The Other Side | Taekook ✓

14'

5SOS-No Shame

Bu bölüm ficin en uzun bölümü oldu bu yüzden bir sürü yorum istiyorum lütfen yorum yapın, yorum yapmadan sadece oy verip geçtiğinizi görünce kırılıyorum...

Başka bir düz yazı bölümüylee iyi okumalarr~

Elimdeki ilginç içkiye bakarken neleri karıştırmış olabileceklerini, bunu içersem bayılma riskimin kaç olduğunu, en önemlisi de bayıldıktan sonra beni kaçırıp organlarımı bir yerlere bağışlama ihtimallerinin kaç olduğunu düşünüyordum.

Sınıf arkadaşlarıma olan güvenim göz yaşartacak cinstendi cidden.

İlk defa başkalarıyla bara geliyordum. Doyoung hep beraber eğlenebilmemiz için kocaman bir odayı kapatmıştı. Odanın dışı ise normal bardı, dışarıdaki yüksek sesli müzik hafiften duyuluyordu odanın içinden de. Ama televizyonda gördüğüm yerler gibi değildi. Temiz güzel bir odaydı.

Doyoung baya baya zengindi sanırım.

Changbin elime bir kokteyl tutuşturmuştu. Alkol bilgim bira ve şaraptan öteye gitmiyordu bu yüzden elimdeki içki beni tedirgin etmişti.

Yanıma gelen Seulgi ile bakışlarımı bardağımdan çekip ona çevirdim.

"Selam. "

"Selam Taehyung. Senin yüzünden para kazanamadım."

Kaşlarımı çattım.

"Ne? Nasıl kazanacaktın ki?"

Parmağıyla köşede oturup diğerleriyle sohbet eden Soojin'i gösterdi.

"Soojin'le iddiaya girmiştik. İçkisini ne zaman içecek başlıklı bir iddia. Ben 10 dakika içinde demiştim Soojin 5 demişti. Ama yarım saat oldu hâlâ içmedin. Dakikalardır neden içmediğini sormaya geldim."

Parmaklarımı şıklatarak ona döndüm.

"Biliyordum işte. İçinde bir şey var değil mi? O yüzden içmemi bekliyorsunuz. Beni bayıltıp organlarımı çalacaksınız."

Seulgi göz kırptı.

"Organların beni ilgilendirmez ama kalbini çalabilirim istersen?"

Gözlerim kocaman oldu. Bu tavrımla birlikte kahkaha attı.

"Rahat ol Taehyung şaka yapıyorum. Yıpranmış kalplere bulaşmıyorum hiç. Merak etme kalbini falan çalmayacağım. Diğer organlarını da. Bu yüzden rahatlayıp gecenin tadını çıkar. Ve şu içkini de iç lütfen."

Başımı sallayıp bardağı dudaklarıma götürdüm. Buraya kafa dağıtmaya gelmiştim amacımdan sapmamalıydım daha en başından.

Yeni şeyler denemeliydim sonuçta. Amaç bu değil miydi? İlk yeniliğe bu garip içeceği tatmakla başlayacaktım.

Büyük bir yudum almamla birlikte öksürmem bir oldu. Diğerleri sırıtarak bana baktı.

Bunun tadı iğrençti. Çok acı ve aynı zamanda hafiften de ekşiydi. Bunu bana getiren zevkine sıçayım senin Changbin!

Zorlanarak da olsa kalanını da kafama diktim ve ağlamaklı sesler çıkardım.

(Y.N: İçki içemeyen ve yüzünü buruşturup dudaklarını büzen bir Tae getirin gözünüzün önüne. Geldi mi? Heh geçmiş olsunn)

Sonrasında Doyoung masalardan birine çıkmış ve herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştı.

"Burada boş boş birbirimize bakıp içmeyeceğiz herhalde. Herkes masanın etrafında toplansın veee oyun oynayalımm."