BlackSwan|Sope

onbeş

-Yoongi'nin gitmesinden iki gün sonra-

minsuga×hhoseok

hhoseok:

hyung gittiğinden beri yazmıyorsun
adına endişelendim ayrıca mesaj yazarım bile demiştin
vardığını haber etmek için yazmadın bile!
Namjoon'a sormalı mıyım?

8.43

Yoongi hyung internetin açık olduğu hâlde
bana cevap vermiyorsun,bir şey olmamıştır umarım iyisindir

9.03

Gerçekten bana ne zaman yaşam belirtisi vereceksin
merak ediyorum diliyorum ki düzgün bir sebebin vardır
iyi geceler uyuyacağım

12.47

ertesi gün

günaydın
umarım bugün yazarsın bana
şimdi işe gidiyorum

7.03

-

kimseokjin×hhoseok

kimseokjin:

hoseok işini bitirdiğinde yanıma gel
seni kuzenimle tanıştıracağım uzun zamandır istiyordu

hhoseok:

hyung işimin erken biteceğini sanmıyorum
fakat benimle tanışmak isteyen kim ki?

kuzenim diyorum iki bin beş yüz bin saattir hoseokcuğum
gelince tanışırsınız
hem işini Namjoon'a devret patron emretti de 😉
patronun kim olduğunu hatırlasın😏

Tanrım,
nesiniz siz şimdi namjoon ile?

müslüman📿
şaka o atesit ve bende hristiyan
neyse bu kötü bir şakaydı

evet gerçekten kötü bir şakaydı
neyse geleyim konuşuruz

-

Hoseok elindeki bezi tezgaha bırakıp iş arkadaşı Namjoon'un yanına gitmiş ve konuşmak için işinin bitmesini beklemişti.
"Namjoon ben bir kaç dakikalığına Seokjin hyung'ın yanına gidiyorum beni çağırdı" dediğinde Namjoon iç çekerek etrafı gösterdi.
"Ama bir sürü müşteri var ne yapacak seni?" dediğinde bu sefer sesi ve gözleri sorgular düzeydeydi.
Hoseok cevap verdi.
"Şöyle dememide iletti, Patronun onun olduğunu hatırlamanı istiyormuş" dediğinde Namjoon'un yüz ifadesi birden bambaşka olup dudak kenarı yukarı kıvrıldığında Hoseok bu muhabetti merak etmişti açıkcası.
Fazla takmadan ona kolay gelsin diyerek Seokjin hyung'ın odadına doğru ilerlemişti.
Arkadaş olsalarda saygıyı bozmamak için kapıyı tıklatıp öyle girmişti odaya.
Seokjin onu görünce kaşları çatılıp Hoseok'un kulağını tutup çekmişti.
Hoseok ne olduğunu anlayamadan acı çektiği için ağzından bir çığlık çıkmıştı istemsiz.
"Ne yapıyorsun Seokjin hyung!" diye çığırdığında Seokjin kulağını bırakıp ona dönmüştü gülen yüzle.
"Sana birdaha kapı çalma direkt gir demiştim değil mi? Patronunu dinlemediğin için ceza verdim seni hergele" deyip yerine tekrar oturmaya gitmişti.
Hoseok'ta kulağını ovuşturarak dudaklarını büzmüştü.
"Ama hyung..." deyip dudaklarını iyice büzmüştü.
Odanın bir yerinden ses geldiğinde Hoseok'un odağı oraya dönmüştü.
"Beklediğimden daha güzelmiş" demesiyle Hoseok neyden bahsettiklerini anlamak için,Seokjin'e bakmıştı.
"Haha şakacı şey az sus" Seokjin hyung konuştuğunda O konuşan kişi omuz silkip oturduğu yere iyice yerleşmişti.
Bir kaç saniye Hoseok'a bakıp sonra ayağa kalkmış ve tam olarak Hoseok'un önüne gelmişti.
Elini uzatıp, "Ben Kim Taehyung şunun" diyerek kafasıyla Seokjin'i göstermişti. "Kuzeni oluyorum ve iddia ettiğinin aksine ondan daha yakışıklıyımdır" dediğinde Hoseok dediği cümleye şaşırmıştı çünkü bunu demek yürek isterdi.
Hoseok ufaktan korkarak Seokjin'e baktığında onun sakince oturduğunu görünce daha da tırsmıştı.
Ne oluyordu yahu?
"Sanmıyorum Seokjin hyung daha yakışıklı her halükarda" deyip omuz silkmişti tüm gerginliği ile.
Ayrıca şu çocuk hâlâ elini bırakmamıştı!
Nazikçe elini çekecekken Taehyung elini sıkılaştırmış ve onu biraz kendine çekmişti.
Bunu farkeden Hoseok şok olmuş ve "Elimi alabilir miyim?" demişti.
Böyleydi işte ilk tanıştığı insana ve sayılı insanlara tavrı utangaç ve korku dolu oluyordu.
Taehyung kirpiklerinin altından onu iyice izledi.
"Demek bu yüzden" demişti Hoseok bunun ne anlama geldiğini tabiki anlamadığı için onu sorgulamayı düşündü ama sonra vazgeçti.
"Elimi diyorum verir misin"
Taehyung sonunda elini nazikçe bıraktığında Hoseok hemen elini arkasına saklamıştı.
"Bende Hoseok işte bu kadar" dediğinde Taehyung tek kaşını kaldırıp konuştu.
"Başında ismini söyleseydin elini hemen bırakacaktım zaten" sonra gözleri birleşti.
"Ama gerçi ismini biliyorum" demesiyle Hoseok kafa karışıklığı ile sordu.
"Seokjin hyung mu söyledi?" dediği an hemen cevap geldi.
"Hayır sosyal medyadan tanıyorum seni"
Hoseok bir süre düşündü aslında başta o da tanıdık gelmişti belki bir ihtimal o da uygulamayı kullanıyordu?
"Yoksa sende mi o uygulamayı kullanıyorsun?"  dediğinde Taehyung kafa salladı yavaş yavaş.
"Woah cidden mi? Ben sadece kullanan ben ve Sehun sanıyordum" Taehyung kaşlarını çattı.
"Sehun?" dediğinde Hoseok basitçe cevapladı.
"Arkadaşım" deyip oda koltuğa oturmuştu.
"Peki neden benimle tanışmak istediniz ki?" Seokjin hyunga bakarak söylemişti bunu.
"Merak ettiğimden" sonra devam etti. "Yoongi gibi biriyle konuşan birini merak ettiğimden"
Yoongi adının geçmesiyle odağım onu kaybetmiş kafam bambaşka bir yere gitmişti.
"Yoongiyi tanıyor musun? O zaman arkadaşsınızdır öyle mi?" dediğinde Taehyung dudaklarını büzüp cevapladı.
"Öyle de denilebilir" Hoseok aldığı cevapla belki bir umut ne yapıyor olduğunu biliyordur diye sordu.
"Peki Daegu'ya gidecekti arkadaşıysan biliyorsundur ona ulaşabiliyor musun,neler yapıyor?" dediğinde Taehyung farkettiği şeyle dudakları daha da gerilmiş sonra özgüvenle cevaplamıştı.
"Seni bana kaybedecek bir şey yapıyor şu sıralar"