1.bölüm 😊

401 12 2
                                    

Her günki işimi yapıp işten eve evden işe gidip geliyodum bugün günlerden cuma maaşımız bugün yatıcaktı bide her  ay cuma günü gidip maaş çekme rutinim var sonra cumartesi günleri kopma günü ziraat banka sının önünde sıra bekmeye başladım önde iki kişi vardı .

Bankadan parayı çekip çoktan eve gelmiştim ev arkadaşlarım ali rıza oktay ve nur vardı evet evde iki erkek vardi ama onlar hiç kötü insanlar değil ,  yani kötü amaçları yok evi biraz olsun toplamıştım telefonu elime alır almaz kapı çaldı kesin ali rıza geldi çünkü benden sonra o gelirdi kapıyı açtığım gibi boynuma atladı ali bana çok bağlı bir kanka , yorgun olduğunda hep bana sarılır şimdi galiba çok yorgun

" hoşgeldin "

" hoşbulduk bebek "

" sana kaç defa dicem şu kelimeyi söyleme diye "

" tamam bebek bir daha söylemem"

yanağımdan makas alıp içeri geçti bende arkasından çapkinca gülüp içeri geçtim

" ben duş alcam haberin olsun "

Televizyonu açmaya çalırken beni duymamazlıktan geldi

" sana diyorum "

" he tamam "

allahımya söylenip duşa girdim bir iki saat burda oyalanırım herhalde sıcak suyun altı gayet güzel çünkü...

" oo siz ne ara geldiniz "

" iki saat oldu biz geleli "

" napıyodun kızım iki saattir az kaldı dalcaktım "

" napim ya su çok güzel geldi azıcık oyalandım "

ali çok merak etmişti herhade kızgın bir surat hali var hele o çene kası allahım beni benden alıyo ali aslında çok yakışıklı biri ama bu eve taşınalı hiç sevgilisi olmadı alinin yanına gidip yanaklarını öptüm

" bişey yok iyiyim "

" hava kararmadan ben gidim ekmek alim " dediğinde oktay hemen lafa atladım

" a yok ben alcam şimdi "

" hiç inkar etmem yol orda bay bay "

göz devirip odaya girdim üzerimi kalın boğazlı bir kazak giydim kış ayındaydık birde banyo yaptım tam hasta olurdum kazağın üstüne siyah montumu giyip içeri geçtim

" bişey istiyomusunuz "

" kola çekirdek falan al akşama maç var "

allahım bu oktayın dertleri bitmiyor yarabbim

" siz "

" yok ben istemiyorum "

" yok "

" peki bay bay "

Beyaz renkli botlarımı giyip dışarı çıktım çikmamla birlikte yüzüme soğuk bir rüzgar çarptı . Allahım inşallah yakındaki fırın kapalı değildir yoksa aşağıdaki mahalledeki fırına gitmem gerek fırına yaklaştıgımda açik  olduğunu anladığım gibi içeri daldım fırındaki ekmeklerin kokusunu içime çektikçe daha aç olduğumu daha iyi anladım

" dört çift ekmek "

" tamadır "

Elime uzattığı poşetle birikte dışarı çıktım acaba parkta biraz otursam mı belki uzakta ama gelmişken oturim biraz dimi yarın gelmem buraya  hem
hava çoktan kararmıştı oturmak çok iyi gelmişti bir beş on dakikada oturup kalkardım heralde parkın arka tarafından konuşma sesleri duydum merak edip ayaklandım borden silah sesi gelince ağzımdan çığlık kopiverdi arkama bakmadan koşmaya başladım taki saçlarım tutulana kadar ellerim direk saçlarıma gitti .

Hayat 'ımın Aşk 'ı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin