Her hafta cumartesi olduğu gibi, bu cumartesi de geldi çiçekçime. Belki de en çok bu yüzden seviyordum çiçeklerle olmayı. Bana hep "Çiçek Çocuk" derdi ama bunun sadece mesleğimden dolayı olduğunun farkındaydım. Yeni boyattığı sarı saçlarıyla bana bir ayçiçeğini anımsatmıştı.
"Çiçek çocuk! Bugün güzel kız arkadaşım için elinde ne var?"
Hafifçe gülümsedim. Aciz bir haldeydim. Ona çiçekler vererek sevgimi anlatmaya çalışıyordum, o ise farkında değildi hiçbir şeyin. Tezgahımdan ayrıldım ve çiçeklerime doğru ilerledim.
"Kız arkadaşınız çiçekleri seviyor olmalı."
Kafasıyla onayladı ve güzel gülümsemesini bana sundu.
"Her seferinde nerden aldığımı soruyor."
Bu beni gülümsetmişti. Bugün ona kırmızı krizantem dolu bir demet hazırlamıştım. Saflığı temsil ettiği için beyaz kağıtla kapladım demeti.
Her çiçeğin bir anlamı vardı. Verdiğiniz kişiye çiçeklerle bir aşk mektubu bile yazabilirdiniz ama herkes çiçekleri okumayı bilmezdi. Wong Kunhang'da bu cahil kesimdeydi. Bu işime mi geliyordu yoksa canımı mı acıtıyordu kestiremiyordum. Yine de bir gün bunları anlamasını istiyordum.
İşte bu yüzden kırmızı krizantem vermiştim ona çünkü dedim ya, her çiçeğin anlamı vardı ve kırmızı krizantem "Sessiz İstek" anlamına geliyordu. Ben de beni anlamasını sessizce istemekten başka bir şey yapamıyordum.
Merhabaaa! Bir süre önce başka bir ship olarak yayımlamış olduğum kurguyu biraz değiştirerek NCT2020 şerefine bu güzel çocuklarıma uyarlamak istedim. Umarım yine severek okur, bana destek olursunuz. Hepinizi çok seviyorum! ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flower Boy |Xiaodery|
RandomHer çiçeğin bir anlamı vardı. Verdiğiniz kişiye çiçeklerle bir aşk mektubu bile yazabilirdiniz ama herkes çiçekleri okumayı bilmezdi. Wong Kunhang da bu cahil kesimdeydi.