Bölüm şarkısı-Shawn Mendes(Mutual)
Harry'den
Evin kapısını açtım ve birlikte içeri girdik. Neler nasıl olmuştu ve olay nasıl buralara kadar gelmişti bilmiyorum ama Scooter'ın ölümü korkutucuydu. Oraya giderken tek amacım Selena'nın orada ne işi olduğunu görmekti ama beklemediğim ölü bir bedenle hele ki Scooter'ın bedeniyle karşılaşmak aklımın ucundan geçmemişti.
O kadar telefon araması ve mesajlarını görünce neden bana bu kadar acil ulaşmak istediğini çözmek istemiştim. Ayrıca meraklanmıştım. Şimdiyse nasıl oldu da olay bu kadar ciddileşti diye düşünüyorum. Scooter hayatımızdan tamamen çıkmıştı ama istediğimiz şekilde değildi bu. Birinin canını almak bu kadar kolay olmamalıydı. Minik bir kurşunun daha önce ne kadar canımı yaktığını bildiğimden tek başına ölürken neler düşünmüş olabileceğini tahmin edebiliyordum. Ama bir yandan da edemiyordum çünkü herkes aynı şekilde yaklaşmıyor ölüme. Ben sevgilimi kurtarmak istemiştim ama o intikam uğruna gerçekten ölmüştü.
Selena içeri girince direk lavaboya gitti. Muhtemelen ellerini yıkayacaktı çünkü kan lekeleri duruyordu. Benimde kendime gelebilmem için elimi yüzümü yıkamam gerekiyordu. Kendim de üst kattaki lavaboya gittim. Elim yüzümü yıkadıktan sonra Selena'yı fazla bekletmemek için aşağı geri indim ama daha çıkmamıştı bile.
Aklıma takılan sorular vardı ama hemen sorup daha fazla kötü hissetmesini sağlamak istemiyordum. Yeterince gerdirici zamanı orada yaşadığına zaten emindim. Nasıl davranmam gerekiyorduk. Sanırım önce sarılmalıydım. İyi hissetmesini sağlardım belki. Her ne kadar Scooter'ın yaptıklarının bedelini çekmesini ikimiz istiyor da olsak bu şekilde değildi. Hapsi hak ediyordu ölümü değil.
Suyun kapandığını duyduğımda. Banyonun önüne geçtim ve kapının kenarına yaslandım. Bir kaç saniye sonra kapıda açıldığında başımı yerden kaldırdım ve göz göze geldik. Elinden tutup kendime yavaşça çekmemle göğsüme yaslanmış oldu. Kollarını bana geri doladığında gözlerimi kapattım ve başımı başının üzerine koydum. Aklından kim bilir neler geçiriyordu şu an tahmin edemediğim.
"İçinden konuşma. Bana da anlat." kollarını geri çekmeye başlayınca ben de ayrıldım ondan. İki elini de tuttum ve gözlerine bakmaya çalıştım ama bana bakıyor olsa da aklının bambaşka yerlerde olduğu açıkardı.
"Sence... Kurtulmasına yardım edebilir miydim?" dudaklarımı birbirine bastırdım ve içini rahatlatabileceğini düşündüğüm kelimeleri sarf etmeye başladım.
"Elinden geleni yaptığına eminim. Hem o an orada ambulansı arayabilmiş olsaydın bile en yakın hastaneden bir ambulansın gelmesi çok uzun sürecekti. Ayrıca Caleb buna izin vermezdi bile."
"Vermedi zaten. Aramaya çalıştım ambulansı ama benim de Scooter'ın da telefonumuzu elimizden al-" aklına bir şey gelmiş gibi dondu.
"Telefonumu Caleb aldı ve bana geri vermedi!" kaşlarımı çattım. Telefonu hala Caleb da mıydı yoksa depoda kalmış mıydı?
"Caleb da mı yoksa depoda mı?"
Caleb'daysa o telefonu yok edebilirdi ama depodayse polis gittiğinde bulurdu. Siktir! O zaman boku yerdik!
"Bilmiyorum. Caleb geri vermedi ama yukarıdaki odada mı kaldı yoksa götürdüğü çantasına mı attı bilmiyorum." yanımda yakarışları daha çok korkmamı sağladı.
Cebimden telefonumu çıkardım ve Selena'yı aradım. Caleb'daysa açardı muhtemelen ama açmadı. Offfff!
"Ne yapıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LIMERENCE-Harlena
FanficAşk; tam anlamıyla seni gördüğüm anda ya da sesini duyduğumda kalp atışımın sanki yanımdan atlılar geçiyormuş gibi atmasıydı. ''Bu ilişki gerçek olmamalı Harry. Sadece hayranlarımız içindi.'' ''Eğer sen bu kalp senin için atarken geri tepebiliyorsa...