0.4

327 26 14
                                    

   Hadi bakalım sanırım ilk kez sevdiğim bi bölüm yayınlıyorum.

  Furkanla Emire doğru "Bir açıklama yap." diye bakıyorduk.
"İkinizden biri konuşabilir mi artık?" dedim. Önce Emire sonra Furkana bakarak.
Furkan derin bir nefes aldı ve kafasını ellerinin arasına aldı "Benden bu kadar hiç bir şeyinizle uğraşamam, kötü duruma da düşemem." dedi ve ona bir şey söylememi beklemeden odadan çıktı.
   "Benimle dalga falan mı geçiyorsunuz? Şaka mı bu?" dedim Emire bakarak. O da yere bakıyordu.
"Cevap versene Emir." diye bağırdım birden. Bağırmam ile bana baktı ve
"Hayır." dedi sadece
"O zaman Furkan neden bahsediyor?" dedim ve yanına oturdum.
"Hiç bir fikrim yok Berna lütfen beni sık boğaz etme." dedi ve ayaklanıp odadan çıktı.
Bela, dert mıknatısıyım ya ben kesinlikle öyleyim ya başka bir açıklaması olamaz yani.
  5 dakikalık mola bitti ve sağlık görevlilerinin elime sürdüğü krem iyi geldiği için ben de yarışmaya devam ettim.
  Somer şef kazanan takımın bizim ki olduğunu söylediğinde çok sevinip takım arkadaşlarıma sarılmaya başladım. Sıra Furkana gelince göz göze gelmemeye çalışarak yanından geçtim ve tekrar herkesi tebrik ettim.
"Evet kırmızı takım ilk takım oyununu siz kazandınız nasıl hissediyorsunuz?" dedi Danilp şef.
"Şefim çok mutluyuz öncellikle um ayrıca yani son dakikalara doğru bir oyuncumuz ayrılmak zorunda kalmış olsa da kazandık bence büyük bir başarı." dedi Ayyüce. Yarışmadan ben ayrıldığım için şefler dahil herkes bana döndü bir anlık.
(all eyes on me)
"Aa evet Berna sen elini yaktın değil mi? İyi misin şuan? Nasıl oldu?" dedi Danilo şef yine o büyük sevinciyle.
"Şu an daha iyi elim,ellerim." duraksadım ve Furkana dönüp "Sanırım Furkanla bir iletişim kopukluğu yaşadık o yüzden teli aldım ben de. Sonra da yandım." dedim. Gidip Furkanı ispiyonlayacak kadar kötü niyetli bir insan değilim tabii ki burda bir sürü insan bizi izliyor ve daha nedenini bilmediğim bir şeyden dolayı linç yemesini istemiyorum.
  Karşı takımdakiler de bizim takımdakiler de bi kere daha geçmiş olsun dileklerini sundular.
Ve şimdi mavi takım dokunulmazlık oynayacaktı. Biz üste, balkona
(oraya ne diyor birisi söylesin error verdim)
çıktık ve mavi takımı izlemeye başladık. Ana ürün olarak karides vermişlerdi. Kolay klasik bir malzemeydi. Yapabileceklerin belliydi zaten.  Serhatla bir kaç taktik hakkında konuşurken aşağıdan Tanyanın bana seslendiğini fark ettim.
"Berna?!" dedi A yı uzatarak.
"Efendim." dedim kafamı aşağıya sarkıtarak.
"Şimdi karidesleri kızartıyım mı?" dedi.
"Ne yapıyorsun ki?" dedim.
"Ay bilemiyorum ki biraz karışık" dedi.
"E ama Tanyacım sen napçağını bilmiyorsun yardım edemem ki ben sana." dedim.
O da üzgün bir surat yaptı. Sonra Serhat söze girdi ve "At sen onları yağa boşver." dedi. Tanya da onu dinliyip karidesleri yağa attı.
"Kıza doğru söyledin di mi?" dedim komik oldığunu düşündüğüm bir suratla.
"Bilemem artık." dedi ve güldü. Serhat da bfflerim arasına girecek kesin. Tam bir Slytherin tipi var. Bütün yarışmacıları izlerken Emire bakmamaya çalıştım ama imkansızdı.
Onun da naptığını çözebilmiş değildim.
   Ve dokunulmazlığı Eray almıştı ve Ebruyu bugün tabağı kaybettiği için potaya sokmuştu. Diğer potaya giden kişi de Berk olmuştu şaşırdığım bir şekilde.
Kulislere geri döndüğümüzde bir kaç kere Emir ve Furkanın konuştuğunu gördüm ve onlara baktığımı fark ettiklerinde onlar da ban dönmüştü. Bir açıklama almak için onlara doğru yönelmiştim ama Ayyüce kolumdan beni çekip kendine döndür.
"Baksana bir bana Emirle aranızda bir şey mi var?" dedi.
"Hayır tabii ki de garip bir şeyler seziyorum." dedim. Ve Ayyücenin bir şey demesine izin vermeden tekrar Furkan ve Emire doğru döndüm ama az önce oldukları yerde değillerdi. Etrafa biraz daha bakındım ama hiç bir yerde yoktular. Gerçekten sıkılmış ve yorulmuştum o yüzden gerizekalı gibi etrafa bakınmayı kestim ve bizi eve, pardon villalara götürcek servise bindim.
Ben cam kenarına geçmiştim yanıma da Gülşah oturmuştu. Onu dinlemek istemiyordum şuan o yüzden kulaklıklarımı taktım ve şarkı dinlemeye başladım.

Hem kafamı dağıtmak için hem de biraz çalışmak için akşam yemeğini ben yapmaya karar verdim. Canım birden çok paçanga böreği çekti. Ben diğer yemekler ilgilenirken Esra abladan börek için yardım istemiştim.
Her şey hazır olunca Tanya ve Ebru bahçedeki masayı kurdular. Ayyüce erkeklerin evine gidip onları çağırdı. Serhat ve Barbaros da yemek yapmışlar. O yemekleri de masaya kurdular. Yavaş yavaş herkes geldi. Furkan da gelmişti ve benden uzağı oturdu. Yaklaşık on dakika geçtikten sonra Emir gelmemişti. Esra Abla da
"Nerede kaldı bu Emir?" dedi. Ben de konuşma fırsatı elime geçince bırakmak istemedim ve
"Ben bakarım." dedim ve ayağa kalktım. Benim kalkmamla Furkan da kalktı.
"Sen otur, ben bakarım." dedi.
"Gerek yok ben bakarım."
"Bak ısrar ediyorum Bernacım."
"Ben daha çok ısrar ediyorum." dedim ve erkeklerin evine girdim. Peşimden Furkanda geliyordu. Hızlıca merdivenleri çıktım. İlk kattaki odaları hızlıca aradım ama burda yoktu.
İkinci kattaki odalara bakarken Emirin odasının kapısını birden açtım. Yatağında oturmuş boş boş telefonunu bakıyordu. Sonra bana baktı. Ben de hızlıca kapıyı kapadım ve kapının üstündeki anahtarla kitleyip anahtarı arka cebime koydum.
"Napıyorsun Berna?" dedi, biraz sinirliydi.
"Konuşmaya çalışıyorum." dedim.
Ayağa kalktı ve üzerime doğru geldi.
"Anahtarı ve Berna." dedi.
"Konuşana kadar çıkamazsın."
"Berna anahtarı ver." dedi işte şimdi sinirliydi.
"Sana konuşana kadar çıkamazsın dedim."
"İyi tamam konuşalım." dedi hala sinirliydi.
Sonra devam etti.
"Hayatını nasıl yaşadın bilmiyorum Berna. Ama her zaman her şey seninle ilgili olmak zorunda değil. Bunu öğrenmen lazım. Seninle ilgili Furkanla aramda tek bir diyalog geçti o da asla bana rakip olamayacağın. Hatta kimseye rakip olamayacağın.Hem ayrıca neden senin hakkında konuştuğumuzu düşündün ki? Kendini ne sanıyorsun?" dediğinde gözlerimin yaşardığını hissettim ve yutkunup anahtarı hızla cebimden çıkartıp kapıyı açmaya çalıştım ama ellerim titriyodu ve açamıyordum. En sonunda kilidi açtım ve Emire bakmadan çıkıp gittim. Odadan çıktığımda Furkanın dışarda olduğunu gördüm ve bana cidden üzgünmüş gibi baktı.  Erkeklerin evinden çıkıp bahçede yemek yiyenlerin yanından geçtim.
"Berna reis yemek yemicek misin?" dedi Barbaros.
"İştahım yok, sonra yerim. Hadi size afiyet olsun." dedim ve onlara el sallayıp bizim eve girdim.
Odama çıkıp üstüme pijamalarımı giydim. Ama aklım hala Emirin söylediklerindeydi. Çok kırılmıştım. Ve gerçekten üzgün hissediyordum. Yatağıma yaktım ve kafamı biraz dağıtmak için twitterda gezinmeye başladım. Ve bir fan sayfama rastladım, şimdiden beni seven ve destekleyenlerin olması çok güzel. Görünen o ki zaten sadece izleyiciler destekliyor. Fan sayfasının bazı komik tweetlerini beğeniyordum sonra bir tweete denk geldim.
Ben ocakta bir şeyler pişiriyordum ve Emirde bana bakıyordu, Emirin "e"sini bile duymak istemiyorum şuan. Tweetin altına da
"Böyle bakanımız olmadı" yazmış birisi.
Kafamı kaldırıp camdan baktım. Ayrıca az önce Emirin odasındayken Emir ile odalarımızın birbirine baktığını fark ettim.
Odasının perdesi açıktı.
Yapma Berna, Bakma...
Kendimi gizleyerek odasına doğru baktım.
Furkanla tartışıyor gibiydiler.
Odamın kapısı birden açıldı ve içeri Gülşah.
"Ay Gülşah aniden niye giriyorsun? Korktum."
dedim.
"Özür dilerim canım. Napıyorsun sen öyle?" dedi kaşlarını çatarak.
"Hiç öyle yıldızlara falan bakıyordum." dedim.
Nefes alır gibi yalan söylüyorum ya bayılıyorum kendime. Amma ben kimim ki kimseye rakip olamıcam.

Ay uzun bölüm yazdım  woww
umarım beğenirsiniz. vote atın gözünüzü seviyim :)))

Bu arada böyle love triangle fln görmek isteyenler 1e istemeyenler 2 yazsın.
öptüm byee

Küçük Kaza  •Emir Elidemir• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin