Kevin Amerika'nın Birmingham kentinde yaşayan varlıklı bir ailenın tek çoçuğuydu. Şımarık büyüdüğü her halinden belli birazda ukala, kendini beğenmiş biriydi.Ailesinin ona verdiği önem, yaşantısı, elde ettikleri onu kendini olduğundan üstün görmesini sağlıyordu. Boyu uzundu ve fit bir vicüdu vardı fakat uzunlu kısalı siyah saçları onu mükkemmel kılıyordu sanki.Bir genç kızın ilgisini çekmesi, belkide kendine aşık etmesi o kadar alışılagelmiş bir durumdu ki o artık bunu önemsemiyor gibiydi.Bakışları aslında bu hayatı istemiyor gibiydi.Baygındı.Etrafa sahte gülüşler atıyor belkide "Kevin" olmak istemiyordu.Yaptıkları onu üzmeye başlamıştı. Ne dersiniz sizce Kevin olgunlaşıyor muydu?
O gün yine okul çıkışı eve gelmişti. Evin hizmetileri Kevin için bir sofra hazırlamıştı. Buna alışıktı. "Canım istemiyor" diyerek yemek masasının kaldırılmasını söyledi.Bu garip oysa Kevin her zaman bir kurt kadar aç olarak hissederdi.Annesi bir vakıfın toplantısında ve babası işler için yurt dışındaydı. Bu yüzden üst kata çıkıp banyoyu kullandı ve odasına çekildi.Gerçi ailesi evde olsa ne değişecekti ki o zaten ailesiylede anlaşamıyordu. Mutemel solanda oturulur ve bir tartışma çıkardı.Bir süre uyudu.
