Min Yoon: Bay Lee?
Dong Lee: Girin!
Saçları boyun hizasında, uzun boylu, fiziğini belli eden kıyafetleri ile alımlı bir kadın siyahlarla kaplı odaya girdi.
Dong Lee: Bugünkü programı getirdin mi Bayan Yoon?
Min Yoon: Dong, başbaşayken bana karşı bu kadar resmi olmamanı söylemiştim. Her neyse ben.. ben şey için gelmiştim...
Dong Lee: Ne için?
Kadın içinden; neden dün hiçbir şey olmamış gibi davranıyor?!
(Yataktaki o sert ve saldırgan adam gitmiş yerine her zaman tanıdığı ünlü iş adamı, kadınların gözde bekarı, taş kalpli patronu geri gelmişti)
Dong Lee: Bayan Yoon, ne için geldiğinizi sormuştum.
Kadın sonunda cesaretini toplar ve kendinden emin bir şekilde konuşmaya başlar;
Min Yoon: Dong ben seninle cumartesi gecesi hakkında konuşmak için geldim. Yani bana o gece hakkında bir şeyler söylersin ya da ilişkimiz hakkında konuşuruz diye düşünmüştüm.
Dong Lee: Cumartesi gecesi? Ha eski partnerini unutamadığın için cumartesi olan şirket yemeğinde saçma bir şekilde alkolü fazla kaçırman ve seni evine bırakmamdan bahsediyorsun.
Min Yoon: Aslında beni eve bırakmandan sonrasından bahsediyorum.
(Kadın gittikçe ne diyeceğini bilemez hale gelmeye başlamıştı.)
Dong Lee: Bayan Yoon aramızdaki ilişki patron-çalışan ilişkisinden başka bir şey değil, öncelikle bunu belirtmek isterim. Size, o gün olanları büyütmemenizi söylediğimi hatırlıyorum.
Kadın sinirlenir ve sesini yükselterek;
Sen ne dediğinin farkında mısın? Benimle yatmana rağmen gelmiş bana sadece çalışanın olduğumu söylüyorsun! Bu ne demek şimdi Dong?
Adam tüm soğukluğuyla, Bayan Yoon bir iş yerinde olduğumuzu ve benim sizin 'PATRONUNUZ' olduğumu unutmayın lütfen. Eğer işle ilgili bir sorunuz, iletiniz veya herhangi bir söyleyeceğiniz yoksa biraz meşgulüm, çalışmam gerek.
Kadın hiçbir şey söylemeden, gözleri dolmuş, bir hışımla odadan çıkar...
DEVAM EDECEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSİMSİZLER
RomanceTaş kalpli canavar diyebileceğiniz bir adamdı Dong Lee. Kimse sormamıştı geçmişte neler olduğunu, acısını dindirmeye çalışmamıştı hiçbiri, omzunda ağlayabileceğini, saatlerce her şeyden bahsedebileceğini, yanında gülümseyebileceğini söylememişti kim...