Hyunjin ve Felix gitmişlerdi.
Bende parti eşimle yalnız kalmıştım.
Şu anda akşam olacak olan parti için giyinme odamda kiyafet seçiyordum.Biraz seksi birşeyler olmasını istiyordum.Herkesin kalpten gideceği.Hah..zaten kalpten gidilecek birisiydim.
Sonuçta Lee Minho'dum.
Herkesin düştüğü,herkesin altına girmek isteyeceği ve herkesin arzuladığı birisiydim.
Arkadaşlarım ve Han Jisung hariç herkes.
Arkadaşlarımı boşver ama Jisung benim cazibemden nedense etkilenmiyordu.Etkilense bile gizlemekte iyiydi.
Kafamdaki düşüncelerden sıyrılıp odamdaki balkona çıktım.Çıkar çıkmaz rüzgar yüzüme vurdu.
Bu hissi seviyordum.
Evimin mühteşem manzarasını izlerken bahçede Jisung'u gördüm.Kedilerimle zaman geçiriyordu.Zaten kedilerim benden çok Jisung'u seviyordu.
Haklılardı.
Jisung sanki milyonlarca karakterle doğmuş gibiydi.Bir taraftan insanı sinir eden bir yapısı vardı.Katıydı,düzenliydi ve herşeye soyuk kanlı yaklaşıyordu.
Ama bir yandan da sıcak kanlı olup sevdiklerini sevindiriyordu.
Bir taraftan sevimli ve yanaklarını sıkmak isteyeceğiniz bir bebek oluyordu.
Bir taraftan da her gün arzuladığınız ve sizi her haraketiyle azdıran seksi bir ateş parçasına dönüşüyordu.
Onu izlerken bu düşüncelerime sırıttım.Onun hakkında düşüncelerimi öğrense ne düşünürdü acaba?
Kafamı iki yana sallayarak odama geri döndüm.Havanında kararmaya doğru gittiği için telefonumdan saat'e baktım.
9'a geliyordu.
Sabah duş almıştım ama bakımıma önem verdiğim için yeniden duşa girme ihtiyacı duydum.Duşa girdim.Bedenimi canlandırması için buz gibi soğuk su açtım.Suyun bedenimi uyandırmasına ve beni canlandırmasına izin verdim.
Duş aldıktan sonra havluyu belime sardım ve giyinme odama girdim.
Üstüme siyah ve bedenimi azıcıkta olsun gösteren bir gömlek giyindim.Altıma ise siyah,bacaklarıma yapışan ama deri olmayan bir pantolon giyindim.
Aynanın karşısına geçip saçlarımı düzeltmeye başladım.Kahverengi saç tutamlarımı yüzüme doğru düzelttim ve küpe,bilekliklerimi taktıktan sonra hazırdım.
Telefonumu alarak odamdan çıktım.Merdivenlerden aşağıya inerken Jisung'un salonda olmadığını anladım.Daha hazırlanmamıştı demek.
Kapının yanında duvara yaslandım.Bir elimi cebime koydum,bir elimlede telefonuma bakarken Jisung'u beklemeye başladım.
Yaklaşık 2 dakika sonra ayak sesleri geldiği için kafamı telefonumdan çektim ve Jisung'a baktım.
Ona bakar bakmaz yutkundum.
Üzerine beyaz,bol ve bedenini oldukça gösterek bir gömlek giyinmişti.Gömleğin 2 düğmesini açtığı için beyaz teni göz önündeydi.Altına siyah,deri ve bacaklarına yapışarak beden formasını gösterek bir pantolon giyinmişti.Sarı saçlarını eliyle dağıtmış ve yüzüne düşmesini sağlamıştı.Boynunda beyaz tenine oldukça yakışan kolye vardı.Küpe olarakta bir kulağına sallanan bir küpe,diğerine ise sabit olan küpe takmıştı.
İşte anlattığım şey buydu.
Çok seksi görünüyordu.
Menejerim olamsaydı onunla seks yapmak isterdim.
Kafamı iki yana sallayıp düşüncelerimden ayrıldım ve bana yüzünde belli belirsiz sırıtışla gelen Jisung'a baktım.
Ona çapkınca bir şekilde gülümsedim.
"Çok güzelsin"
Bana gülümseyerek gözlerini devirdi.
"Hadi,geç kalacağız"
Beni umursamayıp önden evden çıkarken arkadan ona baktım.
Siktir.
Kalçaları çok azdırıcıydı.Kendimi kontrol edemeyeceğim gibi duruyor.
Çabucak ona ulaştım ve birlikte arabama bindik.Ben sürücü koltuğuna otururken o yanımdaki diğer koltuğa oturdu.
Saat akşam 12'e geliyordu.
Yol boyunca Jisung'a bakmamak için kendimi yedim bitirdim.Ama yinede ona bakmadan duramadım.Tatlı bir güzelliğinin yanı sıra seksi görünüyordu.
Kafamı iki yana salladım ve onu kafamdan atmaya çalıştım.
Ama yineden başarısız olmuştum.
___
Umarım beğenirsiniz
Bol bol yorum ve beğeni lütfen♥
Diğer bölümü dört gözle bekleyin.
Bayılacaksınız ; )
♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dancer-Minsung
Fanfiction[Alegria] Minho dünyaca ünlü bir dansçı.Jisung'sa Minho'nun menejeri. Seme:Lee Minho Uke:Han Jisung Yan shipler:Changlix,Hyunin,Chanmin