşan biri yüzünden başını belaya mı sokardı...Annesi kendini helak edecekti zaten..Ona ve evladına kol kanat gererlerdi...Herhalde..Ama İçten içe hep istenmeyen hep fazlalık hissettirirler miydi bebeğine kendini.Ya da doğurma diye baskı mı yaparlardı.Annesi kesin bunu yapardı...Elalemin ağzına laf vermemek için ''sesssiz sedasız kapatırdı bu mevzuyu''Peki doğrusu bu muydu...Çok zor da olsa eskiyi unutup yeni bir başlangıcı denerken bu bebeğin doğması ona da bebeğe de hatta haberi bile olmayan ergun'a haksızlık mıydı...İçindeki korkunun yanında ona seslenen heyecanına kulak verdi Nazlı .Bu bebeği istiyordu.Hem de deli gibi...Hasretinden öldüğü adamdan,aşkından bir parça...Onun gibi kokacak onun gibi bakacaktı belki..Ergun'u tamamen kaybettiğini düşünüyordu ama şimdi ondan bir parçanın hep onunla olduğunu fark etti ...Sahip çıkamayıp keşkelerle ardında bıraktığı evliliğinden bir  hatıra..Ergun adına çok üzüldü...Nazlı onların bebeğine sahipti ama Ergun Nazlı'yı özlerken avunacağı tek şey hırkasıydı...Hayır Nazlı bu bebekten vazgeçmemeye kararlıydı..Bedeli ne olursa olsun...Hatta Ergun gibi aşkı için,bebeği için bu mahalleden gidip yalnızlığına gömülmek olsa da bedeli razıydı...Hem o yalnız değildi ki bebeği vardı.Nazlı karnını okşadı.

Yarım...Yaram..YarimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin