Bir düz yazımız olmasın mı yahu
Ehehehehe
İyi okumalarr
Taehyung
Elimdeki mini basketbol topunu karşımdaki duvara atıyor sonra bana geri gelmesini bekliyordum.
Bunu kaçıncı yapışımdı bilmiyordum ama çok sinirliydim. O kadar sinirliydim ki sinirimi bu minik toptan çıkarıyor her seferinde daha hızlı atıyordum.
Basketbol'un bana sinir bozucu şeyler çağrıştırması sinirimi daha da katlıyor kızgın bir boğa gibi sağa sola saldırmamak için kendimi zor tutuyordum.
Basketbol deyince aklıma basketbol oynayan kişiler geliyor, basketbol oynayan kişiler deyince de martı kaşlı Sehun geliyordu.
Normalde duygularımı kontrol etmeye çalışır bu durumları bu kadar umursamazdım. Ki Sehun'a kızacak durumda da değildim.
Aptal bir tavşan yüzünden neden Sehun'a kızayım ki? Mantıklı değildi bu.
Ama konu Jungkook'a gelince zaten mantıklı hareket edemiyordum. İçimde biriken öfke açığa çıkıyor herkese saldırmak istiyordum. Sonra da oturup kimse beni anlamıyor diye ağlamak istiyordum.
Evet ergendim.
Jungkook'la ilgili bu kararı almam zor olmuştu. Hatta o kadar zor olmuştu ki aldığım en zor karardı. Onu sevmeyi bırakamıyordum. Bırakamıyorsam bunu yapmalıyım demiştim kendime.
Beni sevmesi için uğraşmıştım, fazlasıyla uğraşmıştım ama ben ona yakın oldukça o bunu yanlış anlamış en yakın arkadaşlıktan kardeşlik seviyesine yükseltmişti beni.
Aman ne yükselme!
Ne yaparsam yapayım sevmiyordu, ben de sevgimi içimde tutmaya karar vermiştim. Eskisinden daha umursamaz birisiymiş gibi davranmış Jungkook'un dediği şeyleri ciddiye almamaya onunla dalga geçmeye başlamıştım. Hoşlantımın önüne bu şekilde geçeceğimi düşünmüştüm.
Ama içimdeki sevgi şerefsiz çıkmış gittikçe daha da büyümüştü.
Bana, aşık olduğunu söylediğinde nasıl tepki vereceğimi bilememiştim. Çünkü Tanrı aşkına, senelerdir beni çelişkiye düşürüp uğruna kendimi yiyip bitirdiğim çocuk hiç tanımadığı birine aşık olduğunu söylüyordu!
İlk başlarda tepki göstermiştim. Sehun'un kötü yanlarını bulup Jungkook'a göstermeyi ve ondan soğutmayı bile düşünmüştüm.
Sonrasında ise kötü düşüncelerimin aksine ben bu kararı nasıl aldım diyeceğim bir karar almıştım. Jungkook beni sevmeyecekti. Bunu kabullenmiştim.
Ve her ne kadar ona aşık da olsam onun en yakın arkadaşıydım. Ben zaten mutlu olamayacaktım ama o mutlu olabilirdi.
Sehun'a gerçekten aşık olduğuna inanmasam da onu görünce mutlu oluyordu. Ben de aralarını yapmaya karar vermiştim. Çok zordu. Onu sevdiğim halde başkasıyla gelecek kurmasını sağlamaya çalışmak çok zordu.
Bu sayede kendime yeni bir yol çizebilirdim belki de. Çıkmaza düşmüştüm çünkü. Bu aşk artık beni yıpratıyordu ve bu kadar yıpranmak istemiyordum. Jungkook'la Sehun'un sevgili olduğunu gördükten sonra yolumu çizecek onu bırakmaya çalışacaktım.
Ama olmuyordu. Jungkook aldığım kararı sorgulatıyordu. Ben arkadaşlığı uğruna kendimden ödün verirken o beni her an silebilirmiş gibi davranıyordu.
Emeklerimi hiçe sayıyordu. Sadece arkadaşı olarak baktığında bile fazlasıyla emek vermiştim onun için, bir de onu platonik seven kişi olduğumu düşününce uğraşlarım ölçülemeyecek bir boyuta geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Other Side | Taekook ✓
Fanfictiontae: jungkook bu şarkıyı dinlerken sana mesaj atan kişi ruh eşinmiş aç dinle hemen, belki o çocuk mesaj atar 《25.07.20 - 03.02.21》