Kulaklarımda yankılanan alrm sesiyle uyandım ve evet bundan nefret ediyordum aynı zaman da okuldan da.
Alrmı sertçe kapatarak hiç de seri olmayan tavırla yatağımdan kalktım. Okul üniformamı üstüme geçirdikten sonra saçlarımı serbest bıraktım. Rujumu dudağımda dokunurcasına gezdirdim ve kahvaltı için aşağı indim.
Annemin yüzünde ki heyecanlı tavrını uzaktan sezdim.
'Kahvaltını bol bol yap seni zihinde tutsun. Balı ekmeğine sür, yumurtadan da ban ve reçelden de hepsinden yemelisin.' diyerek annem beni boğuyordu onunla bu konu hakkında tartışmak istemediğimden sadece sessizce kahvaltımı yaptım. Bu konuda ne kadar takıntılı olduğunu biliyorum ama bu iyi bir şey değil. En azından benim için..
5 dakika sonra kahvaltıdan kalktım ve banyoya gidip dişimi fırçaladım. Son kez aynaya baktıktan sonra kapıya doğru yöneldim ve annem konuşmaya başlamadan önce hemen söze atıldım.
'Görüşürüz anne seni çok seviyorum!' dedim gülerek fakat dayanamayıp kapıdan döndüm ve anneme öpücük kondurdum.
'Iyi günler kızım dikkatli ol sadece dersinle ilgilen.''Evet anne öyle yapacağım.' dedim gülerek.
Başka ne yapabilirdim ki okula ne için gidiyorduk zaten? Umursamayarak kulaklığımı takıp müzik açtım. Arabaya geçtim ve şöför de binince artık gitmeye hazırdık.Arabadan usulca indim. Okulu baştan aşağı süzdüm ve etrafıma bakındım. Doğruca ilerlerken arkamdan bir el hissettim. Geriye dönünce Jessica olduğunu gördüm.
'Fazla gösterişli okula benziyor ha!: Ama benim hoşuma gitti ya senin Rachel?''Fena sayılmaz.' dedim abarttığını düşünerek.
'Hadi ama bence çok güzel.'
' Senin de belirttiğin gibi 'sence?' dedim arkadaşımın saçma yorumlarından bunalarak.
'Çok egolusun yeni bir okuldayız ve sen de yeni bir başlangıç yap mesela şu tavırlarından vazgeç?'dedi Jessica ilerleyerek.
'Şu konuda seni aydınlatayım. Egolu olmak havalı,şımarık veya halk dilinde 'cool'olmak anlamını taşımıyor. Egolu insan sadece kendini düşünür bencildir fakat ben öyle değilim sadece özgüvenliyim. Zor beğenen bir karakter olduğum için bana bu damgayı yapıştırmanızdan fazlasıyla sıkıldım.'
'Voov sen gerçekten çok havalısın' dedi Jessica ve bunu masumca söylediğinden eminim çünkü yüzünde ki ifade her şeyi ele veriyordu. Zaten tartışmayı pek sevmezdi olayı hemen tatlıya bağlardı. Böyle birine karşı nasıl ciddi olabilirdim ki? Gözgöze gelip büyük bir kahkaha yapıştırdık.
Sınıfa doğru ilerlediğimizde sınıfta uyuz kızlardan oluşan bir grup vardı. Beni incelediklerini görebiliyordum umursamayarak rastgele bir sıra seçip oraya oturduk. Fakat okulun ilk günü olduğu için ders saati olmasına rağmen öğretmen gelmiyordu ve boş geçiyordu.
Fazlasıyla sıkılmıştım burada Jessica çoktan arkadaş edinmeye başlamıştı bile. Muhabbetlerine beni dahil etmeye çalıştıklarında sıkılarak oradan uzaklaşmıştım kapıya doğru ilerlerken biriyle çarpıştım.
Tam sinirlenip bir şeyler diyecekken o çocuk olduğunu gördüm.
Göz göze gelince yüzüme gülmeye başladı.
'Sen bela mısın? Heryerde çıkıyorsun karşıma?' dedi beni inceleyip gülerek.'Ya sen mıknatıs mısın tüm belaları kendine çekersin?' benimle dalga geçer gibi konuşmasına sinirlenmiş ve kapıya doğru ilerlemiştim ki arkamdan seslenerek yanıma geldi.
'Tanışma fırsatı bulamadık merhaba ben Jack!' dedi elini uzatarak.
Uzattığı eli tutarak 'Merhaba bende.. Konuşma fırsat bulamadan biri girdi araya. Elimi çekip;
'Senin kim olduğunu merak edeceğini sanmıyorum. Jack konuşacaklarım var benimle gel.' dedi tanımadığım o ukala kız.
Yaptığı kaba hareketten dolayı fazlasıyla simirlenmiştim.'Sen kim olduğunu sanıyorsun da bana böyle rahatça davranıyorsun?' çok sinirlendiğim için bağırmıştım kız konuşamadan araya 'Jack' girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 saniye
Mystery / ThrillerPencerenin önünde güneşte parıldayan gül gözüne ilişti, usulca yanına giderek avuçladı. Açık camla birlikte doğanın kusursuz görüntüsü arka plandayken bu muhteşem uyumla birlikte kuşlar, adeta dans ediyordu daha sonra parmaklarından akan kan gözüne...