0.4

705 70 64
                                    

Yattığım yerden doğrulup etrafa baktım. Yine lanet günlerden biriydi işte, yataktan çıkıp üstüme formalarımı giyindim.

Çantamı aldım sessiz olmaya dikkat ederek evden çıktım. Yolda yürürken arkamdan bir ses duydum.
"Sanada selam sarı ciyan!"
Sinirle yukarı baktım tanrım sabah sabah beni mi sınıyorsun ?!

Sahte bir gülücükle arkamı döndüm.
"Selam unni"
Dedim Da bin'e, yanıma geldi.
"Madem seni gördüm kullanmalıyım değil mi ?"
Dedi çantasını kafama fırlattı.
"Tabii unni"
Dedim çantayı taşımaya başlarken.

Önden yürümeye başlayınca bende arkasından yürümeye başladım.
"Okulda hep yanında gezdiğin çocuk ismi neydi...he jimin, kör mü ?"
Dedi, sinirle dişlerimi sıktım.

"Evet"
Dedim
"Hadi ya! Jimin kör olmasaydı onunla biraz eğlenebilirdi-"
Elimde ki onun çantasını kafasına fırlattım.

Nedense jimin'i öyle düşününce sinirlenmiştim. Hemen kafasını tutarak bana döndü.
"Sen az önce ne yaptın seni s*rtük ?!"
Hızla yanıma gelip beni itti.

Yere düşmenin acısıyla bağırdım. Da bin'in de bağırmasıyla gözlerimi açtım. Biri beni kollarımdan tutup kaldırdı, kaldıran kişiye döndüm. Seulgi unnim, irene unnim, joy ve yeri vardı. Hepsi dik dik Da bin'e bakıyordu.

Da bin sinirle yerden kalktı. Yerden kalkmasıyla seulgi unnim onu kollarından yere geri itti. İrene unnim Da bin'in yerdeki eline basarak kollarını göğsünde bağladı yerde acı çeken Da bin'in yanına eğildi ve konuşmaya başladı.

"Da bin~shii seni kaç defa uyardım ama sen hâlâ uslanmıyorsun Rose'den uzak dur! Emin ol ki Rose sana olan saygısından susuyor ama benim sana ne saygım ne de tahammülüm var. Kendi çizgini bilerek yaşa, benim çizgime geçersen..."
Dedi ayağa kalkıp ayağının altındaki Da bin'in elini ezmesiyle Da bin tiz bir çığlık attı.

Joy'la yeri yanıma geldi. Gülerek kollarıma girdiler yürümeye başladık. Sanırım burda ki en yakın arkadaşlarım onlardı.

"Bebeğim"
Arkadan ses gelince hepimiz o tarafa döndük. İrene unni Taehyung'u görünce kedi gibi oldu. Az önceki kaplandan eser yoktu.

Hep birlikte onun bu haline gülerken bir ses duydum.
"Rose"
Arkamı dönünce jimin'i gördüm.

Yolun ortasında bana elini sallıyordu. Koşarak yanına gitmeye başladım. Bir korna sesiyle olduğum yerde kaldım.
"Jimin!"
Diye bağırdım ve korkuyla gözlerimi kapattım.

Gözlerimi açtığımda jimin'le bir kız yerdeydi jimin kızı tanımak için yanağına elini koymuştu. Kalbimi tuttum çok korktum ona birşey olacak diye! Koşarak onların yanına gittim.

Jimin dolu gözleriyle kıza bakıyordu. Jimin'i ayağa kaldırıp karşımda ki benden birazcık büyük harika görünümlü kıza dönüp 90 derece eğildim.
"Teşekkürler"
Dedim ama kız beni takmadı o da dolu gözlerle jimin'e bakıyordu.

"Beni özledin mi ?"
Dedi kız jimin'e, dolu gözlerimle jimin'e döndüm.
"Gözlerimi senin için kaybetmişken seni neden özleyeyim ki ?"
Dedi jimin, b-bir dakika o gözlerini bir kız için mi kaybetmişti ?!

"Jimin özür dilerim kaçmamalıydım"
Diyerek gözlerimin önünde jimin'in elini tuttu. Jimin hızla elini çekti
"Ben sana güvendim! Hayatımdan vazgeçtim Dahyun!"
Dedi jimin

Kız bir anda jimin'in dudaklarına yapışınca dolu gözlerimden aynı anda iki damla yaş aktı. İki adım geriledikten sonra arkamı döndüm elimi kalbime koydum yavaş yavaş yürümeye başladım. Yanımdaki joy bana elini uzattı.
"Ros-"
Elimi çekip yürümeye devam ettim.

Evet lanet olsun ki ona aşık olmuştum! Yürümelerim koşmaya dönüşünce ağlamamda hızlandı. Okul falan umrumda değil! Zaten ne zaman umrumda oldu ki ? Ben sadece ölmek istedim çocukluğumdan bu yana hep ölmek istedim!

Benim kararımı hayatıma ışık hızında giren jimin değiştirdi. Hayatıma ışık hızında girip tam da hayatımın odak noktası oldu ama artık o da yok!

•NYCTOPHİLİA•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin