Birkaç gündür Kunhang da dükkanıma gelmiyordu ve bomboş dükkanda çiçeklerimle konuşarak günü bitiriyordum. Neredeyse kimsenin gelmiyor olması beni artık üzmeye başlamıştı. Kunhang sevgilisiyle barıştı mı onu bile bilmiyordum.
Kapının açılmasıyla irkilerek kapıya döndüm ve içeri şirince gülümsemesiyle giren Yangyang'a baktım. Gülümsemesi bulaşıcı olmalıydı ki yüzüme belirsiz bir gülümseme yerleşmişti.
"Canım çok sıkıldı, ne durumdasın diye sana bakmak istedim."
Sadece bir kere görüşmüş olsak da bunu düşünmesi çok inceydi. Buna karşı gülümsemiş ve koltuğa oturmasıyla yanına oturmuştum.
"Teşekkür ederim. Benim de canım sıkkın biraz. Gördüğün gibi, dükkan bomboş."
Yangyang beni dürtükleyip gülümsedi ve ayağa kalktı.
"O zaman sana güzel bir haberim var."
Ben anlamsızca ona bakarken o ıslık çalmış ve Kun ve Ten hyung içeriye girmişti. Hala anlamsız bakışlarım üzerimdeyken ikisi de kolumdan tutup beni kaldırmıştı.
"Kalk, değişikliğe ihtiyacın var."
Kun hyung söylenirken bir yandan beni çekiştirmiş ve itiraz etmeme izin bile vermemişti. Yangyang çiçekçinin kapısını kapatıp arkadan keyiflice gelirken beni tutan kollardan kurtulup düzgünce yürümeye başladım.
Açıkçası gelmelerine minnettar olmuştum çünkü tek başıma çok sıkılmaya başlamıştım. Ten hyung bana zorla yeni birkaç kıyafet aldırmış, ardından yemek yemek için bir yere oturmuştuk. Öylesine şeylerden sohbet ederken kafam biraz dağıldığı için mutluydum.
Fakat benim yüzüm ne zaman gülse, hep solacak bir sebep bulurdu. Şimdi de sevgilisiyle el ele kafeye giren Kunhang tüm enerjimi yerle bir etmişti. Elimdeki çubukları kademe bırakıp gözlerimi yumdum ve iç çektim. Diğerleri tam ne olduğunu soracakken gördükleri yüz olayı benim yerime açıklamıştı. Ten hyung ilk başta anlamsız bakışlar atsa da sonrasında olayı kavramıştı.
"Ah, Çiçek Çocuk! Merhaba."
Bana seslenmiş olmasıyla hafifçe gülümsedim ve el salladım.
"Merhaba."
Herkes selamlaştıktan sonra Kunhang sevgilisiyle el ele yanımızdan geçip gitti, ardında kalbi kırılmış bir aptal bırakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flower Boy |Xiaodery|
RandomHer çiçeğin bir anlamı vardı. Verdiğiniz kişiye çiçeklerle bir aşk mektubu bile yazabilirdiniz ama herkes çiçekleri okumayı bilmezdi. Wong Kunhang da bu cahil kesimdeydi.