56

2.7K 205 584
                                    

Harry sabah uyandığında bu durumu garipsedi. Yanında Louis vardı ve şu an utancından arkasını dönüp ona bakamıyordu.

Sürekli yakınlaşıyorlardı ama yine hiçbir şey olmuyordu. Arkasını dönerse hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edeceklerdi ve ne olursa olsun Louis yine bir şekilde durumdan sıyrılabilecekti. Çünkü Louis buydu. Her zaman böyle yapıyordu. Ve Harry bu durumdan oldukça sıkılmıştı.

Artık bir şeylerin olmasını istiyor ve bu belirsizlikte yaşamak istemiyordu. Harry, Louis'nin onu canı istediği zaman öpebileceği bir insan değildi. Duyguları vardı ve Louis onu kırıyordu.

Ama yine de, Harry bir şey demeyecekti. İstese de diyemezdi çünkü ondan uzak kalmaya dayanamazdı. Üzülmesi önemli değildi. Sonuçta, her türlü üzülecekti.

Cesaretini topladı ve yavaşça arkasını döndü. Louis'yi uyanık görünce şaşırdı. Uyanık olmasını beklemiyordu.

"Ah, uyandın mı?" Louis kafasını salladı.

"Saat kaç? Çok bekletmemişimdir umarım."

"Ben uyandığımda 11'e geliyordu. Şimdi kaç bilmiyorum. Çok olmamıştır."

Harry yatakta dikleşti ve oturur pozisyona geldi. Arkasına yaslanmıştı ve elleri kucağındaydı. Ne demesi veya ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Tamamen olmamış gibi mi davranmalıydı? Bunu istemiyordu. Dün yaşanan şey gerçekti. İlk hamleyi Louis'den bekledi. Ama Louis konuşmuyordu. Bu konuyu açmayacaktı, biliyordu. Hiç olmamıştı.

"Aç mısın?" diye sordu Harry ona bakarak. "İyi bir aşçıyımdır."

"Çok değil ama yiyebilirim."

"O zaman.. kalkalım." Louis de oturur pozisyona geldi ve elleriyle yüzünü ovuşturdu. Sonra ayağa kalktı ve her yerin birden siyah olmasıyla birkaç saniye bekledi. Sonrasında tuvalete girdi.

Harry de bu sırada üstünü giyindi ve yatağı topladı. Bu çarşaflarla sonsuza kadar yatmayı planlıyordu.

Louis çıktığında Harry girdi ve Louis de aşağıya inip onu mutfakta beklemeye başladı. Bu sırada da telefonuna bakmaya karar verdi. Eleanor'dan bir sürü mesaj ve arama gelmişti. Hızlıca baktı.

Eleanor:

Louis
Nereye gittin
Gelmeyecek misin?
???
Onunlasın değil mi?
Harry'ye gittin
O çocuktan da
Senden de nefret ediyorum
İliskimizi bozan o
Ve sen de onun peşinde gitmeye devam ediyorsun
Onu öpüyorsun
Onu öptüğünü biliyorum
Ama sana hiçbir zaman söylemedim
O gün o barda
Liam ağzından kaçırdı
Sadece oyundu dedi ama
Sen onu seçiyorsun
Bunu bilmek bile o kadar kırıcı ki
Onu önemsediğinin yarısı kadar beni önemseseydin mutlu olabilirdik
Çünkü seni seviyorum
Senin aksine
Her neyse
Sadece
Senden tek isteğim onu öpme
Ve ilişkimize sahip çık
Bu senin elinde
Oraya gelmeyeceğim
Çünkü sizi görmeye dayanamıyorum
Ona yakın davranman sinirimi bozuyor
İyi geceler Louis

"Neye bakıyorsun bu kadar dikkatli bir şekilde?"

Louis, Harry'nin sesini duyduğunda telefonunu hızlıca kapattı ve cebine koydu. "Önemli bir şey değil. Sosyal medya."

Harry anladım dercesine kafasını salladı.

"Ee, nereden başlıyoruz?"

"Sen masayı hazırla. Gerisini ben yaparım."

"Oh, rahatladım.Yemek yapmakta çok kötüyüm çünkü."

Çatalların olduğunu düşündüğü çekmeceyi açtı ve 2 tane çatal çıkardı. Harry'nin çıkardığı tabakları da alarak masaya gitti ve onları düzgünce koydu. Başka ne yapmalıydı bilmiyordu. Çok kahvaltı yapan bir insan değildi. Genelde geçiştirirdi çünkü hazırlamaya üşeniyordu. Tezgaha yaslandı ve Harry'yi izlemeye başladı. Arkası ona dönüktü ve yumurta kırıyordu.

Snapchat 👻 // Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin