8| Ballı süt
"Kapkek sever misin?"
"Evet."
"Harika!"
Hoseok'un sözünü bitirmesiyle koca kapıyı açması bir olmuştu, içeri girer girmez burnuma fırından yeni çıkmış kurabiye kokuları dolmuştu, tatlı bir vanilya kokusuyla birlikte çikolata kokusu da geliyordu koca bir günü burada gecirebilirdim zira kokuları bile insanı mutlu ediyordu.
Elimi hâlâ sıkı sıkı tutuyorken etrafa bakınıyordu, büyük olasılıkla bahsettiği arkadaşını arıyordu. Bir süre daha etrafa bakındı ben de o sırada pastanenin arka tarafını inceliyordum, daha önce hiç böyle bir yere girmemiştim. Açıkçası daha dağınık bir yer bekliyordum ancak mutfakta herkes düzen içinde, adeta kovana polen taşıyan arılar gibi çalıyorlardı, pasta kremaları çırpıyor, tatlılar soğuması için dolaplara konuluyor, ekmekler fırınlardan çıkarılıyordu. Ekmek kokusu burna ulaştığında gülümsedim, akabinde acıktığımı da hissetmiştim, yataktan kalktığım gibi buraya gelmiştim çünkü.
"Hoşgeldiniz."
Başımı ince sesin geldiği tarafa çevrildiğimde, beni sıcak gülümsemesiyle güzel bir kadın karşılamıştı. Uzun sarı saçları, güzel yüzü ve tatlı gülümsemesiyle şimdiden ona ısındığımı hissediyordum, hem Hoseok hem de etrafındaki insanlar güneş gibi içimi ısıtıyor günümü aydınlatıyordu. Onun yanında gülücükler bulaşıcı hâle geliyordu.
"Merhaba Chaeyoung." Hoseok yüzündeki kocaman gülümsemeyle söylediğinde, karşımdaki uzun sarı saçlı kadının isminin Chaeyoung olduğunu öğrenmiştim.
"Ah, sizi tanıştırayım." beni işaret etti önce Hoseok "Bu Yoongi, benim için çok değerli biridir." sonra Chaeyoung'u tanıttı "Bu Chaeyoung, benim çocukluk arkadaşlarımdan biri."
Elimi karşımdaki kadına uzattım "Tanıştığımıza memnun oldum." dedim, yüzümdeki gülümsemeyle.
O da aynı şekilde gülümseyip "Ben de memnun oldum." dedi.
Daha sonra Hoseok'a döndü bakışları Chaeyoung'un "Keklerin yapımına yetişemediniz ama fırından çıktıktan sonra süsleyebilirsiniz."
"Sorun değil, bize birer önlük verir misin Chae?"
Chaeyoung başını sallayıp bize burada beklememizi söyledi, o gittiğinde Hoseok ile göz teması kurmadan konuştum etrafı incelerken "Chaeyoung çok tatlı." diye başladım konuşmaya.
"Öyledir."
"Bu kafeyi tek başına mı işletiyor?"
"Aslında kardeşi ile ortaklar ancak kardeşi pek bu işlerle ilgilenmiyor."
Ona döndüm meraklı bakışlarla "Kardeşi mi?" bana bakmadan başını salladı "İsmi Jimin."
"Geldim." Chaeyoung elinde iki siyah önlükle döndüğünde konuşmayı bırakıp bana uzattığı önlüğü aldım elinden.