5.BÖLÜM

44.3K 1.8K 124
                                    

***RASTLANTI (Aşk-ı İtalyano)OLİMPOS YAYINLARI tarafından 2015 yılında basılmıştır.
Keyifli okumalar

5.BÖLÜM

Carla Bianchi, siyah smokinlerinin içinde âdeta film yıldızları gibi görünen üç oğluna dikkatle baktığında sevgiyle gülümsedi. Sonunda, aklından geçen planı uygulamanın vakti gelmişti. Yanına gelen Roberto ve Enrico'nun koluna girerek "Oğullarım, bu akşam sizden Adele ve Sara'ya ev sahipliği yapmanızı istesem beni kırmazsınız değil mi?" diye sordu.

Roberto ve Enrico, annelerinin ağzından çıkan kelimeyle hayal kırıklığı içerisinde birbirlerine bakarlarken, Donna ve Ricardo'nun eğlenen bakışları gözlerden kaçmamıştı. İkisi de aynı anda "Ama anne!" diyerek itiraz etmeye çalışsalar da Carla Bianchi'nin itiraz kabul etmeyeceği her halinden belliydi.

Enrico, boğazına geçen ipin kalınlığını şimdiden hissetmiş ve bu işten nasıl kurtulacağını düşünüyordu. En nefret ettiği şey, bu şekilde yapılan emrivakilerdi. Hem annesinin aklından geçenleri de az çok tahmin edebiliyordu. Siyah papyonuna sıkıntılıyla dokunarak "Anneciğim, bana birkaç dakika izin verebilir misin?" dedi. Acilen nefes almaya ihtiyacı vardı. İstemeyerek de olsa oğlunun ricasını başıyla onaylayan Carla, Enrico'nun adım adım ondan uzaklaşmasını izledi.

Annesinin kolundan ayrılarak, kendileri için ayrılan masaya geçen Roberto ise sıkıntılı bir tavırla yerine otururken ruh hali Enrico ile eş değerdi. Hâlbuki annesinin kendisiyle uğraşmayacağını düşünüyordu, hatta buna emindi. Parmaklarını, beyaz masa örtüsünün kapladığı zemin üzerinde sabırsızca hareket ettirirken aklından geçen tek şey, bu masadan bir an önce kurtulmaktı. Annesinin özel olarak ilgilenmelerini istediği Adele ve Sara isimli kızları uzun zamandır tanıyordu ve kesinlikle onlarla aynı kare içerisinde yer almak istemiyordu. Özellikle de Adele ile! Bu kızın bir süredir peşinde olduğunu bildiğinden, bu durum oldukça canını sıkmıştı. Birkaç kere onunla ilgilenmediğini kibar bir dille ona ifade etmişti ama anlaşılan bu Adele'in pek de umurunda değildi.

Sıkıldığını belli eden bakışlarını büyük salon etrafında gezdirdi. Enrico ortalıkta görünmüyordu ve eğer onu birazcık tanıyorsa kırmızı spor arabasına binip çoktan uzaklaşmıştı. Pekâlâ, o neden bekliyordu?

***

Enrico dışarıdaki temiz havayı içine çekerken, bu sefer ne halt edeceğini düşünüyordu. Bir an önce buradan uzaklaşması gerektiğinin farkındaydı. Bir işe eğer annesi el attıysa -o kızlar güzel olsa bile- arkasına bakmadan, koşup uzaklaşmalıydı. Sonunun abisi Ricardo'ya benzemesini istemiyordu çünkü. Tamam Ricardo mutlu olabilirdi ama evlilik fikri Enrico'ya göre değildi. Tam o sırada, merdivenlerden göz kamaştırıcı bir şekilde çıkan iki kıza, gözü takılınca olduğu yerde kaldı. Evet, kaçmasına gerek yoktu. Bu neden daha önce aklına gelmemişti ki? Hızlı adımlarını daha önce hiç tanımadığı kızların önünde durdururken etkileyici bakışlarını onlara sundu. Özellikle de siyah saçlarının omuzlarına ipek gibi döküldüğünü gördüğü esmer kıza... Daha önce böyle bir güzellik görmediğine yemin edebilirdi. Kendinden son derece emin bir tavırla iki kızın önüne geçerek onlara gülümsedi ve güzelliğinin ay ışığı tarafından resmedildiğine emin olduğu genç kızın önünde kibar bir reverans yaptı.

"İyi akşamlar hanımefendi."

"İyi akşamlar bayım."

"Bana yardım edebilir misiniz acaba?"

Angela, kendisine yöneltilen soruyla karşısındaki adama şaşkınca baktı. "Yardım mı?"Aniden karşısına dikilen bu adama, nasıl bir yardımı olabilirdi ki?

RASTLANTI (Aşk-ı İtalyano) RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin